3 Mart 2012 Cumartesi

Norveç Güncesi 8 | Halkla İlişkiler


Evet, bugün de Lahti’de atlayamadık.  Oradaki yel hakkındaki yorumu emekli olimpiyat şampiyonu Lars Bystöl çok güzel bir şekilde yapmış, üzerine başka bir söz söylemeye gerek dahi yok: "Must be a hard job to be a flagstick in Finland!" (Finlandiya’da gönder olmak zor bir iş olmalı)

Madem eleme haberi yok, Vikersund malzemeleriyle devam edelim isterseniz. Öncelikle bireysel yarış sonrası Martin Koch röportajım:

Ben: Favorilerden biriydin. Hayal kırıklığına uğradın mı?
Koch: Biraz, elbette. Altın için gereken her şeye sahip olduğumu düşünüyordum. İlk anda biraz hayal kırıklığı yaşadım, fakat giderek daha iyi hissediyorum.
Ben: Takım yarışı için beklentilerin ne yönde?
Koch: Norveç ve Slovenya ile savaşacağımızı düşünüyorum. Altın için mücadele edeceğiz.
Ben: Düşüşünden sonra herhangi bir ağrı, ya da acı hissettin mi? (Reha Muhtar ekolünden bir sual)
Koch: Şu anda bir ağrım yok, belki yarına olabilir fakat şu anda yok.
Ben: Neden düştüğünü anlayabildin mi peki?
Koch: Bilmiyorum. Gerçekten bilmiyorum.
Ben: Vikersundbakken hakkında ne düşünüyorsun?
Koch: Güzel. Burada atlayış yapmak gerçekten keyifli. Rüzgarlı hava şartları vardı, onu saymazsak tepe harika. 



Şimdi de bireysel yarış basın toplantısı:

Tore Fossen: Martin, bronz madalya sahibi. İkinci turda neler oldu?
Koch: Gerçekten bilmiyorum. Rakiplerim uzun atlayışlar yapmıştı, dolayısıyla benim de mesafeyi bulmam gerekiyordu. Bunu yaptım da. Normalde bu tip bir atlayışta ayakta kalırdım, fakat bugün dengem biraz yana doğru bozuldu. Bu uzunlukta bir atlayışta böyle bir hatanın telafisi olmuyor.

Tore Fossen: Rune, şu ana dek çok başarılı bir sezon geçiriyorsun. Burada da bu başarını bir gümüş madalya ile taçlandırdın. Neler söyleyeceksin?
Velta: Teşekkürler. Benim için gerçekten de harika bir sezon oluyor.  Bugünkü de mükemmel bir sonuç.

Tore Fossen: Robert, Dünya Şampiyonası tarihinde ilk kez podyumdasın ve zirveyi kapmayı başardın. Bugün şartlar nasıldı? Halinden memnun olduğunu düşünüyorum.
Kranjec: Şampiyon oldum, elbette mutluyum. (gülüşmeler) Şartlar çok iyi değildi, daha iyi olabilirdi. İlk atlayışta rampa içi hızım yeteri kadar yüksek olmadığı için çok uzun bir mesafe bulamayacağımı biliyordum. İkinci atlayışta uzağa gideceğimin farkındaydım, ancak 244 metreye ulaşabileceğimi de düşünmemiştim. Uygun koşullar olursa burada 250 metre atlanabileceğini düşünüyorum.

Tore Fossen: Diğer iki atlete de aynı soruyu yöneltmek istiyorum. Robert burada 250 metre atlamanın mümkün olduğunu söylüyor. Bu görüşe katılıyor musunuz? Martin?
Koch: Evet, mümkün. Ancak şartların mükemmel olması gerekiyor. Zor, ama mümkün.

Tore Fossen: Peki Rune, sen ne düşünüyorsun?
Velta: Doğru şartlar ve doğru sürat yakalanırsa bence de mümkün.

Basın: Rune, rampadan çıkarkenki düşüncelerin ve hislerin nelerdi?  Son atlayışı sen yaptın.
Velta: Sadece yapmam gerekenlere odaklanmıştım. O kadar.

Basın: Rune, atlayışını yapmadan önce Robert’in 244 metre atladığını biliyor muydun?
Velta: Evet, en azından uzun bir atlayış yaptığını biliyordum. Martin’in de düştüğünü gördüm. Yine de uzun bir atlayış yapmak zorunda olduğumun farkındaydım.

Basın: Robert, bir Slovenyalı olarak Vikersund benim favori tepem diyebilir misin bugünden sonra?
Kranjec: Hayır. (gülüşmeler)

Basın: Neden?
Kranjec: Çünkü alçak kapıdan ve iyi olmayan şartlarda uzun atlayış yapabilmek gerçekten çok zor. Ayrıca biliyorsunuz, bir Slovenyalı olarak Slovenlere karşı sorumluluklarım var.

Basın: Rune, atlayışını yaptıktan sonra bütün takım sana koştu ve seninle birlikte sevindi. Anders Bardal müsabaka sonrası yaptığı açıklamada madalyayı senin kazandığını, fakat bu ikinciliği tüm takımın ortak başarısı olarak gördüklerini söyledi. Sen de bu şekilde mi düşünüyorsun, bu gümüş madalya tüm takım için diyebilir misin?
Velta: Evet, ben de o şekilde düşünüyorum. Biz bir takımız, her gün beraberce yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Muhakkak takımdaki herkesin bir parçası var bu başarıda.

Basın: Norveçliler bir “Alexander Stöckl etkisi”nden bahseder oldu bu günlerde. Stöckl senin için ne anlama geliyor ve bu madalyadaki rolü ne?
Velta: Alex bana ve diğer takım arkadaşlarıma güzel bir şans verdi. Kayakla atlama adına bize kattığı ve ona minnettar olduğumuz bazı yenilikler oldu. Artık yarınki takım mücadelesini bekliyoruz.



5 yorum:

  1. Norveçliler'de Stöckl etkisi, Almanlar'da Schuster etkisi. Aslında bir ülkenin bir spor branşında iyi olup olmadığının göstergesi, sporcu yetiştirmesi kadar antrenör yetiştirmesi olarak da görülebilir. Tabi o antrenörleri ithal etmek de bir handikap Avusturyalılar için :)

    YanıtlaSil
  2. Avusturyanın başındaki bir Alman hatırlatmak isterim :)

    YanıtlaSil
  3. Hayır değil, düzeltmek isterim :)

    YanıtlaSil
  4. denemek için yapmiştim :P :))

    YanıtlaSil