Asil bir teşekkür yazısı kaleme almış. Her ne kadar bir miktar "taşralı" görülse de, -Avrupa'nın göbeğinde ne kadar taşralı olunacaksa artık- bir tutam Mozart sinmiş içine haliyle... Amadeus gibi asi, ancak yeri geldiğinde de Mozart gibi asil.
Gece şampiyonluğu kutladı, tarih bugünü gösterdiği anda yeni yaşı ile birlikte harmanlayarak... Sonrasında da bir teşekkür metni yayımladı kişisel sitesinden.
Önce röportajlar, ardından ailesi ve dostları ile kutlama derken ancak Wisla yolunda seslenebildi hayranlarına Schlieri. Hava şartlarının herkes için zorlayıcı olduğu bu sporda, buz gibi bir havada saatlerce dikilmek gerçekten zor zanaat. Üstüne üstlük bu yarışların yapıldığı yerler genellikle şehir merkezlerinde de değil takdir edersiniz ki. Yine de onbinler gitti ve çılgınlar gibi destekledi Schlieri'yi... Schlieri'yi diyorum, çünkü Almanya'dan sonra zirve mücadelesinde kalan tek Avusturyalı o olmuştu. (Turnuva sonrasında ilk on içindeki tek Avusturyalı da o olabildi, 2008'den bu yana bir ilkti bu)
"Baskı ile başa çıkabiliyorum" diyor, çok haklı. "Son atlayışımı yapmadan evvel Anders'in bir roket ateşlediğini gördüm, onu geçememe ihtimalim olduğunu biliyordum" diyor, ama sonrasında zihnini toparlıyor; kendini tepeden aşağı bırakıyor ve her zaman yaptığı işi çoğu zaman, hatta her zaman yaptığı gibi mükemmel bir şekilde yapıyor.
Geçen sene çocukluk hayallerini gerçekleştirmiş, öyle söylüyor kupalarla madalyalarla dolu bir çocukluk geçirmiş olan Şampiyon. Bunu ikinci kez başardım, harikaydı diyor, bu yüzden hayal kurmaya devam edeceğini söylüyor. Kartlar yeniden karıştırılacak ve yarın yine çalışacağız, ama bunu iple çekiyorum diye ekliyor. Kayakla atlama benim hayatım, bu işi zevkle yapıyorum, siz de biliyorsunuz bunu diyor. Neyse ki tur otobüsümüzün bazı güzellikleri var ki biraz olsun uyuma şansım olacak bu kısa gecede ki, yarına yine fit olabileyim diye belirtiyor...
Teşekkür ediyor, "sizin Schlierenzauer"iniz...
Not: Bahsettiği "biraz uyku" nasıl bir şey gözlerinizle görün. Evet, imkanları çok iyi, böyle bir takım otobüsleri var; ancak fiziksel kuvvet gerektiren bir iş yapan şampiyonun, hatta şampiyon bir takımın "işleri" uğruna ettiği fedakarlığı müşahede ve takdir etmenizi istedim.
Bazı şeyler kolay kazanılmıyor. Daha çok konuşacağız Schlieri'yi. 23. yaşı kutlu olsun, ikinci Dört Tepe zaferi de...
ben ilk kayakla atlama izlemeye başladığımda sen vardın... sonra ilk şampiyonluk gördüğümde yine sen vardın... ilk kayakla uçma şampiyonu birini gördüğümde, ilk dört tepe turnuvası gördüğümde... olimpiyatlarda, oslo dünya şampiyonasında, vikersund tepesinin ilk açılışında...planica da,.. her zaman sen vardın... ben sen her sevindiğinde her zafer kazandığında ben kazanmışım gibi hissettim sen düştüğünde veya sonucun kötü olduğunda ben düşmüşüm ben kötüymüşüm gibi hissettim sen her zaferinde yumruğunu sıkarken ben havalara uçtum... bazen totem yaptım... bazen senin için kavga ettim...ben bunları yaparken sen hep vardın... sen bana bir amaç verdin birşeylerle uğraşmam için umut verdin uğraş verdin... ben kayakla atlamayı seninle sevdim... ve sen kayakla atlamaya çok yakışıyorsun... teşekkür ederim gregor schlierenzauer
YanıtlaSil