5 Ocak 2013 Cumartesi

Şampi...

Innsbruck öncesi bir sorum vardı, okumuş olanlar hatırlayacaktır:

"2006-2007 sezonuna dönelim, tam da bugüne. Ga-Pa sonrası puan durumunu yazıyorum: Schlieri: 425 - Jacobsen: 407. Fark 18 puan.

O sezon Dört Tepe'yi kim kazanmıştı derseniz: 17 puan farkla Jacobsen.

 Schlieri kendi evinde o sezonun rövanşını alabilir mi?"


4 Ocak 2013 tarihinde Schlieri, bunun için çok sağlam bir adım attı ve avantajı tam tersine çeviriverdi; tıpkı 2007'de Jacobsen'in yaptığı gibi. İzlemiş olanlar hatırlar, o sene B'hofen ayağında Schlieri'ye birincilik dahi yetmemiş, Jacobsen'in Innsbruck'te oluşturduğu dev farkı kapatamamıştı. Şimdi o zamanki kadar açık bir fark bulunmuyor iki sporcu arasında. Jacobsen'in hala ciddi bir şansı olduğunu düşünüyorum. ANCAK;


* Schlieri Bergisel'de, yani kendi evinde özellikle ilk tur atlayışında ciddi bir karakter gösterisi yaptı. (kendi evi derken Avusturya'dan bahsetmiyorum, Schlieri direkt olarak SV Innsbruck-Bergisel takımı sporcusu) Şu ana kadar üç tepedeki performansı şu şekilde:

Obestdorf ilk tur: 2., ikinci tur: 2.
Ga-Pa ilk tur: 1., ikinci tur: 2.
Innsbruck ilk tur: 1., ikinci tur: 1.

Eğer bu müthiş performans B'hofen semalarında da sürerse, Jacobsen'in ikinciliğe razı olmaktan başka şansı kalmıyor. Schlieri'den bir rekor dahi bile gelebilir, vatandaşı Loitzl'ın ellerinde olan ve B'hofen'da "mükemmel atlayış"* yaparak elde ettiği "Dört Tepe Turnuvası'nı en yüksek puan ile tamamlama" başarısını kapıp kaçabilir. (*Mükemmel atlayış: 5 jürinin tamamından 20 tam stil puanı almak)

* Innsbruck'ta Stoch büyük bir iş başardı. Malysz'ten başka Dört Tepe podyumu gören bir Leh olmamıştı uzun yıllardır. (Piotr Fijas, 1985) İşte Stoch bu talihsiz seriyi kırdı ve Malysz sonrası bocalayan Polonya takımına anlamlı bir ikincilik kazandırmış oldu.

* Jacobsen'in işi pek çok açıdan çok zorlaştı. Birincisi, adam deplasmanda bir kere... Karşısında onbinlerce bağıran, yer yer yuhalayan, envai çeşit evrensel ve yerel üflemeli aleti kullanarak rakibi bozmaya çalışan Avusturyalı var. Üst üste yarış kazanmanın getirdiği başarı baskısı da bunlara eklenince, Innsbruck'te bocalaması doğal bir reaksiyondu bana göre. Biraz önce bahsettiğim istikrarından ötürü, benzer bir bocalamayı Schlieri'den beklememiz zor.

* Schlieri demişken, bir istatistik daha vereyim: Biliyorsunuz kayakla atlamada kapı değişimi işi can sıkıcı bir boyuta geldi. Artık uzun atlayışlar ve tepe rekorları görmemiz maalesef eskiye nazaran daha zor, çünkü performansına güvenilen sporcular atlayış yapmak için geldiğinde şartları gözüne kestiren koçlar kapı düşerek sporcularına en azından birkaç puanlık avantaj yaratmaya çalışıyorlar. Eğer 2002 yılındaki dörtlemenin esas oğlanı Hannawald gibi 15. kapıdan atlama şansı bulmuş olsaydı, Bergisel'in onbir yıllık tepe rekorunu tarihe gömebilirdi Schlieri. 12. Kapıdan 131,5 metre atladı, rekor ise az önce de belirttiğim gibi 3 kapı yukarıdan 134,5 metreydi.

* Avusturya fabrikası yeni bir genci daha piyasaya sürmeye hazır görünüyor. Kraft'tan bahsettiğimi anlamışsınızdır. Innsbruck'te zayıf bir ilk tur atlayışından sonra öyle bir ikinci tur atlayışı yaptı ki, yalnızca ikinci tur atlayışlarını dikkate almış olsaydık podyumun 3. sırasını alacaktı. B'hofen elemelerinde de sağlam bir atlayış ile beşinci sırayı kazandı ve takım arkadaşı Unterberger'i karşısına aldı. Bu akşam yine iyi bir performans bekliyorum 93 doğumlu gencimizden.

* B'hofen elemeleri ilginç oldu. Schlieri, Bardal ve Freund döküldü. Jacobsen iddiasını ortaya koyamadı. Loitzl, Stoch ve Hilde ilk üç sırayı aldı. Jacobsen altıncı sırayı elde etti ve Slovenlerin genç yıldızı Hvala'yı karşısına aldı. Schlieri ancak 37. olabildi ve tecrübeli Sloven Kranjec ile eşleşti. Slovenlerin performansı belirleyici olacakmış gibi duruyor; ancak ben hem Schlieri'nin, hem de Jacobsen'in rakiplerine geçileceğini düşünmüyorum. Hvala Dört Tepe'nin başında daha iyi bir görüntü veriyordu, ancak son atlayışları vasatı zor bela aşıyor. Kranjec form tuttu, lakin Schlieri iki gün üst üste hata yapar mı; o da zor... Yine de zorlayıcı eşleşmeler olduğu su götürmez. Bedava şampiyonluk yok iki adayımıza da!

* Sara Takanaşi'ye ufak bir parantez: Müthiş.

* Son olarak, bugünkü B'hofen elemelerinde yerle yeksan olan Fettner'de birkaç yara bere varmış, Kornilov ise gayet iyiymiş. Kornilov hadi neyse, nispeten iyi düşmüş de; Fettner de bir yerini kırmadığına acilen şükretmeli diyorum ben. Çok tehlikeli bir düşüşü ucuz atlatmış Avusturyalı sporcu... Kaçıranlar için:




Bu akşam herkes ekran başında olsun. 17.30'da dananın kuyruğu Eurosport ekranlarında Ozan Sülüm'ün anlatımıyla kopacak!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder