23 Aralık 2012 Pazar

Matti Nykänen: "Hayatım Cehennemden Beterdi"

Kayakla atlama efsanesi Matti Nykänen uzun yıllar alkol bağımlılığıyla gündeme geldi. Alman gazetesi "Welt am Sonntag", Nykänen'i memleketi Jyväskylä'de ziyaret etti.

Şişmiş bir surat, yağlı bir göbek ve boş gözler: Matti Nykänen uzun yıllar bu şekilde hayalet gibi gezdi. Fin medyası, kayakla atlama idolünün tüm hatalarını adım adım takip etti. Fakat bugün "Welt am Sonntag"a röportaj veren Matti Nykänen o günkü hâlinden çok uzakta. 1,77 m boya 62 kilo zayıf sayılabilir, fakat kayakla atlama dünyasında kendisi 50 yaşında bile ideal kiloda.


Nykänen'in suratı zayıf fakat alkolün etkilerini taşımıyor artık. Kariyerinin sonunda alkolikliği ve tuhaf davranışları dikkat çekmeye başlamıştı. Sporu bıraktıktan sonra tam anlamıyla dibe vurdu: Daha fazla içti, tüm parasını kaybetti ve adam yaralamadan dolayı iki kez hapse girdi.


Utangaç bir edayla "merhaba" diyor ve elini uzatıyor. Röportaja başlıyoruz.


Nykänen'in Adına Bir Tepe


Özel bir rampaya gidiyoruz. Nykänen yavaşça demir kapıyı aralıyor, kuleye giderken kayaklarla dolu dar odalar göze çarpıyor. Asansörün ilk düğmesine basıyor. Rüzgar buz gibi, hava eksi on derece. "Bu tepeye benim adım verildi" diyor Nykänen, Helsinki'nin 270 kilometre kuzeyindeki tesis hakkında.


1984 yılında ilk olimpiyat altınını kazandı, dört sene sonra Finlandiya takımı ile normal ve geniş tepede büyük bir zafere imza attı. Dört kere dünya şampiyonu oldu ve 46 bireysel yarış kazandı -kayakla atlama tarihinin en çok kazanan ismi. Fakat Avusturyalı Gregor Schlierenzauer 43 zaferle bu rekorun talibi. Eğer Schlierenzauer 4-Tepe'de kazanırsa (Nykänen de turnuvayı iki kere kazanmıştı), Finliyi gölgede bırakabilir.



                                                           
                                                             Saraybosna'daki ilk olimpiyat zaferini kazanırken

Welt am Sonntag: Bay Nykänen, şu an bulunduğumuz tepeden atlayış yapmak ister miydiniz?


Nykänen: Evet! Yazın burada 104 metrelik bir atlayış yapmıştım. 20 senedir bu büyüklükteki bir tepeden atlamamıştım ama şimdi gayet formdayım. Gelecek sene benim yaş grubumdaki dünya şampiyonluğunu kazanmak istiyorum. Uçmanın tadını her zaman çıkarıyorum, tarifsiz bir his. 


Welt am Sonntag: Hangi anılarınız canlanıyor şu an, nasıl hissediyorsunuz?


Nykänen: Kendimi oldukça genç hissediyorum, ilk başladığımdaki gibi. Şu an gerçekten 20 yaşında olmak isterdim çünkü şu an hayatımı seviyorum. Dünya bir numarasıyken kayakla atlamaya büyük bir tutkuyla bağlıydım, fakat başarıların ve madalyaların keyfine varamıyordum. Neler başardığımı aslında şu an farkediyorum. O hissi yaşamak için bütün zaferleri tekrar kazanmak isterdim.



                                                         
                                                     1988 yılında Finlandiya takımı olimpiyat altınını kutluyor

Welt am Sonntag: Zaferleriniz arasında Dört Tepe Turnuvası da var. İki sene önce izleyici olarak oradaydınız. Sizi bu sene de orada görecek miyiz?


Nykänen: Büyük ihtimalle hayır. Ama hayalim tekrar turnuvanın bir parçası olmak. Test atlayıcılarından biri olmayı çok isterdim. 2014 Sochi Olimpiyatları'nda bunu yapmak da harika olurdu. Gelecek sene 50. yaşımı kutlayacağım, daha iyi bir doğum günü hediyesi düşünemiyorum!


Welt am Sonntag: 46 zaferlik rekorunuzu Gregor Schlierenzauer'e kaptırmanız olası. Rekoru kaybedeceğiniz için üzülüyor musunuz?


Nykänen: Rekor önemli tabii ki. Yine de benim için olimpiyat madalyaları ve dünya şampiyonluğu daha değerli. Rekor bir bonustu. Gregor çok yetenekli, o yüzden rekoru alması kabul edilebilir. Rekor için üzülmek yerine onun için sevinirim.


Welt am Sonntag: Sizin hakkınızda yazılmış "Cehennemden Selamlar" isimli bir kitap var. Bu kitap bugün yazılsa adı ne olurdu?


Nykänen: "Gerçeklikten Selamlar". Çünkü asıl şu an yaşadığımı hissediyorum. İçtiğiniz zaman kendinizi idrar torbasında yaşıyormuş gibi hissedersiniz, hayatın bir anlamı yoktur. Şimdi normal bir yaşantı sürüyorum ve gökyüzü benim için artık. Cehennemi ardımda bıraktım, gökyüzüne şimdi gerçekten yakınım.


Welt am Sonntag: Cehennem neye benziyordu peki?


Nykänen: Bence cehennem, bundan önceki hayatım gibidir. Hatta cehennem hayatımdan daha iyi bir yerdir muhtemelen.


Welt am Sonntag: Dibe vurma sebebiniz neydi?


Nykänen: Yıllar boyunca odak noktadaydım, çok sayıda insan benimle uğraştı, artık bıkmıştım. Mutsuzdum ve içime kapanmaya başladım. Başarıya ulaştığımda çok gençtim, medya sürekli peşimdeydi. Yardıma ihtiyacım oldu fakat bu daha bir başlangıçtı. Sonra kendimi alkole verdim, yapacak başka bir şeyim yoktu, unutmak istiyordum. Ama şu an durum çok farklı, hiçbir şeyi unutmak istemiyorum.


Welt am Sonntag: Şu an halkla daha çok iç içesiniz. Hatta sizin hakkınızdaki belgeselin ikinci bölümü çekiliyor.


Nykänen: Benim hakkımda çok şey yazıldı, çoğunlukla gerçekdışı şeyler. Kendimi sık sık yanlış anlaşılmış hissettim. Bu belgesel, olayları kendi açımdan anlatmak için büyük bir fırsat.



                             
                                                 Nykänen ve kız arkadaşı Susanna Ruotsalainen

Welt am Sonntag: Sizi uçurumun kıyısından döndüren, tepeye çeken şey neydi?


Nykänen: 20 sene boyunca içim büyük bir boşlukla kaplıydı, Susanna ile tanışıncaya kadar. O duygularımı ve endişelerimi korkusuzca anlatabildiğim, tanıdığım tek dürüst ve güvenilir insan.


Welt am Sonntag: Onunla nerede ve nasıl tanıştınız?


Susanna Ruotsalainen: Helsinki'de yaşıyordum, bir Nascar yarışı için Jyväskylä'de bulundum, 2010 yılıydı. Ortak bir arkadaşımız vardı, o bizi tanıştırdı.


Welt am Sonntag: Matti Nykänen hakkında, gazetelerde yazılanlardan dolayı ön yargılarınız var mıydı?


Susanna Ruotsalainen: Dürüst olmak gerekirse, Matti hakkında bildiğim tek şey gazetelerde yazılanlardı. Ama yazılanlara hiç inanmadım. Konuşmaya başladığımızda onun kalbini görebildiğimi farkettim ve ondan çok hoşlandım.


Nykänen: Herkesin bir hayali vardır ve benim hayalim, Susanna gibi biriyle tanışmaktı. Şu an hiç olmadığım kada mutluyum. Bir prensesle birlikte olduğum için tabii ki formumu korumalıyım!


Welt am Sonntag: Kaç kilo verdiniz?


Nykänen: Son iki sene içerisinde en azından 20 kilogram. Ama Susanna beni önceki hâlimle sevdi. Hiçbir sportif başarım bu aşktan değerli değil benim için.


Susanna Ruotsalainen: Çoğu insana göre Matti çok değişti. Fakat bence değişmedi, artık gerçek Matti'yi görebiliyoruz.


Welt am Sonntag: Şu an hayatınızı bu kadar değerli kılan şey -aşk dışında- nedir?


Nykänen: En büyük değişiklik, kendimi artık bezgin hissetmemem. Önceden mola vermeksizin oradan oraya koştururdum. Sürekli bir şeyler yapmam gerekiyormuş gibi. Artık çok daha dingin olduğumu söyleyebilirim.


Welt am Sonntag: Kariyeriniz boyunca büyük sansasyonlara imza attınız. Geçmişe yönelik bir şeyi değiştirme imkanınız olsaydı, neyi değiştirirdiniz?


Nykänen: Çok şey var. Bunlardan biri hapse girmem. Suçsuzdum halbuki.


Welt am Sonntag: ...ama cezalandırıldınız.


Nykänen: Daha iyi avukatlara ihtiyacım vardı. Tüm yaptığım nefsi müdafaaydı. Ve tabii bu kadar çok içmemeliydim.


Welt am Sonntag: Eskiden altın madalyalar almak isterdiniz. Dünya şampiyonluğu dışındaki hayaliniz ne gelecek için?


Nykänen: En önemlisi, hayatımı kontrol altında tutabilmek. Ve şu anda olduğum gibi mutlu kalabilmek istiyorum. Ama gelecek yıl için başka bir hayalim daha var.


Welt am Sonntag: Bizimle paylaşır mısınız?


Nykänen: Tekrar evlenmek (Nykänen 3 kere boşandı). Ve en önemlisi, bu sefer düğünde ayık olmak istiyorum, öncekilerde değildim!


Kaynak: www.welt.de







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder