13 Mart 2011 Pazar

Lahti Bireysel Yarış || Ammann'ın 20. Zaferi

Finlandiya-Lahti'de yapılan Dünya Kupası ayağının son yarışını İsviçreli Simon Ammann kazandı. Lahti'de 86.'sı yapılan yarışta Simon Ammann'ın elde ettiği birincilik, kendisinin 20. zaferi oldu. İkincilik Avusturyalı Andreas Kofler'in olurken, Üçüncülük ise Severin Freund'un oldu.
İkinci olan Kofler basın toplantısında şunları söyledi: "Bugün büyük bir rekabet vardı ve kendi performansımı çok beğendim. Zafer de olabilirdi, ama son atlayışımda çok uzağa gittim ve telemarkı kaçırdım. Simon bugün daha şanslıydı. Şimdi önümüzde Planica var ve oraya çok pozitif duygularla gidiyorum."

Genç Alman Severin Freund, bugün elde ettiği üçüncülükle bu sezon beşinci kez podyuma çıkmış oldu. Takım arkadaşı Schmitt ise ikinci atlayışında düşerek yarışı 29. sırada bitirebildi. Diğer Almanlardan Freitag 15. , Neumayer ise 26. oldu.

Sezona damgasını vuranlardan Anders Bardal bir kez daha podyuma çıkmayı başaramadı ve dördüncü oldu. Bir diğer Norveçli Evensen ise 7. oldu.

Günün en üzücü olayı ise Janne Ahonen'in final turunu görememiş olmasaydı. Veda ettiği bu yarışta, kendi seyircisi önünde 34. olabildi.

Adam Malysz ise 15. olarak genel klasman üçüncülüğünü Andreas Kofler'e kaptırdı.

Sezon haftaya Planica'da yapılacak 2 bireysel ve 1 takım yarışıyla sonlanacak.

Yolun Sonu


Martin Schmitt Devam Dedi

Kayakla Atlama, belki de tarihinin en yoğun günlerini geçiriyor art arda gelen emeklilik haberleriyle yüzünden. Kuettel, Malysz, Uhrmann, Ahonen ve Peterka bıraktı. Hautamaeki ve Ammann ise düşünceliler. Bırakma ihtimalleri olan sporcuların birinden ise iyi haber geldi. 33 yaşındaki Martin Schmitt devam kararı aldı.

Schmitt, yaptığı açıklamada " Bu sezon gördüm ki, halen potansiyele sahibim. Bu yaz çok çalışıp, eksikliklerimi gidermeliyim. Böylece ileriye daha umutlu bir şekilde bakabilirim" diye konuştu.

Simon Ammann da mı Veda Ediyor?

Yeter artık diyebilirsiniz ama Simon Ammann'da sporu bırakmayı düşünüyor.

Sporu bırakıp bıramayacağına önümüzdeki aylarda karar verecek olan Simi bir liste hazırlıyor. Bu listeye bahar boyunca artıları ve eksileri yazacak. Eğer artılar çok olursa devam edecek, eksiler çok olursa bırakacak. Böyle yapıyor, çünkü verdiği karardan %100 memnun olmak istiyor.
Simi'nin Dört Tepe Turnuvası kazanmamış olması belki çok büyük bir artı olabilir ve O'nu önümüzdeki yıllarda da izleyebiliriz.

10 Mart 2011 Perşembe

Adam's Bull's Eye

26 Mart'ta Zakopane bir kez daha en iyi sporcuları ağırlayacak ama bu sefer çok özel ve farklı bir organizasyon için. Adam's Bull's Eye. Uçabilen bıyık, Wisla kartalı Adam Malysz'in veda organizasyonu. Çok kıymetli, duygusal ve bir o kadar da eğlenceli olacaktır diye düşünüyorum. Ayrıca 17 yıllık muazzam bir kariyeri bitirmek için hem seyirciler hem de Malysz için çok özel bir şekilde olacak. Uçan Bıyık, son bir kez daha arkadaşlarına katılacak atlamak için. Wielka Krokiew'de son atlayışını gerçekleştirecek.

Adam's Bull's Eye'ta sporcular alışıla gelmemiş bir formatta yarışacaklar. Seyircilerin önünde kocaman bir çarkı çevirerek kendilerine mesafe belirleyecek ve hedeflenen mesafeye, hedefe inmeye çalışacaklar. En yakına gelen en fazla puanı kapıcak ve yarış iki turdan düzenlenecek.

Kesin gelenler bile şimdiden ne kadar özel bir organizasyon olduğunu, ne kadar büyük bir adamın bıraktığını gösteriyor;

Thomas Morgenstern ve Gregor Schlierenzauer zaten ta en baştan katılacaklarını söylemişlerdi. Adam Malysz'le birlikte diğer bırakanlar Janne Ahonen, Michael Uhrmann, Andreas Küttel. Ve diğer harika isimler; Simon Ammann, Martinh Schmitt, Robert Kranjec, Wolfgang Loitzl, Andreas Kofler, Matti Hautamaki, Anders Jacobsen, Tom Hilde, Bjoern Einar Romoeren, Noriaki Kasai (hayır Noriaki daha bırakmıyor) ve Jakub Janda. Ayrıca elbette Polonya Milli Takımı da yer alacak.

Yarışmanın kuralları demin de kısaca bahsettiğimiz gibi çok farklı olacak. Yarışmanın direktörü Jan Kowal'ın yaptığı açıklama şu şekilde; "Her atlet o çarkı çevirerek 120-134m arasında bir hedef mesafe belirleyecek kendisine. Ardından koçuyla beraber bu hedefe hangi kapıdan atlayabileceklerine karar verecekler. Hedef mesafenin gerisine yada ilerisine düşmek puan kesimine sebep olucak."

Bu güzel organizasyonun koordinatörü ise büyüklerden biri, kariyerini birkaç sene evvel sonlandıran biri; Andreas Goldberger.

"Ben de katılmak istedim ama elemeleri geçemedim" diye espriyle yaklaşmış ve devam etmiş; "Ama belirtmeliyim, uzunca bir süre antrenörlük yaptım ve ufak da bir sakatlığım var. İnanıyorum ki harika bir parti olacak hepimiz için. Herşeyin ötesinde, tipik bir yarışmadan çok uzak, çok farklı bir organizasyon."

Ayrıca atlayışların yanında başka başka organizasyonlar yer alacak bu büyük partinin içinde; Red Bull'un helikopter gösterileri ve yine Red Bull'un "Sky Dive" ekibinin gösterileri yer alacak. Ayrıca Polonya'nın önemli yüzleri, sanatçılar ve hatta siyasetçiler bile Adam Malysz'in bu özel gününde Zakopane'de olacak.

Organizatörler 21.000 bilet satışa çıkardı ama Pazartesi günü öğleden sonra hemen tükendi. Tribüne ektstra bir bölüm eklenmesiyle 2.000 bilet daha çıktı satışa ve bir grup şanslı isim daha Uçan Bıyık'ı son kez görme, bu özel organizasyonu izleme şansı yakalamış oldu.

9 Mart 2011 Çarşamba

Bileydim...

Arabeski sevmem pek. Fatih Terim'in deyişiyle "okazyonal" durumlar haricinde de dinlemem. Lakin başlığı arabesk seçesim geldi, Oslo'yu en iyi anlatan şey arabesk çünkü... Ya da bence öyle ne bileyim.



1980'ler sonunda kayakla atlamanın doğduğu yerdi burası... Asker asker adamlar, hazırolda atlar, en uzağa gitmeye çalışırdı. Son "lan şunu bi krala gösterelim, adam beğenir bence" diye düşünen bir sivrizeka abimiz sporu geliştirmiş, krala göstermekle kalmamış (sporu), yarışmalar düzenlemeye başlamış zaman içinde...



Sonra kayakla atlama Avrupa'nın ortalarına yayılmış, "Onlar uçuyorsa biz kralını uçarız" diyen Alman ve Avusturya vatandaşlarınca sahiplenilmiş, İskandinavya ile sınırlı kalmamaya başlamış bu spor... Sonrası malum zaten, inanılmaz hikayeler, enfes yarışlar.

Oslo'da tarihte ilk kez 5 dalda madalya dağıtıldı. Kadınlar sahne aldı, geniş tepe ve normal tepe hem takım yarışı hem de bireysel yarış için kullanıldı. Avusturya damga vurdu, Norveç saçmaladı, Almanya tuhaf, FinAir garipti. Hepsini ayrı ayrı değerlendirelim madem.



Her şey Midstubakken'de başladı. Yani başlamış, biz sonradan gördük, fena sis vardı. Yukarıdan aşağısı, aşağıdan yukarısı gözükmüyordu, Eurosport'un İngiliz spikeri David Goldstrom böyle diyordu. Birkaç kez hesaplama çizgisini, birkaç kez rampanın ucunu kaçırdık, ama ilk gün bir şekilde geçti. Elemelerde sis ve rüzgar vardı elbet ama, esas sorun kadınlar yarışında bu sisin ayyuka çıkmasıydı.

Kadınlar yarışını herkes gibi ben de merakla bekliyordum. Son şampiyon Lindsay Van'i hiç anlatmamış, hiçbir yarışını izlememiştim mesela... Yine adeta gözümün önünde gelişen Coline Mattel'in neler yapacağını, Coc lideri Daniela İraschko'nun yeteneklerini, platonik bir hoşlantıyla bağlı olduğum pek muhterem Elena Runggaldier'i ve tabii ki listenin en genç ama antrenmanların en iyisi Sara Takanashi'yi görmek istiyordum...

Yarış garip başladı. Kimi rüzgardan, kimi de çıkışı ayarlayamadığından dolayı saçma sapan yerlere gitti. Ama tabii ki en ilginç olay, son şampiyon Lindsay Van'in k-noktasının 20 metre gerisine gidip direk dışarıda kalmasıydı. Atlayışından hemen sonra "Telemark bölümü ıslak ve çok kaygan" dedi, fakat bunun mesafesiyle ne alakasının olduğu hala anlaşılamadı...

Neyse efenim, sonuçta en güzel hikayelerden birisi vardı kadınlar kayakla atlamasından. Zakopane'de düşen, dizi dönen, kocaman bir "Acaba?!" ile kadroya alınan ve ilk turu birinci bitiren İraschko, hayatının en güzel anına atladı. Altın madalya alarak başladı Avusturya, biraz da "Nasıl başlarsan öyle gider" sözünü abartarak devam ettiler... İkinci eski dünya şampiyonu Runggaldier olurken, üçüncü de 15 yaşındaki Fransız Coline Mattel oluyor, herkesin istediği oluyordu biraz da...



Sonra her şey bu abilere kaldı... Son şampiyon olarak geldiler, her yerde şampiyon olup gittiler. Önce normal tepede bir Morgi-Koffi dublesi, ki aynısı Torino'da da vardı, ardından takım yarışında bir 25 puanlık fark, ardından geniş tepede Schlieri-Morgi dublesi ve son olarak tek turluk bir dominasyon, 500 puanla geçilen ilk turdan gelen bir altınla kapatılan geniş tepe takım yarışı...

Takım takım değerlendirme yapmak niyetindeydim, üstteki paragraf Avusturya'yı yeterince anlattı zağar.

Asıl Norveç'e gelmek istiyorum. Bütün sezon buna konsantre oldular, Kojonkoski bütün sezon çektiği sıkıntılara sırf Oslo için katlandı, ancak gayet sıradan iki takım performansı dışında baskıyla yüzleşemedi Norveçliler. Özellikle geniş tepede Anders Bardal ve Anders Jacobsen'in podyum sıralamasındayken ilk ona zar zor girmeleri, atmosferi kaldırmakta ne denli zorlandıklarını gösterdi belki de.

Özellikle Tom Hilde'den madalya bekleyen, takım yarışında Avusturya'yı geçmeyi ana amaç haline getiren Norveçli abilerimiz, "gününde bir" Bjorn Einar Romören'i de kullanamadılar. Belki de en ciddi sorun bu oldu. Uzun süre başını ağrıtabilir Romören'i dışarıda bırakma tercihi Kojonkoski'nin...

Tam bu noktada Anders Bardal'e bir paragraf, en olmadı birkaç cümle ayırmak zamanıdır bence. Kariyerinin belki de, hatta büyük ihtimalle son dünya şampiyonasında gösterdiği müthiş performans ile çok daha fazlasını hak etti Bardal. Alamadığı, hata yaparak kaybettiği bireysel madalya sonrasında gözlerim doldu desem yalan değil.

Ve tabii Almanya. Kampta Werner Schüster'in "Ben seni Severin, çok seni Severin" diyerek takımını hazırlaması tecrübeli abilerimizi bayağı gaza getirmiş olacak ki, hem sürekli ön plana çıkan Severin Freund'un üzerinde büyük bir baskı oluşmuş, hem de Alman takımında performanslar bayağı bir dengeli hale gelmişti. Geniş tepedeki Uhrmann performansı, normal tepe takım yarışında Severin'in çotaa diye düşmesi anca bundan dolayı olabilir, başka açıklaması yok. Onlar da istediklerini aldılar bir anlamda. Sadece ikinci turu iptal edilen ve 0.5 puan geride kalarak Slovenya'ya kaybettikleri geniş tepe bronzu sinir bozucu olsa gerek... Ha bir de Uhrmann'ın bırakışı...

FinnAir... Özellikle kayakla atlama sever, aslında tüm sporları çok sever bir takipçimizin, Mustafa Çakar'ın özel isteğiydi bir FinnAir değerlendirmesi, lakin onu Jokullmagic yapsa sanırım daha makbul olacak. Tarihteki en kötü takım yarışı sonuçlarını aldılar 8. olarak normal tepede. Matti'nin takım yarışındaki ve Anssi'nin normal tepe bireyseldeki performansları dışında dişe dokunan bir performansları yok belki de...

Seneye Janne Ahonen olmayacak artık. Büyük bir stres kalkıyor bence Pekka Nimelae'nin üzerinden. Maske olmasa, onu takıma alma baskısı olmasa belki daha formda, daha genç birisi girecek takıma. Ancak doğal olarak Janne'yi almak zorundasınız, bundan kaçış yok. Şimdi daha formda bir takım kurma fırsatı olacak Nimalae'nin elinde. Ville Larito'nun "iyi" dönüşü, Matti'nin söylentileri söylenti olacak bırakarak devam etmesi, Olli Muotka'nın tecrübe kazanması ve Anssi Koivuranta'nın iyice kayakla atlamaya ısınması, gelecek sezon ilk üç takımı haline getirebilir belki de Finlandiya'yı.

Pekka Nimelae çok iyi bir koç. Elindeki malzemeyi en iyi kullananlardan. MTV3 sitesinde okumuştum, Soçi'de altın hedefi var. Soçi'ye üç yıl var daha, o üç yıldı Fin koç bir kez daha altına götürebilir Finlandiya'yı...

Ve tabii bırakanlar... Bileydim diye başlık atmamın sebebi sadece budur, haberiniz olsun. Bileydik hiç başlamazdık şampiyonaya be Adam... Ya da daha iğrençleşeyim, "Sporu bırakırsan rahat korlar mı Adam seni?"

Yok yok, ben yazmayayım daha iyi. Şu noktada olay benden çıkıyor çünkü. Daha 1.5 senedir anlatıyorum, bana düşmez veda yazıları... Onur Salman'dan isteyelim, bakalım bir boşlukta çıkarabilir mi... Kim bilir, belki sezon sonunda bir başka Onur Salman yazısı koyarız bloga...

Eyyorlamam budur sevgili okurlar. Artık sezonun geri kalanının keyfini çıkarma vaktidir. Az kaldı, iyi izleyin...

6 Mart 2011 Pazar

Sen de mi Brütüs?

Sezon sonuna doğru kayakla atlama en yoğun günlerini yaşıyor. Dile kolay, tam dört sporcu kayakla atlamayı bıraktı şu kısa zaman diliminde. Onların şokunu tam atlatamadan, şimdi de Fin Matti Hautamaeki'den " sezon sonunda bırakabilirim" cümlesi geldi.

Koçu Pekka Niemela ise Matti Hautamaeki'nin bırakacağına inanmıyor. " Matti'nin kariyeri yükselişte. Dünya Şampiyonası'nda da dört günün üçünde çok iyi atlayışlar yaptı" diye konuştu Fin Antrenör.

Oslo'daki geniş tepe yarışını beşinci bitiren Hautamaeki, "Sürekli düşünüyorum. Eğer hala içimde ateş olduğunu görürsem devam edebilirim" dedi.

Koçu Niemela, Matti'nin yaşının da çok olmadığını (30), Avusturyalılar'ın bir çok genç yetenek çıkardığını kabul ettiğini, ama ilk 10 sporcularının yaş ortalamasının 28 ve üstü olduğunu belirtti.

Kuopio'da İkinci Gün || Faik Yüksel 55. Oldu

Kuopio'da yapılan Continental Cup yarışlarının ikinci günü de tamamlandı. Bugün yapılan yarışı Alman Maximilian Mechler kazanırken, Fin Jarkko Maeaettae ikinci, Avusturyalı Michael Hayboeck ise üçüncü oldu.

Dün yapılan yarışta 56.'lığı elde eden Faik Yüksel ise bugün 79.5 metreye giderek 55. oldu. Dün ve bugün yapılan yarışlara 57 sporcu katıldı.



1. 52 Mechler, Maximilian De 125.0 124.0 239.2
2. 27 Maeaettae, Jarkko Fi 129.0 117.0 236.8
3. 42 Hayboeck, Michael At 125.0 117.0 231.6
4. 56 Thurnbichler, Stefan At 127.0 110.5 223.5
5. 44 Strolz, Andreas At 127.0 108.5 217.4

55
2 Yuksel, Faik Tr 79.5
28.6

Faik Yüksel 56. Oldu

Dünya Kupası'nın bir alt ayağı olan Continental Cup'ta yarışlar devam ediyor. Finlandiya-Kuopio'da yapılan son yarışta Norveçli Andreas Stjernen birinci olurken, Sloven Matej Dobovsek ikinci, Alman Maximilian Mechler ise üçüncü oldu.

Sporcumuz Faik Yüksel ise 57 sporcunun katıldığı yarışta, 81 metrelik atlayışıyla 56. oldu.

1. 53 Stjernen, Andreas No 127.0 121.5 239.8
2. 44 Dobovsek, Matej Si 125.0 121.0 239.3
3. 50 Mechler, Maximilian De 126.0 121.5 236.5
4. 38 Hayboeck, Michael At 126.0 118.0 235.7
5. 58 Zima, Rok Si 134.0 111.5 229.4
6. 21 Maeaettae, Jarkko Fi 122.0 119.5 228.2

56. 3 Yuksel, Faik Tr 81.0
34.8

Janne Ahonen de Bırakıyor

Andreas Kuettel, Adam Malysz ve Michael Uhrmann'dan sonra Janne Ahonen'de kayakla atlamayı bırakacağını açıkladı.

Haftaya Lahti'de yapılacak olan Dünya Kupası yarışı, 33 yaşındaki Fin efsanenin son yarışı olacak. Lahti'de bırakmasının şöyle bir manidarlığı var. Janne Ahonen, bu spora Lahti'de başlamıştı. Yani başladığı yerde bitirmiş olacak.

Ahonen'in 10 Dünya Şampiyonası madalyası, 5 Dört Tepe Turnuvası şampiyonluğu, İki olimpiyat gümüş mmadalyası, 108 Dünya Kupası podyumu var ama aynı Adam Malysz'de olduğu gibi, Olimpiyat altın madalyası yok.

Bakalım emeklilik kararları devam edecek mi? Martin Schmitt, Michael Neumayer, Noriaki Kasai ve Jakub Janda'dan da böyle bir karar çıksa şaşırmış olmayız herhalde.

5 Mart 2011 Cumartesi

Adam Malysz'in Emeklilik Detayları

Artık 3 Mart kayakla atlama severler tarafından Uçan Bıyık’ın bıraktığı gün olarak hatrılanacağa benziyor. Bu zaten çok ciddi bir çekince haline gelmişti, Dünya Şampiyonası’ndan sonra bırakır mı diye düşünülür olmuştu. Korkulan başa geldi. Uçan Bıyık bıraktığını açıkladı. skijumping.pl’a emeklilik kararıyla ve Dünya Şampiyonası’ndaki performansıyla ilgili açıklamalarda bulundu;

“İlk atlayışımda rampadan geç ayrıldım, hata yaptım çıkışta. İkinci atlayışta da yolunda gitmeyen bir şeyler vardı, iyi bir atlayış gerçekleştiremedim. 11.
sırada kaldığım için çok üzgünüm. Kamil’in (Stoch) durumu da çok üzücü, buradan çok güzel bir sonuçla ayrılabilirdi. Çok üzüldü düştüğü için. İniş bölgesinde atlayışlardan kaynaklanan derin çukurlar oluşuyordu, zemin düzlüğünü kaybediyordu. Eğer ideal bir iniş yaparsanız, ortaya doğru, ciddi derecede bozuk bir zemine iniyordunuz.”

“26 Mart’ta Zakopane’deki yarış benim son yarışım olacak. Kariyerimi sonlandırma kararımı Vancouver’daki Olimpiyatlar’dan evvel vermiştim zaten. Ama işler biraz farklı gelişti. Nihai kararımı Oslo için yola çıkmadan önce verdim.”

"Ben fazla tantana istemedim ama organizatörler hatırda kalıcı bir veda yapmam gerektiğini, taraftarlara ve tepeye hoşçakal demem gerektiğini söyledi. Dolayısıyla bu çok özel bir yarışma olacak. Aslolan mesafe değil, atlayışın kitaba uygunluğu olacak.”

“Ben emeklilik kararımı olabildiğince gizli tutmaya çalıştım ama her nasılsa her gün daha fazla detay açığa çıkmaya başladı. Açıkçası medyanın anında söylentilere başlaması ve Oslo’nun benim için veda olacağını söylemesi beni üzdü. Bu kararı kendim açıklamak istiyordum; buna saygı göstermediler. Kararımı spekülsayonlara yada duygu yüklemelerine meydan vermek için saklamadım. Sadece Olimpiyatlar’a ve Dünya Şampiyonası’na daha rahat bir kafayla hazırlanmak istedim, son yarışım olacağının baskısıyla boğuşmak istemedim”

“Bir sürü röpotaj yapmak istemiyorum, açıkçası artık soru istemiyorum. Sadece yarışa kendimle, sakin bir şekilde hazırlanmak istiyorum. Eğer kararımı daha önceden açıklasaydım sürekli kendimi ve kararımı ifade etmek durumunda kalırdım. Asıl yarışlara değil, kariyerimi nasıl noktalayacağımla uğraşmak zorunda kalırdım.”

“Biliyorum çok fazla sevenim var. Ve biliyorum ki pek çoğu için büyük bir şaşkınlık yarattı kararım. Ama aynı zamanda anlamalılar ki ben de robot değilim. Spora olan bağlılığımla hayatımın çok büyük bir bölümünü ağır idmanlarla, sürekli bir çalışmayla geçirdim. Ama yorulan bir vücut sinyal vermeye başlar. Sakatlıklar sıklaşır. Neyse ki sezon başında Lillehammer’da yaşadığım gibi küçük sakatlıklar yaşadım. Vitaminler, diyetler, beslenme programları, ilaçlar – doping benden uzak olsun, sadece legal ilaçlar kullandım. Ama karaciğerim ve vücudum yavaş yavaş baş kaldırır oldu.”

“Bu kararı vermek hiç kolay değil ama en iyi zaman da bu dönemdi”.

“Kararımı Oslo için yola çıkmadan evvel Wisla’da yaptığımız antrenmanlarda Robert Mateja ve Maciej Maciusiak’la paylaştım. Çok normal karşıladılar, sanırım bunun yaklaştığını anlamış olmalılar. İkisi de harika insanlar ve Hannu’dan çok şey öğrendiler. Polonya Kayak Federasyonu’ndan onlarla devam etmelerini istedim “Malysz Takımı” sona erdiğinde; genç yeteneklerle çalışmalılar. Harika profesyoneller. Ve hayalim genç takımı başarılara taşımaları. Federasyon’dan tek isteğim bu ve umarım onlara şans verirler. Bunu hak ettiklerine inanıyorum.”

“Hannu henüz bilmiyor. Dünya Şampiyonası’ndan önce söylemek istemedim. Çok duygusal, hassas biridir ve şimdi söylemek bile çok zor olacak. Kayakla atlama onun hayatı, bunu biliyorum. Ve ben emekli olduktan sonra koçluğu bırakacağını zaten açıklamıştı. O yüzden kararımı ona burada, tepedeyken söylemeliyim.”

“Emeklilikten sonra yapacağım şeylere gelince, pek çok teklif var. Yönetcilikle alakalı şeyler yapmak istiyorum ama daha pek çok şey var istediğim. Biraz üzerlerinde düşünmem lazım. Elbette kendimi atlama dünyasından tamamen kopartamam, benim hayatım çünkü. Ama şimdilik biraz kafa dinlemeye ihtiyacım var. Zakopane’den sonra dinleneceğim. Ondan sonra da çıkıp biraz bahçede çalışacağım, yapılması gereken çok şey var.”

“Ailem kararımı çoktandır biliyor. Eşim de kızım da kariyerim boyunca bana inanılmaz yardımcı oldular, minnetarım ikisine de. Onlar için hiç de kolay geçmedi kariyerim. Evde neredeyse hiç olamıyordum. Olsam bile, evde gibi hissedemiyordum. Kahvaltıdan sonra çıkıyordum ve akşam yemeğine geliyordum. Sürekli antrenman yapıyordum. Çoğu zaman hafife almak, esprili yaklaşmak elimdeki tek şey oluyordu.”

“Kariyerimi Oslo’da bir madalya kazanarak noktalamak istiyordum ve bunu normal tepede başardım. Harikaydı. İster inanın, ister inanmayın ama genç atletlerle bu seviyede bir kez daha mücadele etmek çok zordu. Benim yaşımda, bu genç adamlara karşı madalya kazanmak çok zor bir iş. Belki Noriaki Kasai kadar uzun süreler de devam edebilirdim. Ama Avrupa’da farklı bir bakış açısı var. Başarılar sonsuza dek sürmez. En tepede bitirmeyi isterdim hep ve bu sezon da gayet iyi geçti benim adıma. Hala daha birşeyler kazanmaya devam edebileceğimi hissediyorum ama her atlet için önemli olan iyi yerlerdeyken bırakmaktır.”

“Elbette üzüntü var ama aynı zamanda bir rahatlık da. Benim için gerçekten çok zor bir karardı. Ne zaman ailemle bu konuyu konuşsam, her seferinde aynı şekilde zor geldi – ve her seferinde sinir bozucu bir sessizlikte sonlandı.”

“Tanrı bana atlamak için yetenek verdi ve kariyerim boyunca da yanımdaydı; ciddi sakatlıklar yaşamadım. Elbette ufak, kısa süreli sıkıntılar oldu fakat hiç büyük sorunlar yaşamadım. Belki de bu bir mesajdır; “sana bu yeteneği veriyorum, ama yerinde ve zamanında bırakacaksın.” Bu sene gerçekten çok yorucuydu. Vancouver hazırlıkları zaten çok yoğundu, Oslo için de aynı zorlukta bir hazırlık dönemi geçirdim. Lise zamanlarıma baktığımda; böyle bir geleceğin hayalini dahi kuramazmışım. Üzerimde sürekli yoğun bir baskı vardı, dinlenmek için kısacık vaktim bile olmadı. Bu yüzden rahatlama var. Ama aynı zamanda üzgünüm, ki her zaman olacağım.”

“Geçen Ocak ayında Zakopane’de yaşadığım düşüşün Tanrı’nın bana bir mesajı olduğuna inanıyorum. Dört Tepe’de Ville Larinto’nun düşüşüne benziyordu, ama onun bağları koptu ve sezonu erken kapattı. Dr. Winiarski de ilk başta benim de o kadar ciddi bir şekilde sakatlandığımı düşünüyordu. Neyse ki o kadar kötü değildi. Ama en iyisi kaderle daha fazla aşık atmamak. Güçlü bir insan olduğumu biliyorum ama bu kış çok yoruldum.”

“Bir kez daha herkesi 26 Mart’a davet ediyorum. Çok değerli, özel bir yarışma olacak ve basını özellikle de seyircileri görmek istiyoruz orada. En iyi isimleri çağırdım, Polonya’dan atletler de katılacak aynı zamanda. Pek çoğu daha son kararlarını vermedi ama kesinleşenler de var. Norveçliler başta çok meraklandılar, geleceklerini söylediler ama sonra Romoeren ulusal şampiyona sebebiyle gelemeyebilecekleri söyledi. Ama bunun benim son atlayışlarım olacağını biliyor ve umarım bu fikrini değiştirir. Belki de Norveç Kayak Federasyonu izin verir ve o da benimle son bir kez atlayabilir?”


Çeviri: Umut Özel

3 Mart 2011 Perşembe

Emeklilik Sırası Michael Uhrmann'da


Holmenkollen'deki geniş tepe yarışmasından hemen birkaç dakika sonra Alman kayakla atlamacı Michael Uhrmann bu sezondan sonra emekli olacağını bildirdi. "İtiraf etmeliyim ki bir diğer yıl kalmamın sebebi dünya şampiyonalarıydı. İki gün sonraki içindeki takım yarışı benim son büyük yarışmam olacak" dedi Mİchael Uhrmann ve ekledi "Holmenkollen da kariyerimi bitirebileceğim için şanslyım".

Michael Uhrmann'ın iki kişisel dünya kupası zaferi var: 2004 yılında Zakopanede en yüksek seviyeye ulaştı ve bunu 2007 yılında 2. bir zafer takip etti. ;Kişisel başarılarına ek olarak almanya takımında 32 yaşındaki yarışmacı diğer 3 zaferini kutladı. Başarılı atlayıcı aynı zamanda 4 Dünya Şampiyonası madalyası ve iki olimpiyat madalyasının da sahibi.

UÇAN BIYIK'TAN VEDA


İşte son... Tüm zamanların en iyi atlayıcılarından, 4 kez dünya şampiyonu, 4 kez dünya kupası sahibi, 3 kez olimpiyat gümüş madalyası sahibi, 4 tepe turnuvasının kazananı ve birçok ödül ve zaferle beraber 39 dünya kupası zaferinin sahibi, bu sezondan sonra kayakla atlama kariyerine son veriyor. Polonya televizyonu TVP ile yaptığı bir röpörtajda Adam emekliliğni ilan etti ve Zakopane'deki Wielka Krokiew tepesinde 26 martta son kez atlayacağını ekledi.

2011 Oslo || Geniş Tepe Elemeleri Bugüne Ertelendi

Dün yapılması gereken geniş tepe yarışı elemeleri, elverişsiz rüzgar koşullarından dolayı bugüne ertelendi.

Yeni Program şu şekilde oluştu;
Elemeler: 16:30
Final: 17:45

Ahonen Evine Madalya ile Dönecek















Fin kayakla atlama efsanesi nam-ı değer "The Mask" Janne Ahonen, son zamanlarda çok formda değil. Fakat Oslo'dan evine madalya ile dönmeyi şimdiden garantiledi.

Oslo Kayak Federasyonu kendisini Holmenkollen Madalyası ile onurlandırdı. Bu ödülü alan beşinci Finlandiyalı sporcu oldu.

Ahonen'in kariyer başarılarına değinecek olursak; Katıldığı 9 Dünya Şampiyonası'nda kazanılan 10 madalya, 5 kere Dört Tepe Şampiyonluğu, İki Olimpiyat gümüş madalyası, Dünya Kupası'nda elde edilen 108 podyum ve 36 zafer.

2 Mart 2011 Çarşamba

MİLLi TAKIM KAYAKLA ATLAMA KAMPI ve FIS YARIŞMALARI

Federasyonumuzun 2011 yılı faaliyet programında yer alan Kayakla Atlama Kampı ve Fıs Yarışmaları 28 Şubat - 13 Mart 2011 tarihleri arasında Avusturya, Polonya, Almanya ve Slovenya'da düzenlenecektir. Söz konusu kamp ve yarışmalara 7 kişilik kafilemiz katılacaktır.

Kafile Başkanı : Mustafa Yaprak

Sporcular : Ayberk Demir

Dağdeniz Elbil

Münir Güngen

Muhammed Ali Bedir

Fatih Arda İpcioğlu

Samet Karta

1 Mart 2011 Salı

Kayakla Atlama Biyografi Serisi #4-Thomas Morgenstern



Thomas Morgenstern

Doğum Yeri: Spittal an der Drau

Doğum Tarihi: 30 Ekim 1986

Boyu: 1.84

Mottosu: "Risk yok, eğlence yok"

Başarıları: 3 olimpiyat altını, 6 dünya şampiyonası altını, 1 bronzu, 3 dünya gençler şampiyonluğu, kayakla uçma dünya şampiyonalarında 2 altın 2 bronz madalya, 2 kristal top ödülü (dünya kupası şampiyonluğu), 1 dört tepe turnuvası şampiyonluğu, 21'i galibiyet olmak üzere 62 dünya kupası podyumu, 2 yaz grand prix'i şampiyonluğu, 1 kuzey turnuvası şampiyonluğu, 1 dört ulus turnuvası şampiyonluğu.

Aldığı Ödüller: Avusturya Altın Nişanı (2004), Avusturya Kraliyet Nişanı (2006), 2008 Avusturya'da yılın sporcusu, 2009 Avusturya'da yılın sporcusu (tüm takımla birlikte), 4 kez Karint'te yılın sporcusu (doğduğu yer).

Kişisel Rekoru: 225.5 metre. (Planica 2005)

İlk Dünya Kupası Yarışı: 29 Aralık 2002 Oberstdorf. (9. bitirdi)

İlk Dünya Kupası Galibiyeti: 11 Ocak 2003 Liberec. (aynı zamanda ilk kez podyuma çıktığı yarıştır)

En Fazla Kazandığı Yer: Lillehammer.

En Fazla Podyum Gördüğü Yer: Sapporo.



İlginç Bilgiler:
- 2008 yılından beri kişisel koçuyla çalışmaktadır. (Heinz Kuttin)
- Sporcu bir aileden gelmektedir. Dedesi beysbolcu, amcası 1976 İnnsbruck Olimpiyatlarında 7. olmuş bir slalomcu. Babası da gençlik yıllarında alp disipliniyle uğraşmış.
- İlk olarak 10 yaşında Villach'ta atlayış yaptı. Atlayışı sonrasında ailesine dönüp "Buraya kadar uçabildiysem kayaklara ihtiyacım yok" dedi.
- Hayallerinin gerçekleşmeye başladığı yer olarak Torino'yu gösterir. Torino'nun onun hayatında çok büyük önemi vardır.
- Die Toten Hosen dinlemeyi sever.
- Aynı zamanda bir üniversite öğrencisidir.
- Ralli ve uçak pilotluğu konusunda testlerden geçmiştir.
- Matti Nykanen ve Jens Weissflog ile birlikte dünya kupası, dünya şampiyonası, olimpiyat ve 4 tepe şampiyonluğu yaşamış 3 sporcudan biridir. (bireysel olarak)