29 Aralık 2013 Pazar

Hannawald'ın Oberstdorf Yorumları

Dört Tepe denilince aklımıza gelen ilk isimlerden olan Sven Hannawald, tecrübelerini Eurosport'taki blogu aracılığıyla bizlerle paylaşıyor. Hannawald'ın eleme atlayışları sonrası görüşlerini aşağıda okuyabilirsiniz:



"Son haftalardaki iyi sonuçlar sebebiyle Alman atletler üzerinde büyük baskı var. Güzel sonuçlar beklentileri arttırır her zaman, bu gayet normal. Freund, Wellinger ve diğerlerinin baskıya göğüs gerebilmesi gerekecek. Elemelerdeki sonuçlarından bu ilişkiyi değerlendirmem zor.

Tıpkı Alman atletler gibi, diğer sporcuları da elemelerdeki atlayışlarıyla ele almamız aldatıcı olur. Kimse yüzde yüz potansiyelini ortaya koymuyor. Bence elemelerde önemli olan güçlü eşleşmelerden kaçınmak. Risk her zaman var. Bunun dışında, tepe hakkında güzel hisler kazanma fırsatı eleme atlayışları.


Tecrübeli Japon Noriaki Kasai bir kez daha onu hesaba katmamız gerektiğini gösterdi. Fakat bence onun podyum şansı favoriler tökezlemediği sürece düşük. Morgenstern, Bardal veya Schlierenzauer her zamanki performanslarını gösterirlerse onlarla başa çıkamayacaktır Kasai.



Kasai'den bahsetmişken eski takım arkadaşım Martin Schmitt'e değinmemek olmaz. Schmitt 18. turnuvasına çıkıyor. Elemelerdeki atlayışında bence bir şeyler ters gitti, o 49.'luktan fazlasına sahip. Bugün ondan ümitliyim.

Elemelerde beni heyecanlandıran şeylerden biriydi seyirci faktörü. Almanya'da yeni bir kayakla atlama akımının doğduğunu hissediyorum. Alman atletlerin elemelerdeki yetersiz performansına rağmen Alman seyircisi, Oberstdorf'ta bir Alman zaferi için yanıp tutuşuyor. Heyecanlı bir turnuva başlangıcı olsun."

eurosport.yahoo.de


28 Aralık 2013 Cumartesi

DÖRT TEPE TURNUVASI: OBERSTDORF ELEMELER
 
 
 File:Skisprungschanze oberstdorf.JPG
 
62. Dört Tepe Turnuvası bugün Turnuva'nın Almanya'daki ilk durağında Oberstdorf'ta elemeler ile başladı. Elemelerin ve 2000 Euro değerindeki para ödülünün kazananı, 134 m.lik atlayışı ile Norveçli sporcu Anders Bardal oldu. 41 yaşındaki efsane Japon sporcu Noriaki Kasai, elemeleri 135m.lik atlayışı ile ikinci sırada tamamladı. İsviçreli sporcu Simon Ammann ise 131.5m.lik atlayışı ile üçüncü sırayı aldı.
Turnuva hakkında bilgi sahibi olmayanlar için kısa bir not: Yarışlarda nakavt usulü var. Yani elemelere katılan 50 sporcu elemelerin sonundaki sıralamalarına göre 25 çifte ayrılıyor ve elemeleri ilk sırada tamamlayan sporcu ile son sırada tamamlayan sporcu ve bu şekilde diğer sporcular birbirleriyle eşleşiyorlar ve ikinci günkü yarışta ilk turda bu eşlerden birisi eleniyor ve final turunda geriye kalan 25 ve en iyi kaybeden 5 sporcu yani 30 sporcu yarışıyor.
Bugünkü elemeler sonrasında ortaya çıkan eşleşmelere baktığımızda son 9 çift açısından bir sürpriz çıkacağını zannetmiyorum çünkü en iyi 9 sporcu en son gelen 9 ile yarışacak ve bir aksilik olmazsa iyiler alır gibi geliyor bana.
Ancak Damjan-Wellinger eşleşmesi ilginç olabilir, Damjan 134.5m.ye giderken Wellinger sadece 123.5m.de kaldı.
Tepes-Hvala formsuz ya da motivasyonsuz gibiler ama günlerinde olurlarsa iki Slovenin kapışması nelere kadir olur neler!
Hilde kötü durumda, Muranka ise oldukça iyi gidiyor, nasıl bir sonuç çıkar bilemiyorum.
Neumayer-Kraus, iki Almanın kapışması, bir tarafta tecrübe diğer tarafta gençlik, teknik olarak da Neumayer iyi mesafeler görse de pek etkileyici değildir, bunu herkes bilir.
Kraft-Hayboeck, iki Avusturyalı kapışması, çok kötü olmuş ya, hep aynı milletten sprcular eşleşmiş, bu da turnuva genelinde favori sayısının azalmasına yol açacaktır. Kraft geçen seneki performansından uzak gibi ama yine de belli olmaz.
Ahonen-Kranjec eşleşmesini sabırsızlıkla bekliyorum. Maalesef Kranjec cok formsuz ve deneyimli ve mükerrer 4 Tepe Şampiyonu Ahonen'in ise neler yapabileceğini merakla bekliyorum. Deschwanden-Biegun ilginç bir eşleşme olabilir, ikisi de iyi işler çıkarıyor, hele hele Biegun, Universiade şampiyonluğu ve Dünya Kupası galibiyeti ile göz doldurdu, umarım finale kalır ve gün doğmadan neler doğar!
Yarınki podyumu pek kestiremiyorum lakin Bardal-Kasai-Ammann-Stoch-Schlieri-Morgi-Kofi bir de arada Diethart, herşey olabilir ama benim gönlümden geçen Kasai'nin mutlaka podyumda yer alması. Onun dışında bu isimlerin her biri ciddi anlamda favori, ancak Stoch çok formda, Bardal da öyle, Ammann ve Schlieri istikrarlı değil ancak istekli, Morgi ve Kofi de biraz onlar gibi ama geri dönüşler yaptılar. O nedenle tam olarak kestirmek güç, ancak gönlümden geçen ve kuvvetle muhtemel bir podyum senaryomu sizlerle paylaşmak istiyorum:
Stoch-Bardal-Kasai:)

Dört Tepe Turnuvası | Oberstdorf Eleme

62. Dört Tepe Turnuvası heyecanına başlarken, hem Oberstdorf elemesini; hem de turnuvada bu sene olabilecekler hakkında görüşlerimi siz sevgili dostlarımla paylaşmak istedim. (alkış) Teşekkürler.

Öncelikle haberler: Anders Bardal elemeleri 134 metrelik atlayışı ve aldığı 153.9 puanla birinci tamamladı ve bu sezon ilk kez verilen 2000 € değerinde bir çekin sahibi oldu. Kazandığı bu ödül ile ailesini bir akşam yemeğine götürür herhalde. (Norveç şartlarında daha fazlası zaten zor)


Japon takımının genç yıldızı Noriaki Kasai (Okabe'ye kıyasla genç ne de olsa), 41 yaşına ve hatta başına bakmadan 135 metrelik atlayışıyla ikinci sırayı aldı. Üçüncülüğü alan ise Dört Tepe Şampiyonluğu sevdasıyla yanıp tutuşan olimpik sezonların aranan ismi Simon Ammann oldu.


Avusturya'nın yükselen yıldızlarından Diethart dördüncü, belki de tek başarılı atlayışı yapan Sloven olan Prevc beşinci sırayı aldı. Turnuvanın en büyük favorisi olarak görülen Stoch ve Schlieri, 6. ve 7. sıraları alırken; Titisee-Neustadt'taki kötü düşüşü çabuk atlatan Morgi, kırık bir parmakla 137 metreye uçarak sekizinci sırayı aldı.

Şimdi Yorumlar. Ülke ülke gidiyorum:

Norveç: Bardal'ı saymazsak felaket durumdalar. Sezona henüz yeni yeni ısınan Jacobsen, tecrübesi ile bir şeyler yapabilir. Yazı ABD kadın kayakla atlama milli takımı fizyoterapisti olarak geçiren Hilde'nin, Velta'nın, Fannemel'in aklı beş karış havada gibi. Bardal ise Dört Tepe Şampiyonluğuna oynayabilir.

Avusturya: Altı sporcu ile ilk 25 yaptılar. Şanssız başlayan sezonda yükselerek ilerleyecek gibiler. Schlieri'nin ve Morgi'nin bacaklarında 140 metre potansiyelleri var. Schlieri'nin handikapı kafa olarak hazır olmaması. Fizik olarak hiç bu kadar güçlü olmadığını düşünüyorum. 8 atlayışın 3-4 tanesinde rampadan doğru zamanda çıkarsa şampiyonluğu bırakmaz. Morgi de düşüşün etkisini üstünden çabuk atmış gibi. Şampiyonluk kolay değil, ama yapar mı yapar. 

Eşleşme şanssızlığı, yarına bir fire verme ihtimalleri var. Ama en iyi kaybeden çıkartırlarsa 7/7 yapıp ilk otuza bütün takımı sokabilirler.

Kraft vs. Hayböck
Watase vs. Loitzl
Naglic vs. Kofler
Hazetdinov vs. Morgenstern
Kozisek vs. Schlierenzauer
Boyd-Clowes vs. Diethart


Polonya: Sporcuların tamamı formda. En kötü dereceyi yapan 23. sırayı aldı. Yarın için şanssızlıkları, genelde tecrübeli isimlerle eşleşmeleri oldu. Bireysel olarak bakarsak Stoch dışında bir favori çıkartabilmeleri zor. Gerçi Stoch'tan başka bir favoriye ihtiyaçları da olmayacak gibi, çünkü şu anda kayaklarında şampiyonluğun izi olan iki - üç isimden biri o.

Kamil Stoch - Anssi Koivuranta
Maciej Kot - Richard Freitag
Krzysztof Biegun - Gregor Deschwanden
Jan Ziobro - Antonin Hajek
Piotr Żyła - Denis Kornilov
Klemens Murańka - Tom Hilde

Slovenya: Prevc harici diğer sporcularını getirmeyi unutmuşlar galiba Almanya'ya. Kötü durumdalar. Şampiyon çıkartmaları mucize olur. 

Japonya: İki ortalama üstü adamları var. Bir de Kasai var. Şampiyonluğa yaşı ya da gücü yetmeyebilir, ama Kasai'den beklentim çok yüksek. Ga - Pa'da birinciliği alacağına dair bir sezim dahi var. Evi arabayı satıp yüklü girmeyin siz yine de.

Almanya: Ev sahibi sporcu profili çok homojen. Freund zirveyi zorlayabilir. Wank, Kraus, Wellinger, Neumayer ilk on mücadelesi yapar. Diğerleri de yarışmacı arkadaşlara başarılar diler. Bu yıl da Alman bir şampiyonumuz olmayacak bence.

Ahonen: Fin takımını incelemeye gerek yok, Janne'ye baksak yeter. Formu iyi. Bacakları kuvvetli. Ama bir şeyler eksik. Olimpiyatları hedeflediği için kendisini zorlamayacaktır. İlk ona girse sevinir. (ben de sevinirim)

Simi: Ahonen için ne dediysem tam tersini düşünün. Dört Tepe'nin sürpriz atı olmaya çalışacak. Almanya sınırını ilk üçte geçerse Avusturya'da acayip işler yapabilir. 

Sonuç: Yine özet geçemedik. Okuduysanız ne ala.  

Foto Credit: http://berkutschi.com
FIS YENİ LAZER PROJEKSİYONU İLK KEZ OBERSTDORF'TA UYGULAYACAK
 
Besttobeat_02_2_kopie
 
 
Kayakla Atlama Dünya Kupası tarihinde ilk kez, 62. kez düzenlenen Dört Tepe Turnuvası açılışında 'rakibi geçecek en iyi mesafe, best-to-beat' lazer çizgisi uygulaması gerçekleştirilecek. Bu sanal lazer çizgisi, iniş alanı boyunca yansıtılacak ve stadyumdaki izleyicilere görsel olarak atletlerin birinciliğe ulaşması için gitmeleri gereken en uzak mesafeyi gösterecek. Şimdiye kadar, bu görsel çizgi, sadece televizyonda gösterilmekteydi. Artık, canlı olarak kayakla atlama arenalarında da gösterilecek!
 
Uluslararası Kayak Federasyonu Yarış Direktörü Walter Hofer, 'best-to-beat-line, televizyon programı yorumcuları ve gözlemcileri açısından vazgeçilmez bir yardım haline geldi. Şimdi, bu televizyondaki uygulamayı, lazer çizgisi şeklinde doğrudan tepeye getirebildiğimiz ve böylece stadyumdaki seyircilerin de bu imkândan faydalanmasını sağladığımız için çok mutluyum' diyor.
 

 

Bu yeni teknolojinin ilk kez Oberstdorf'ta görücüye çıkacak olması bir tesadüf değil. Bundan üç yıl önce, ilk kez Oberstdorf'ta, lazer çizgisinin öncüsü olan Best-to-beat LED paneller kullanılmıştı. O zamandan beri iniş alanının sol tarafında ulaşılması gereken mesafeyi gösteren bir LED yanmaktaydı. Dört Tepe Direktörü ve Oberstdorf'taki açılış organizasyonu genel sekreteri Stefan Huber, 'Bu lazer çizgisi, söz konusu LED teknolojisinin açıkçası daha da geliştirilmiş halidir.' diyor. Huber, bu Turnuvada bir yeniliği daha sunacak, o da LED başlama çubuğu. Bu çubuk, başlama ışığının sinyalini gösterecek ve böylece atlayışın tüm safhaları stadyumdaki seyirciler tarafından canlı olarak izlenebilecek.
 
Huber, 'sürekli olarak, arenadaki seyircilere özel bir şeyler sunmaya çalışıyoruz, bundan da ileriye gitmeye çalışacağız' diyor. 
 
Anlaşılan Almanlar ilerdeki yıllarda bu Turnuva'ya daha fazlasını katmaya niyetliler. 2014'ten ilk dileğim, sene sonunda yapılacak bir sonraki Dört Tepe Turnuvası'nda seyirci olarak yerimi almam:) İnşallah! 

Yüksek Yüksek Tepeler | Schattenberg, Oberstdorf

İlk durağımız her zamanki gibi Oberstdorf; Schattenbergschanze.

Oberstdorf'taki tesiste HS137m'lik geniş tepe ve HS106m'lik normal tepenin yanı sıra üç de küçük plastik kaplı tepe bulunuyor ama bizim mevzumuz geniş tepe.

Tepeyle alakalı sayısal bilgilere geçmeden biraz Oberstdorf ve kayakla atlama kulelerinin tarihine göz atalım.

Bavyera Alpleri'nin eteğinde yer alan bu tesis, 1953'ten bu yana Dört Tepe Turnuvası'nın açılış ayağına ev sahipliği yapıyor.

Oberstdorf'taki kayakla atlama tarihi 1909lar'a kadar uzanıyor. İlk tepe rekoru ise Bruno Biehler'e ait; 22m. Ancak atlayışlar doğa örtüsünün parçası olan bir tepecikten yapılıyordu o zamanlar. Rampa uzunluğunun kısacık olması yetmezmiş gibi sürekli olarak da güneş ışığına maruz kaldığından hiç de ideal değildi şartlar. Hal böyle olunca Oberstdorf kayak kulübü ve sporla alaklı diğer merciler dağın eteklerine, Oberstdorf'un en doğusuna yeni bir tesis yapmaya karar vermişler.

1925 yılında açılan bu yeni tesis dağın gölgesinde konumlandırılmış ve Hans Schwendiger tarafından tasarlanmıştı. 1930'da Almanya Ulusal Şampiyonası'na, 1936'da ise Garmisch-Partenkirchen'de yapılacak olan Kış Olimpiyatları'nın elemelerine ev sahipliği yaptı. İkinci Dünya Savaşı'nda yıkılan kuledeki son atlayış 1941 yılında gerçekleşti. Yeniden yapılan tepe 1 Ocak 1946'da tekrar açıldı. 4 Ocak 1953'te ise tarihte ilk defa Schattenbergschanze, Dört Tepe Turnuvası ayağına ev sahipliği yaptı.


Ancak yapılan iyileştirmelerle hesaplama noktası 70 metreye kadar genişletilse de tahta temelli bu kule gelişen spora ayak uyduramamaya başladı. 1973'teki Kayakla Uçma Dünya Şampiyonası'na ev sahipliği yapabilmesi için Heini Klopfer'e yeni bir tepe yaptırıldı; güçlendirilmiş betondan ve laminant ahşaptan yapılan yeni geniş tepe K115'e kadar genişletildi, normal tepe ise K56'ya çekildi.

1987'de Kuzey Kombine Dünya Şampiyonası için normal tepe K90m'ye kadar genişletilirken kuleler de güçlendirilmiş yapı malzemelerinden inşa edildi. 1997'de iki küçük (K19 ve K30) tepe daha tesise dahil edildi, geniş tepe için uygun bir taşıma sistemi getirildi. 2003 yılında yaklaşık €16m'luk bir yatırımla kuleler yenilendi, tribünler güçlendirilerek seyirci kapasiyesi 17.000'den 27.000'e çıkarıldı. 2011 senesinde ise eski 100m'lik normal tepe 106m'ye genişletildi.

İşin tarih kısmını çok uzattık, her zamanki sayısal verileri verip toparlayayım artık postu. Doğa Ana'nın gazabından uzak, heyecanlı bir Dört Tepe olsun.

Schattenbergschanze (HS 137)
Yapım Yılı:2003
Start
Kule Yüksekliği:44 m
Uzunluk:108 m
Rampa hızı:91.4 km / h
Çıkış
Yükseklik:3.38 m
Uzunluk:6.5 m
Uçuş
Tepe Mesafesi137 m
Hesaplama Çizgisi120 m
Jüri Mesafesi137 m
Tepe
Kulenin toplam uzunluğu:140 m
Yapının toplam uzunluğu:274.5 m
Tepe Rekoru:143.5 m - Sigurd Pettersen 29,Aralık 2003
Hazırlayan: Umut Özel

Dört Tepe'nin Başlamasına Saatler Kala

SARAH TAKANASHI KAZANMAYA DEVAM EDİYOR!
 
Podium_hinterzarten_2_13_kopie_2
 


Japon sporcu Sarah Takanashi, muhteşem performanslar göstermeye aralıksız bir şekilde devam ediyor. Hinterzarten'da da iki galibiyeti üst üste alarak Kadınlar Kayakla Atlama Dünya Kupası'nda rakiplerine gözdağı vermeye devam ediyor.
 
96 ve 98m.'lik atlayışlarıyla rakiplerinin açık ara önünde yarışmayı tamamlayan Takanashi'ye, podyumda ikinci sırada Rus Irina Avvakumova ve üçüncü sırada Alman Carina Vogt eşlik etti.
 
Yarışmanın ardından Japon sporcu, 'Koşulların zorlu olduğunu, rüzgarın sürekli değiştiğini va atlayış yapmayı zorlşatırdığını ancak performansından memnun olduğunu ve bu tepeyi çok sevdiğini' söyledi.
 
Dünya Kupası sıralamasında şu anda 300 puan ile Takanashi ilk sırada yer alıyor. Onu, 205 puanla Avusturyalı sporcu Daniela Irashcko-Stolz ve üçüncü sırada Rus sporcu  Irina Avvakumova takip ediyor. Uluslar Kupası'nda da Japon takımı ilk sırada, ikinci sırada Almanya ve üçüncü sırada ise Avusturya bulunuyor.
 
Bundan sonraki yarış, 3 ve 4 Ocak tarihlerinde Rusya'da Tchaikowski tepesinde olacak.
 

22 Aralık 2013 Pazar

ENGELBERG'DE İKİNCİ GÜN: POLONYA TAKIMINDA BAYRAM HAVASI VAR!
 
Podium_2_engelberg_13_kopie
 

Bu akşam gerçekten Polonya'da olmayı çok isterdim. Şu anda mutluluktan çıldırmış durumda olan Lehler yüzünden ortalık ellialtıya gitmiş olsa gerek!
 
Şaka bir yana, Engelberg'de tadına doyum olmayan iki muhteşem bireysel yarışa tanık olduk. Dünkü ikinciliğin ardından bugün Kamil, Jan ile yer değiştirdi ve birinci oldu ve sarı mayoyu giydi. 132 ve 130 m.lik atlayışları onu kaçınılmaz zafer ile ödüllendirdi. Kamil, sarı mayoyu Adam Malysz'den sonra giyen ikinci Polonyalı olmaktan gurur duyduğunu, onun çok büyük bir kayakla atlamacı ve atlet olduğunu, kendisinin şimdiden 4 Tepe Turnuvası'nın favorileri arasında gösterildiğini ancak bunun kendisi için yeni bir şey olmadığını söylerken oldukça kendinden emin görünüyor. Kamil, ayrıca, Noel için eve gidiyor olmaktan mutluluk duyduğunu ve Turnuvaya çok iyi bir şekilde hazırlanarak geleceklerini de ekliyor.
 
Günün sürprizi Andreas Wellinger oldu bence. Dün gösterdiği kötü performanstan sonra genç Alman bugün 129.5 ve 131 m.lik atlayışları ile yeniden ortalığı kızıştırmayı başardı. Üstelik Almanya adına 4 Tepe Turnuvası öncesinde moral ve güven kaynağı oldu diyebiliriz. Andi Wank da yarışı 10.sırada tamamlayarak bu morale katkı sağlamış oldu. Öte yandan Severin Freund dünkü düşüşünden sonra bugün ilk turda oldukça kötü bir atlayış(121 m.) yaptıktan finalde 131.5 m.'ye giderek işleri toparlamaya gayret ettiyse de yarışı ancak 22.sırada tamamlayabildi. 
 
Ve sevgili Jan Ziobro, dünün kahramanı, bugün de büyük bir işe imza atarak Engelberg'de Polonya'nın hakimiyetini bir kez daha ilân etmesini sağladı. İlk atlayışında 133 m.'ye giden Jan, Schlieri ve Kofi ile günün en uzun atlayışını yapan sporcu oldu. Jan, bugün üzerinde fazla baskı hissetmediğini, dün zaferinden sonra annesini aradığını ve Polonya'da ortalığın karıştığını öğrendiğini söylüyor. Bu ikinci güzel hediye ile onun da harika bir Noel tatili geçireceği şüphesiz!
 
Schlieri, tam da dün dediğim gibi, bir anda 133 m.lik bir atlayış yaparak ilk turu 1.sırada kapatıverdi. Bu adamın ne yapabileceğini kestirmek gerçekten çok zor! O anda kimbilir bahisler ne hale geldi? İkinci turdaki 128.5 m.lik atlayışı maalesef yeterli olmadı ve podyumu 1.6 puan farkla kaçırarak yarışı 4.sırada tamamladı. 4 Tepe'ye doğru bu iniş ve çıkışlar neye alamet acaba?
 
Anders Bardal, 0.9 puan farkla hemen Schlieri'nin arkasında kaldı ve günün en iyi Norveçli sporcusu oldu. Onun başarısına Anders Fannamel, aldığı 7.sıra ile önemli bir katkı sağladı.
 
Avusturya cephesindeki diğer gelişmeler; Diethart, 6.; Loitzl, 9.; Kraft, 13. ve Kofi, 14. oldular.
 
Sloven Peter Prevc ve Jaka Hvala, aldıkları 8. ve 12. lik ile gelişme göstererek beklentileri yükselttiler.
 
Çek sporcu Jakup Janda, Rus sporcu Kornilov ile birlikte 15. sırayı paylaştılar. Kornilov'un 131 m.lik atlayışı göz doldurdu gerçekten!
 
Evsahibi Simi ise, ilk turu 6.sırada tamamlayarak umutları yeşertse de yarışı ancak 20.sırada tamamlayabildi ve tam anlamıyla hayalkırıklığı yaşadı. 4 Tepe öncesinde bu sonuçların onu nasıl etkileyeceğini tahmin etmek zor, ancak 4 Tepe, kesinlikle hiçbir yarış ile karşılaştırılamayacak derecede apayrı bir tecrübe, bir motivasyon, bir olay! O nedenle, bu kez herşey çok farklı olabilir ve İsviçreli veteran, altın kartalına kavuşabilir:)
 
Dünya Kupası sıralamasında, Stoch 410 puanla 1., Schlieri 352 puanla 2., Bardal 311 puanla 3., Freund 267 puanla 4. ve Wellinger 259 puanla 5., Taku Takeuchi 255 puanla 6., Simi 244 puanla 7, Noriaki Kasai 225 puanla 8., Morgi 221 puanla 9. ve Piotr Zyla 200 puanla 10., Jan Ziobro 189 puanla 11.  sıradalar. Bakalım, 4 Tepe Turnuvası, sen nelere kadirsin?

ENGELBERG'DE BİRİNCİ GÜN: POLONYA'NIN MÜTHİŞ BAŞARISI
 
Tm__2738 
 
Engelberg'deki birinci bireysel yarış gerçekten harikaydı. İlk on içerisinde 4 Polonyalı ve 3 tane Norveçli sporcu yer aldı.
Jan Ziobro, 1.turdaki 134 m.'lik atlayışının ardından 2.turda 141 m.'lik muhteşem bir atlayış gerçekleştirdi ve böylece Dünya Kupası'ndaki ilk galibiyetini elde etmiş oldu. Bu başarı gerçekten müthiş! Jan'dan, böylesine bir patlama yapabileceğini açıkçası pek beklemiyordum, ama bu başarısının da tesadüf olabileceğini söylemek sanırım kendisine haksızlık etmek olacaktır. 
Günün ikinci adamı ise şüphesiz Kamil Stoch idi. Polonyalı sporcu, artık formuna kavuştu ve sanırım istikrarı da buldu. Artık Kamil'i tutabilene aşkolsun! 137.5 m.'lik atlayışı ile 1.turu zirvede tamamlayan Kamil, ikinci tursa 129 m.'ye gitti ve yarışı ikinci sırada tamamladı. Puanı açıklandıktan sonra Jan'ı ilk kutlayan da o oldu.
Gerçekten hem her iki sporcu hem Polonya takımı adına muhteşem bir gün oldu Engelberg'de! Jan, mutluluğunu, 'bu günü kesinlikle hayatım boyunca unutmayacam' şeklinde ifade etmiş:) Kamil de, takımın çok iyi hazırlandığını ve bu günün Polonya takımı için iyi bir gün olacağını hissettiğini, ama bu derece iyi bir sonuç alabileceklerini ummadığını, çok mutlu olduğunu söylemiş.
Piotr Zyla ve Klemens Muranka da yarışı 6. ve 7.sırada tamamlayarak Polonya takımının göz dolduran başarısına büyük bir katkı sağladılar. Özellikle Klemens seyircilerin büyük beğenisini kazandı. Takım koçu Lukasz Krucjek ve tüm teknik ekibini ve Polonyalı sporcuları tebrik ediyoruz! Ne yalan söyleyeyim Polonya kazanınca çok mutlu oluyorum, galiba hala Adam Malsyz'in etkisi var üzerimde, sanki o kazanıyormuş gibi geliyor:)
Polonya'nın yanı sıra Norveçli sporcu Anders Bardal'in de başarısı takdire şayandı. Performansından pek memnun olmayan sporcu, sanırım arkadan gelen rüzgara maruz kalmış, iniş konusunda çalışması gerektiğini ifade etmiş. Bir de, 'Umarım Polonya takımı sabaha kadar parti yapar da yarın geçilirler' diye esprili bir temennide bulunmuş:) Bardal dışında, Ingvaldsen ve Fannemel yarışı 9. ve 10.sırada tamamladılar. Dolayısıyla Norveç adına fena sonuçların alınmadığı bir ayak olduğu denilebilir.
Avusturya'dan Thomas Diethart 129.5 m. ve 135.5 m.'lik atlayışları neticesinde podyumu sadece 0.3'lük bir farkla kaçırdı. Atlayışlarında istikrar devam ediyor ve Avusturya adına güzel işler yapıyor Thomas. Avusturya'nın ikinci adamı ise kıdemli sporcu Wolfgang Loitzl idi. Elemeleri kazanan Wolfgang'ın atlayışları müthişti ve yarışı sekizinci sırada tamamlayarak Dünya Kupası sıralamasında bu sezon ilk kez ilk on içerisine girdi. Morgi ile ilgili sanırım yeni bir haber yok, ama dileğimiz bir an önce iyileşip 4 Tepe Turnuvası'nda yerini alması!
Jakub Janda yarışmayı 5.sırada tamamlayarak sezonda şimdiye kadarki en iyi sonucu almış oldu.
Simi evinde ikinci turda inanılmazdı! Uzun süre birinci sırada kaldı ama son on sporcuda podyum her atlayıştan sonra değişti. Öylesine büyük bir heyecan ve rekabet yaşandı ki, herkes iyiydi ama hep daha iyi atlayan birisi çıkageldi ve sonunda Simi yarışı 11.sırada tamalayabildi. Sanırım yarıştaki son on atlayışı seyreden tüm kayakla atlama severler heyecandan yerine oturamamıştır, gerçekten müthişti.
Alman sporcular umduklarını bulamadılar. Severin Freund ilk turda düşerek final turuna kalamadı.
Slovenyalı sporcular Peter Prevc ve Rok Justin kendilerini biraz geliştirerek 15. ve 16. sırada günü tamamladılar ve 4 Tepe Turnuvası öncesinde moral buldular.
Janne Ahonen istediğini yapamadı ve 23. sırada yarışı tamamladı.
Schlieri ise gerçekten formdan çok uzak bir performans sergiledi ve sezondaki en kötü sonucu(27.sıra) aldı. 4 Tepe öncesindeki son yarışta(Engelberg) kendine güvenini tazeleyecek bir sonuç alması iyi olacaktır. Gerçi 4 Tepe'nin motivasyonu hiç bir yarışa benzemiyor, o nedenle Schlieri'nin ne yapabileceğini kestirebilmek o kadar da kolay değil!
  
 



16 Aralık 2013 Pazartesi


TITISEE-NEUSTADT'TA İNANILMAZ BİR GÜN OLDU!

Simon Ammann, Kamil Stoch, Noriaki Kasai

Bugünkü yarış gerçekten inanılmazdı! Morgi'nin düşüşü, Titisee'deki panayır havasını bir anda bıçak gibi kesiverdi. Düşüşün şiddeti korkunçtu, ancak benim moralimi asıl bozan ve beni üzen, düştükten sonra Morgi'nin kalkmaya çalışırken acı içinde yere yığılması oldu. O an, gerçekten çok ciddi bir şekilde yaralandığını düşündüm ve korktum. Neyse ki, son haberler, Morgi'nin çeşitli yara ve kesiklerinin olduğu ve bir parmağının kırıldığı ve dusmenin etkisiyle son derece sarsıldığı ancak önemli bir şeyinin olmadığı yönünde!
 
Bu sinir bozucu ve üzücü kazanın ardından ve final turunda da tam aksi yönde müthiş atlayışlara ve başarı öykülerine tanıklık ettik. İlk olarak Simi'den başlamak gerekirse, onun kadar sağı solu belli olmayan bir adam daha görmedim herhalde! Yani kayakla atlamayı seven herkes şüphesiz Simi'yi takdir ediyordur bence. Cok istediği ve çok büyük bir hedefi var: 4 Tepe Turnuvası Şampiyonluğu. Bunun icin henüz bu sezon itibariyla istikrarlı bir gelişim gösterdiğini söyleyemeyiz diye düşünürken bir anda Titisee'de her şeyi bir anda nasıl değiştirebileceğini bir kez daha bizlere gösterdi. İlk turda 142.5m. ve 2. turda ise 141.5 m.'ye giderek gönülleri fethetti. Atlayışlarından sonraki sevinci bu podyumlara ne kadar ihtiyacı oldugunu ispatladı. Tekrar eski günlerdeki Simi oldu! Engelberg öncesinde müthiş bir özgüven takviyesi ile Almanya'dan evine dogru yola çıktı. Simi Dünya Kupası sıralamasında 206 puanla 7. sırada.

Hafta sonunun diğer bir kahramanı ise Kamil Stoch idi. İlk turda 142.5 metrelik atlayışın ardından 2. turda 138.5 metreye giderek günü ilk sırada tamamladı ve iki atlayış sonrasında 300 puanı geçen sporcu olarak 'Günün Adamı' seçildi! Umarım bu sonuçlar Kamil'in toparlandığı anlamına geliyordur çünkü hazır Schlieri bir nevi uyuklama devresine girmişken bu fırsatı değerlendirip 1-2 yarış daha kazanırsa işleri kızıştırıp lehine çevirebilir. Şu anda Dünya Kupası sıralamasında 230 puanla 4.sırada.

Ve bana göre Titisee-Neustadt'daki 2. bireysel yarışın asıl kahramanı Noriaki Kasai oldu! Bu kadar zamandır müthiş bir disiplin, motivasyon, kararlılık ve istek ile atlayış yapmak her yiğidin harcı değil arkadaşlar. 41 yaşına gelmiş bir sporcu kendinden 15-20 yaş küçük sporculardan daha iyi sonuçlar alabiliyor. İlk turda 139.5 m. ve 2. turda da 137.5 m.'ye gitmeyi başaran kıdemli Japon sporcu bana göre hangi alanda olursa olsun 'Kariyer sahibi nasıl olunur?' sorusunun cevabını en iyi verebilecek başarı örneklerinden birisi! Umarım Dünya Kupası'nın ileriki ayaklarında da böyle olağanüstü başarılara imza atmaya devam eder. Kasai şu anda Dünya Kupası sıralamasında 225 puanla Kamil'in hemen arkasından 5. sırada.

14 Aralık 2013 Cumartesi

Thomas Morgenstern Titisee-Neustadt’da Zafere Ulaştı



Neredeyse iki yıl sonra Dünya Kupası’nda aldığı ilk galibiyetiyle Thomas Morgenstern dünya sıralamasında elit sporcular arasına geri döndüğünü kesinlikle gösterdi.  Avusturyalı, Polonyalı Dünya Şampiyonu Kamil Stoch ve İsviçreli dört defa Olimpiyat Şampiyonu Simon Ammann’ın önünde, 143.5 ve 139 metrelik atlayışlarda aldığı toplam 284.1 puanla Titisee-Neustadt’da kazandı.

İlk tur sonunda Morgenstern liderliği eline alırken, ilk turda 137m atlayan Stoch final turunda sekizincilikten ikinciliğe yükseldi. 141.5m ile liderin 3.3 puan arkadaşında kaldı. Ammann günün en uzun atlayışı olan 144 ve 138 metreye giderek, 277.6 puan aldı ve Stoch gibi sezonun ilk podyumuna ulaştı.


Galip Thomas Morgenstern, yarışmanın sonunda çok mutluydu: “Bu benim için harika bir gün ve bunun tadını çıkaracağım. Yarın başka bir gün ve yeni bir yarışma ve ben yine elimden gelenin en iyisini yapacağım. Şimdiye kadar Titisee-Neustadt’da kaç tane yarış geçirdiğimi bilmiyorum, ama bunun gibi bir yarışma da hatırlamıyorum. Tepenin biraz eski olduğunu söyleyebiliriz ve ben bunu seviyorum. Burada olmaktan çok keyif alıyorum.

Kamil Stoch memnundu: "Atlayışlarımın hepsi güzeldi, şimdiye kadarki altı atlayışımın en kısası 136m idi. 141.5 metrelik son atlayışım benim ne kadar formda olduğumu gösterdi. Şu anda takımımızın en iyilerden biri olduğunu ve Sochi’de madalya şansı olduğunu düşünüyorum. Hala Olimpiyat için çok zaman var ve biz ondan önce daha çok yarışmalara konsantre olduk.”

Simon Ammann tamamen tatmin olmamış: “Kamil’in final turunda çok uzun atlayacağını ve jürinin de bunun üstüne kapıyı düşüreceğini umuyordum. Maalesef öyle olmadı ve böylece uçuşum kısa bir mesafede bitti. Sochi’yle iligli olarak: Bu kış sadece Sochi’ye odaklanabilirsiniz. Birçok yarışma var ve sonunda bir yada iki kazanan olacak, bu planlanamaz.”  


Dünya Kupası galibiyet rekortmeni Gregor Schlierenzauer dördüncü oldu. İlk turun sonunda 135.5m ile on üçüncü oldu. Final turunda takım arkadaşı Morgenstern podyum görmesine engel oldu. “Schlieri” podyumu 5.8 puanla kaçırdı.

Schlierenzauer’in sadece 0.9 puan gerisinde kalan Severin Freund en iyi Alman oldu, ve istikrarla ne kadar formda olduğunu gösterdi. Bu deneyimli Noriaki Kasai için de geçerli. 269.5 puanla altıncı olan 41 yaşındaki sporcu, dördüncü kez arka arkaya ilk ona girmiş oldu. Aynı zamanda yarışmadaki en iyi Japon da oydu. Daiki Ito sekizinci ve Taku Takeuchi on birinci bitirdi yarışı. Jurij Tepes ilk turu ikinci bitirerek Sloven takımına iyi bir sonuç için umut verdi, fakat final turunda sadece 127.5 metreye giderek on dördüncü oldu. Robert Kranjec en iyi Sloven oldu, yedinci bitirdi yarışı.  Richard Freitag dokuzuncu ve Dünya Şampiyonu Anders Bardal da ilk onda bitirdi.

Japon takımının yanı sıra, hiçbirinin podyumda olmamasına rağmen Alman takı mı iyi bir takım performansı sergiledi. Marinus Kraus ve Michael Neumayer on beşinci ve on altıncı, Andreas Wank ve Karl Geiger ise yirmi üçüncü ve yirmi dokuzuncu oldu.

Polonya takımı yükselen bir grafik sergiledi. Stoch’un dışında, Piotr Zyla ve Maciej Kot on ikinci ve on üçüncü olarak iyi sonuçlar elde ettiler. Dawid Kubacki (17.) ve Klemens Muranka (24) da puan almayı başardılar. Avusturya’nın da final turunda dört atleti vardı. Ama Wolfgang Loitzl (18.) ve Stefan Kraft (25) üst basamaklar için savaşamadılar. Norveçliler için gün o kadar da iyi değildi. Bardal dışında sadece Rune Velta final turuna kalabildi ve 28. oldu. Anders Fannemel 31. olarak final turunu sadece 0.1 puanla kaçırdı.

Titisee-Neustadt’da Dünya Kupası Pazar günkü ikinci bireysel yarışla devam edecek.



Kaynak:   http://www.fis-ski.com

11 Aralık 2013 Çarşamba

Werner Schuster: "Neustadt’da Her Şeyimizi Ortaya Koyacağız”

Klingenthal’deki Dünya Kupası açılışının ardından, Alman atlamacılar tekrardan kendi seyircileri önündeki yarışlara konsantre olacaklar. Bu sene, şimdiye kadarki her bireysel dünya kupası yarışında bir Alman atlet podyumda yer aldı, ve tabii ki bu da kendi evlerinde (Titisee-Neustadt) yapılacak yarış için beklentileri arttırdı.


Hayranlar ve medya da bu hafta sonu bir Alman başarısı bekliyor, ama baş antrenör Werner Schuster bunun çok da kolay olmayacağını biliyor. “Şu anda dünya klasmanı baya zorlu. Gregor Schlierenzauer daha şimdiden iki yarış kazandı, onun dışında Severin Freund, Anders Bardal, Morgenstern ve Japonlar da işin içinde. Umarım Neustadt’da tekrardan podyumda olabiliriz. Eğer her şey yolunda giderse bir Alman kazanabilir. Ama kazanması muhtemel en az on yarışmacı var. Neustadt’daki Dünya Kupası zorlu bir yarışma olacak.” Avusturyalı "Badische Zeitung" gazetesine verdiği röportajda anlattı. Fakat antrenörün hayranlara verebileceği bir söz var: “ Söyleyebileceğim tek şey, bir futbol antrenörü gibi: Neustadt’da her şeyimizi ortaya koyacağız”

Genç Alman takımının Andreas Wellinger, Marinus Kraus, Richard Freitag ve Severin Freund gibi dört farklı atleti şimdiden bu sezonun ilk üçüne girdi, tabii ki bu da koç için sezona mükemmel başlamak demek. “Bu çok büyük bir şey ve bu daha dün değil birkaç sene önce başladı. 2008’de ben işin başına geçtiğim zaman, Alman Kayak Federasyonu (DSV) Spor Direktörü Horst Huettel ve ben, kayakla atlama sistemini tamamen tersine çevirmeye başladık. Atlamacıları dünya klasmanına çıkarmayı planlayabilirsiniz, ama kazanman için doğru atletlere ihtiyacınız vardır.
Son üç dört senedir, Almanya’daki performans seviyesini adım adım yükseltmeyi başardık. Severin Freund ve Richard Freitag zaten seviyelerini koruyorlar. Marinus Kraus da birkaç senedir Kıtalar Kupası’nda istikrarlı bir performans gösteriyor ve Dünya Kupası takımında kendini kanıtlamak için iyi bir şansı var. Gerçekten bu takımla çok çok mutluyum.”

44 yaşındaki antrenör gizli bir başarı sırrı olmadığını söylüyor. “Bir sırrım yok. Çalışan bir takım-sistemini savunuyorum, yani Alpencup, Kıtalar Kupası, Dünya Kupası ve A,B,C takımları. Bir çok antrenör yakın bir işbirliği içinde olmak durumunda. Ve bunun haricinde iki ana faktör var: Alman kayakla atlamacılarının teknik ve fiziksel antrenmanları. Bu da standart hale getirilmeli. Bu modelin bütün kulüp koçları tarafından kabul edilmesi yıllar sürdü. Karl Geiger ve Yaz Grand Prix’i kazanan Andreas Wellinger bu felsefeyle eğitilmiş ilk atlamacılar ve şimdi dünya klasmanındaki atletlerden olma şansları var.

Şimdiki Alman takımının gücü yanında, tecrübeli Martin Schmitt’in Olimpiyatlarda yarışma hedefine ulaşması gün geçtikçe zorlaşıyor. Dört kere Dünya Şampiyonu olan sporcu, ayrıca Black Forest’ta kendi ev seyircisinin önünde yapılacak yarışmalarda da yer almayacak. “Martin son haftalarda ve aylarda yeteri kadar istikrarlı değildi. En iyi atlamaları, Dünya Kupası takımında bir yer kazanabilmek için hiç yeterli olmadı. Schmitt şu anda Alman takımının en iyi yedi kayakla atlamacısından bir tanesi değil. Kıtalar Kupası’nda tekrardan form kazanması gerekecek, belki bundan sonra, tam da geçen sene yaptığı gibi, Dört Tepe Turnuvası’nda güzel sonuçlar alarak sürpriz yapabilir.” dedi Schuster, Badische Zeitung gazetesine.

Severin Freund, Richard Freitag, Andreas Wellinger, Marinus Kraus, Michael Neumayer, Karl Geiger ve Andreas Wank 14-15 Aralık’ta Titisee-Neustadt’da yapılacak Dünya Kupası yarışlarında Alman takımında yer alacaklar.



Kaynak: http://www.fis-ski.com/

8 Aralık 2013 Pazar

Severin Freund Sezonun İlk Galibiyetini Kutluyor




Norveçlilerin parti havasını bir tek Severin Freund bozdu. Bu sezonki ilk galibiyetiyle Alman sporcu, yerel kahraman Anders Bardal’in Lillehammer’daki zaferini engelledi. Daiki Ito aldığı üçüncülükle ve Lillehammer’daki dördüncü yarışmadaki Japonların aldığı dördüncü podyumla, hafta sonunun öne çıkan Japon takımını taçlandırdı.

Freund ilk turun ardından 132.5 metrelik atlayışıyla zaten lider durumdaydı ve 137 metrelik final turu atlayışında da sakinliğini korudu. Bardal, ilk turda 131 metreye yaptığı inişin ardından, 138 metreye giden günün en uzun atlayışı sayesinde beşincilikten ikinciliğe yükseldi. Aldığı 227.0 puanla, kazananın sadece iki puan gerisinde kaldı. Daiki Ito 132.5 ve 138 metrelik atlayışlarıyla toplamda 275.7 puan alarak sezonun ilk podyumunu görmeyi başardı.



Cumartesi günkü normal tepe yarışında yedinci olarak podyumdan çok da uzakta kalmayan Severin Freund, yarışın ardından mutluydu: “Eğer en iyi atlayışımı yaparsam çok güçlü olabileceğimi biliyordum ve bugünkü atlayışlarım da gerçekten çok iyiydi. Çok iyi atlayışlarla tepede yer alabileceğimi biliyorum ama bunu yarışma sırasında göstermeniz gerekir ve bu her zaman zordur. Tamamen tatmin oldum.  İlk turdaki koşullar normaldi, ikinci turda ise baya iyiydi ve bu da uçmayı çok kolaylaştırdı. Tabii ki bu kayakla atlama, her zaman az da olsa şansa ihtiyacınız oluyor.”

Klingenthal’de  start almayan ve Kuusamo ayağını atlayan ve sezonu bugün açan Anders Bardal da tatmin oldu: “Benim için Dünya Kupası’na iyi bir başlangıç oldu. Norveç’te podyumda olmak çok özel. Bu tepeleri gerçekten seviyorum ve bu güzel bir gün oldu. Büyük ihtimalle şimdiye kadar sezonun en iyi yarışması oldu, koşullar hafif değişken olsa da yeterince adildi.”



Daiki Ito sadece üçüncü olduğu için değil, aynı zamanda güçlü Japon takımının aldığı sonuçlar için de mutlu: “Çok çok mutluyum çünkü sezonun çok başında podyum görmeyi başardım. Dün Taku Takeuchi podyumdaydı, bu bizim takımımız için çok güzel. Bugün iki iyi atlayış sergilemek benim için çok kolay değildi, çünkü şu anda çok yüksek bir seviyede değilim. Dün ve bugün koşullar kayakla atlama için güzeldi ve çok adil bir yarışma oldu.”



Karışık takım yarışı galibiyetinden sonra, Sara Takanashi’nin kadınlar yarışındaki başarısı ve Taku Takeuchi normal tepede ikincilik alması, Japon takımı bugün de ne kadar formda olduğunu gösterdi. 41 yaşındaki Noriaki Kasai 134.5 ve 135 metrelik iki güzel atlayışın ardından sadece beş puanla podyumu kaçırdı. Ama tecrübeli sporcu aldığı dördüncülükten oldukça memnun oldu.



Ayrıca Noriaki Kasai’nin sadece 0.1 puan gerisinde kalan Thomas Morgenstern beşinciliğinden memnun oldu ve alışık olmadığı bir pozisyon olan en iyi Avusturyalı olmanın keyfini çıkardı. Genel klasman lideri ve takım arkadaşı olan Gregor Schlierenzauer 15. olarak potansiyelini ortaya koyamadı. Leh sporcu Piotr Zyla ilk turu ikinci bitirdi ve podyuma çıkmayı umuyordu. 134.5 ve 134 metrelik istikrarlı iki atlayışın ardından toplamda 268.3 puan alarak, yedinci olan Dünya Kayakla Uçma Şampiyonu Robert Kranjec’in 11.5 puan önünde, iyi bir altıncılıkla bitirdi. 12. olan Jurij Tepes ve 14. olan Peter Prevc Sloven takımının iyi sonuçlarını aldı.

Takımlardan bahsedersek: Taku Takeuchi sekizinci olarak yine Japonlar için güzel bir sonuç elde etti. Janne Ahonen dokuzuncu olarak şimdiye kadar sezonun en iyi performansını çıkardı. Dimitry Vassiliev de, Andreas Wellinger’in 0.3 puan önünde, ilk ondaydı. Davide Bresadola, Klingenthal’de de olduğu gibi, İtalya’ya ilk 15 sonucu getirdi. Cumartesi günkü normal tepe yarışının üçüncüsü Richard Freitag, sol ayağındaki sakatlıktan haftalar sonra, geniş tepenin en iyileri arasında değildi.

Norveç takımı elemelerde oldukça iyi bir performans gösterirken, sadece Bardal yarışmada en iyiler arasına girebildi. Anders Fannemel 17, Ole Marius Ingvaldsen 22 ve Anders Jacobsen 30. olarak üst pozisyonlar için savaşamadılar.

Leh atletler de, yazın ve sonbahardaki güçlü performanslarının ardından favori gösterilirlerken, daha en iyi forma ulaşamadılar. Dünya Şampiyonu Kamil Stoch iyi bir final atlayışıyla 18. oldu, Maciej Kot ve Dawid Kubacki ise 27 ve 31. oldular.



Son sezonunda istikrarlı bir şekilde top 30da yer alan, 2006 senesindeki 4 Tepe Turnuvası Şampiyonu Jakub Janda, buradaki yirmi birinciliğinden çok da memnun olmayacaktır. Dört kere Olimpiyat Şampiyonu Simon Ammann, elemelerde ve ilk turda inişin ardından düştü ve final turuna çıkabilmek için oldukça çabaladı. İsviçreli sporcu bunların ardından, sergilediği azimle on dokuzunculuğa kadar çıkan Lillehammer’daki son atlayışını kutladı.

Gregor Schlierenzauer genel klasman liderliğini Taku Takeuchi’nin önünde sürdürmeye devam ediyor. Şu anda Severin Freund da üçüncülükte.

Dünya Kupası önümüzdeki hafta sonu  Almanya’da Black Forest’daki Titisee-Neustadt’da devam edecek. Burada iki bireysel yarış yapılacak.




Kaynak: http://berkutschi.com

52. Galibiyet: Schlierenzauer Lillehammer’da Kazandı




52. Dünya Kupası Galibiyeti: Lillehammer’daki ilk bireysel yarış Gregor Schlierenzauer için daha iyi gidemezdi. 105.5 metrelik harika atlayışıyla daha turda temiz bir liderlik aldı ve final turundaki 97 metrelik atlayışı toplamda 288.5 ilk puanla kazanmasına yetti.



Taku Takeuchi beş puan geriden geldi ve 99 ve 100.5 metrelik atlayışlarla şu anda ne kadar formda olduğunu gösterdi. Elemenin galibi Richard Freitag, yorgunluk kırığı sebebiyle ara verdiği Dünya Kupası’na geri dönüşünü, aldığı üçüncülükle taçlandırdı. 94.5 ve 101 metrelerle Alman sporcu toplamda 280.3 puan aldı.

Bu sezonki ikinci galibiyetiyle beraber sarı liderlik mayosunu da alan Schlierenzauer, güçlü performansından çok memnun: “Bugün kazanabildiğim için çok gururlu ve mutluyum. İlk atlayışım çok iyiydi ve koşullar konusunda da biraz şanslıydım. Bu iki durumun birleşmesiyle ilk turun ardından liderlik geldi. Taku bugün tehlikeli bir rakipti, tekniği iyi ve podyumun en üst basamağına çıkması sadece bir zaman meselesi.”



Japon takımının karışık takım yarışını kazanmasının ardından Taku Takeuchi bu hafta sonunun ikinci podyumuna ulaştı. “Bu ikincilik benim için çok önemli ve ben bu yüzden çok mutluyum. Gergin değildim ve tamamen atlayışlarıma odaklanabildim. Ama bir sonraki seferde kazanman istiyorum.”


Richard Freitag da geri dönüşünden çok memnun. “Podyumda olmak harika ve Norveç’te olmak her zaman güzeldir. İşte bu yüzden, sakatlığımın ardından yarışabilmemin mümkün olduğunu duyunca, buraya gelmeye karar verdim. İlk turdaki koşullar benim için çok da kolay değildi, ama yine de çok önemli bir rol oynamadılar. Üçüncülük benim için çok güzel ve tekrardan yarışabiliyor olduğum için çok mutluyum.”



İyi bir performans çıkaran tek Alman Richard Freitag değildi. Klingenthal’deki Dünya Kupası açılışında ikinci olan Andreas Wellinger, final turundaki 103.5 metrelik atlayışıyla günün en uzun ikinci mesafesine gitti, ama kötü iniş ona 276.2 puanla podyuma mal oldu. Alman takımının önde gelen isimlerinden Severin Freund (272.9 puan) yedinci, Marinus Kraus (266.8 puan) onbirinci olurken, tepenin yeni rekorunu elinde tutan Karl Geiger (263.4 puan) onbeşinci tamamladı yarışı.


Beklendiği üzere, Norveçlilerin neredeyse bütün umutları Dünya Şampiyonu Anders Bardal’daydı. Yarış sonunda 3.2 puan farkla podyumu kaçıdı ve dördüncü oldu. Leh sporcu Maciej Kot da podyum hayali kurabilirdi, 276.9 puanla beşinci bitirdi. Robert Kranjec (271.3 puan), Rune Velta (270.8 puan) ve tecrübeli Noriaki Kasai (268.6 puan) ilk onu tamamladılar.


Öne çıkan Gregor Schlierenzauer’le geri kalan Avusturya takımı arasında hala bir uçurum var. Olimpiyat için, Andreas Kofler (12.), Stefan Kraft (22.) ve Wolfgang Loitzl’ın (25.) forma girebilmeleri için hala çalışmaları gerekiyor. Janne Ahonen 13. olurken, Norveçli Tom Hilde ve Polonyalı Dünya Şampiyonu Kamil Stoch aldıkları onaltıncılık ve yirmincilikten pek de tatmin olmamışlardır.


Vincent Descombes Sevoie 17. olarak iyi sonuçlar almayı başaran tek Fransız atlamacı olmayı sürdürüyor. Simon Ammann, en iyi Rus olan Alexey Romashov’un hemen arkasında, 28. oldu,  ve hala daha çok çalışması lazım. Halihazırda Dünya Kupası liderliğini sürdürerek geldiği yarışta Krzysztof Biegun, ilk turun ardından yarış dışında kaldı. Sadece 0.3 puan farkla 32. olarak final turunu kaçırdı.





Kaynak: http://berkutschi.com/

27 Kasım 2013 Çarşamba

SCARY SUNDAY
 
 
 
 
Sezonun ilk erkekler bireysel yarışı, tek kelimeyle, korkunçtu!
Hava koşulları eleme gününden itibaren zaman zaman teknik ekibi zor durumda bırakmıştı.
Bununla birlikte, Pazar günkü bireysel yarışta olanlar, üstelik sezonun ilk ayağında, ilk yarışında, inanılmazdı. 14.30'da başlaması gereken yarış 16.21'de başladı ve hala atlamamış iki sporcu varken Hofer birinci turu sonlandırdı.
Yayında Ozan'ın şaşkınlığına, bizler de evlerimizde, televizyonlarımızın başında dahil olduk. Hukukçuların tabiriyle, oldukça 'sui generis(kendine özgü)' bir yarış oldu.
 
Bana göre, ortaya çıkan sonucun nedenleri şöyle, tabi bu tespitler tümüyle kurgusal:
 
1) Dünya Kupası'nın ilk ayağı olarak Klingenthal seçildi, çünkü geçen sezonun değerlendirmesini yapan FIS, bu tepedeki seyirci katılımını ve mennuniyetini beğenmişti. Bir de, hiç şüphesiz, tepenin donanımının, Dünya Kupası yarışlarını, zor koşullarda da olsa, gerçekleştirecek kapasitede olmasıydı. FIS, bu tepede henüz bir hafta sonu yarışı düzenlenmemiş olmasından hareketle Klingenthal ekibine bir şans vermek istemiş, Hofer'in açıklamasından. Kupanın, Orta Avrupa'da başlaması, her ne kadar kar yağışının yeterli seviyede olmadığını tespit etmiş olsak da, seyirci katılımı ve Kupa'ya ilgi açısından yerinde olmuş. Tabi, Almanlara da moral!
 
2) Yarışın devamı konusunda verilen kararın yerinde olmadığı, geç karar verildiği yönünde düşünceler var. Olaya bir açıdan bakıldığında, ben de aynı fikri paylaşıyorum. Yarışın, sporcuların sağlığı tehlikeye düşmeden önce sonlandırılması gerekirdi. Sonuç itibarıyla, rüzgar koşullarındaki istikrarsızlık, sporcuların elde ettikleri puanlar açısından, açık ara haksızlığa yol açtı. Nitekim Schlieri ve Bardal, bu gerekçeyle ikinci turda atlamayı reddetmiş olabilir diye düşünüyorum.
 
3) Diğer bir yandan ise, Dünya Kupası yarışlarının organizasyonu için büyük şirketlerle sponsorluk anlaşmaları yapılıyor. Bu şirketler de, doğal olarak, organizasyonun en iyi şekilde yapılmasını öngörüyor, programın aksamamasını, vaktinden önce sonlandırılmamasını falan. İşte, bu koşullar altında yapılan anlaşmalar nedeniyle teknik heyet, bana kalırsa, hava koşullarının böylesine dengesiz olduğu durumlarda, oldukça büyük bir baskı altında kalıyor olabilirler. İçinizden, hiç tereddüt etmeden, 'olur mu canım, sporcunun sağlığı mı önemli, yoksa sponsorun elde edeceği gelir mi, insan hayatı, paradan daha değerlidir!' dediğinizi duyar gibi oluyorum. Haklısınız da, ancak, bu tür organizasyonların çok büyük maliyetlerle gerçekleştirildiği de ortada! İşte Hofer ve ekibinin mahareti de sanırım bu noktada, yani işin sportif kısmıyla ticari kısmı arasındaki ince çizgide, kendisini gösteriyor. Yine de, Pazar günü Hofer'in ve ekibinin yerinde olmayı hiç istemezdim doğrusu!
 
4) Kuusamo da, rüzgar koşulları ile ün yapmış duraklardan birisi! Bakalım o yarışı nasıl idare edecek Hofer? Umarım bu sefer hava durumu ondan yana olur:)





22 Kasım 2013 Cuma

Klingenthal | Eleme

2013 teknolojisi ile yayını izlerken fotoğrafını çekip, instagram'a atıp, onu da bloga yüklemek hoş oluyormuş...

Yeni bir dünya kupası sezonuna hoşgeldiniz! -hoşbulduk-. Dünya kupasının ilk ayağı için farklı bir yerdeyiz. İskandinavya'da değiliz mesela, yaz Grand Prix'ini nerede tamamladıysak hala oradayız. (Hatta Jernej Damjan haftalardır rampanın oralarda ormanın içinde bir yerlerde yaşıyormuş. Şoku hala atamamış garibim.)

Aslında tam olarak "kış" sezonu açıldı diyemiyorum. Çoğunlukla taşıma karla doldurulmuş bir rampa ve inrun ile çevrede kardan eser yok. Fotoğrafa bir kez daha bakın. Aslında yaz Grand Prix'ten almıştım desem daha inandırıcı olurdum herhalde.

- ...buna rağmen şu ana kadar kimse düşmed... Ehe! (Tam da taşıma karın yumuşaklığından bahsederken Kozişek'i outrun'ın bittiği düz yolda düşürmeyi başarabilen Ozan... Maşallah dediği sporcu üç saniye ayakta kalıyor hehe)

Elemelerin ilk yarısında rüzgar pek etkili değilse de, ellinci sporcu dolaylarında karşıdan rüzgar çok etkili olmaya başladı. Mesafeler arttı, e tabi kesintiler de arttı. Görsel (ve işitsel :) olarak keyifli bir eleme izledik. 

Piotr Zyla 137,5 metrelik güzel bir atlayış ve sağlam bir inişle elemeleri kazandı. Kubacki, Kofler ve Ziobro etkileyiciydi. Fannemel ikinci oldu, ama bana kalırsa büyük oranda rüzgarın kıyağıyla becerdi bu işi. Olimpik sezon denildiğinde akla ilk düşen isimler Janne Ahonen ve Simon Ammann sezon boyunca rekabetçi olabileceklerinin ilk işaretini verdiler. 

Gazozuna atlayış yapanlara dönersek, Kamil Stoch, 145 metreye uçarak rakiplerine ciddi bir gözdağı verdi, telemark gösteremeyip kara temas etmiş olsa da günün açık ara en iyi mesafesine ulaştı. Schlieri de 139,5 metreye uçarak Stoch'un restini gördü, hem de güzel bir telemark ile...

İlk yarış gününün ilk elemesinin özeti böyle. Yarın takım, pazar bireysel olarak ilk galiplerimizi bulacağız. 

Haydi rastgele...

20 Kasım 2013 Çarşamba

Sezon Başlarken...

Klişeyi konsantre hale getirip başlığa koydum. Üç nokta bu tip klişelerin olmazsa olmazı bu arada. Hani "blogu da çok boşladık..." derken o sonraki üç nokta gibi, elzem ve müprem.

Olimpik sezondayız, ben çok tuhaf bir sezon bekliyorum. İstatistikler bunu gösteriyor. Muhtemelen Simi yine 4-tepe çalışacak ve yapamayacak, sene sonunda da bırakacak, sonra Schlieri Soçi'de bireysel dubleye saldıracak, Bardal olimpiyat + 4-tepe deneyip beceremeyecek, Sarah Hendrickson geri dönemeyecek, Iraschko Soçi'de feci motive olacak...

Yanız ben tahmin konusunda pek iyi değilimdir. Siz ne durumdasınız?

- Dünya Kupası şampiyonu kim olur?
- 4-Tepe'yi kim alır?
- Olimpiyatla ilgili görüşleriniz neler?
- Janne Ahonen doğru düzgün dönebilir mi, yoksa hayal kırıklığı mı olacak yine?
- Kadınlar Dünya Kupası hakkında görüşleriniz neler?
- Sezonun sürprizi kim olur?
- Başka eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Bunları yorum olarak bırakınız, ben de yayında şeyedeyim. Ama yayına da soru olarak yazabilirsiniz mesela.

Bu sene yine hediye mediye düşünüyoruz, misal ben imzalı kartopu yollamayı düşünüyorum İstanbul'a kar yağarsa. Hele siz bi yorumlayın da bakalım.

Not:

Yayın maili: eurosport1yorum@mcd.com.tr
Twitter adresi: https://twitter.com/KayaklaAtlama

Benim de twitter adresim var ama insan içinde söylenmiyor. 

18 Kasım 2013 Pazartesi

2013-14 Sezon Öncesi İstatistikleri - Varan 2

Olimpiyat burada olacak. O çamurları falan halledecekler hep.


Aklıma takıldı, bakayım dedim. Olimpik sezonlarda neler olmuş, bu sezon neler olabilir, kendimce istatistik çıkardım. Yayına yorum falan yazarken benden aldığınızı bana satmayın, bozuşuruz.

1980
  • Dünya Kupası: O sezonda 22 yarış yapılmış. 14 farklı sporcu yarış kazanmış.* İlk üç 103 puanla ayrılmış.
  • Olimpiyat Şampiyonları: Espen Ruud, Norbert Sumi, Toni Innauer.
  • Sezon Şampiyonları: Dünya Kupası'nı Avusturyalı Hubert Neuper üç yarış galibiyeti kazanmış.** Takımlar şampiyonu Avusturya. Dört Tepe şampiyonu ise yine Hubert Neuper.

1984

  • Dünya Kupası: 22 yarış koşulmuş ve 13 farklı sporcu yarış kazanmış. İlk üç, 100 puandan az farkla birbirinden ayrılmış.
  • Olimpiyat ŞampiyonlarıMatti Nykanen ve Jens Weissflog.
  • Sezon Şampiyonları: Dünya Kupası  ve Dört Tepe Jens Weissflog. Dünya Kupasında üçü Dört Tepe ayağı olmak üzere yedi yarış kazanmış. Takımlarda ise sekiz puanlık farkla şampiyon Finlandiya.***

1988

  • Dünya Kupası: 22 yarış yapılmış, 6 farklı sporcu yarış kazanmış. Harrachov'un rüzgar sebebiyle iptal olduğu ilk yıl. İlk üç 145 puanla ayrılmış. Matti Nykanen olimpiyat dönüşünde almış şampyonluğu.
  • Olimpiyat ŞampiyonlarıMatti Nykanen, Vaclav Ploc, Jens Weissflog.
  • Sezon Şampiyonları: Nykanen 10 yarış kazanmış**** ve şampiyon olmuş. Dört Tepe'yi şampiyon bitiren de Nykanen. Takımlar şampiyon ise Finlandiya.

1992

  • Dünya Kupası: 21 yarış koşulmuş, 6 farklı kişi yarış kazanmış. Harrachov yine iptal. İlk beş 120 puanla ayrılmış.
  • Sezon Şampiyonları: Toni  Nieminen sekiz yarış kazanmış ve şampiyon olmuş. Avusturya iki takım yarışını da kazanmış, onlar da takımda şampiyon olmuş. Dört Tepe ise Toni Nieminen'in. Kayakla uçma Werner Rathmayr.
  • Olimpiyat ŞampiyonlarıErnst Vettori ve Toni Nieminen.

1994

  • Dünya Kupası: 25 yarış yapılmış, 8 farklı yarış kazanan isim var. Modern dönem istatistiği burada başlıyor. 100 puanlık birincilik sistemi ilk kez kullanılmış. İlk 3 200 küsur puanla ayrılıyor.
  • Sezon Şampiyonları: Espen Bredesen dört yarış kazanmış ama şampiyon olmuş. Dört tepeyi de almış. Takımda da Norveç şampiyon. Jaroslav Sakala kayakla uçma şampiyonu.
  • Olimpiyat Şampiyonları: Espen Bredesen ve Jens Weissflog.*****

1998

  • Dünya Kupası: 27 yarış koşulmuş, 10 farklı yarış galibi var. İlk üç sadece 45 puanla ayrılmış.******
  • Sezon Şampiyonları: Primoz Peterka 4 yarış kazanmış ve şampiyon olmuş. Dört Tepe'yi kazanan Kazuyoşi Funaki. Swen Hannawald kayakla uçma şampiyonu. Takımlarda şampiyon Japonya.
  • Olimpiyat ŞampiyonlarıPekka Soininen ve Kazuyoşi Funaki ikilisi.

2002

  • Dünya Kupası: 27 yarış, 7 farklı kazanan. İlk üç 430 puanla ayrılmış.*******
  • Sezon Şampiyonları: Şampiyon Adam Malysz, 7 yarış kazanmış. Dört Tepe Janne Ahonen'in. Takımlar şampiyon Almanya. 
  • Olimpik şampiyon: Simon Ammann duble. 

2006

  • Dünya Kupası: 25 durak, 9 farklı kazanan var. İlk üç 180 puanla ayrılmış. 
  • Sezon Şampiyonları: Jakub Janda 5 yarış kazanıp şampiyon olmuş. Dört Tepe'yi kazananlar Janne ve Jakub ikilisi. Takımlarda şampiyon Avusturya. 
  • Olimpiyat ŞampiyonlarıThomas Morgenstern ve Lars Bystol

2010

  • Dünya Kupası: 27 durak yedi farklı kazanan. İlk üç 705 puanla ayrılmış.
  • Sezon Şampiyonları: Dokuz yarış kazanan Simon Ammann şampiyon olmuş. Dört Tepe'yi kazanan Andi Kofler. Takımlarda şampiyon Avusturya. Kayakla uçma Robert Kranjeç.
  • Olimpik Şampiyon: Simon Ammann duble.********


Dünya Kupası Öncesi Dört Tepe/Olimpiyat Şampiyonları

1956: Nikolay Kamenskiy/Annti Hyvarinen
1960: Max Bolkart/Helmut Recknagel
1964: Veikko Kakkonen/Toralf Engan
1968: Wirkola/Vladimir Belusov
1972: Ingolf Mork/Wojchiech Fortuna
1976: Jochen Dannenberg/Karl Schnabl

Notlar

*: En fazla sporcunun yarış kazandığı olimpik sezon.
**: En az yarış galibiyetiyle şampiyon olunan olimpik sezon.
***: Uluslar Kupası'da şampiyonla ikinciyi ayıran en düşük fark.
****: En fazla bireysel yarış kazanılan olimpik sezon.
*****: En dominant bireysel performans. Aynı sezon Dört Tepe, Dünya Kupası ve Olimpiyat altını kazanan tek kişi Bredesen.
******: İlk üçün en düşük puan farkıyla birbirinden ayrıldığı sezon.
*******: En iyi olimpik performans.
********: En yoğun sezon. En büyük farkla şampiyon olunan olimpik sezon. 


Kaynak: Ben.