Haydar Aliyev Kültür Merkezi, güzel bir rampa gibi değil mi?
* Anders Jacobsen çok güçlü. Psikolojik olarak bundan daha iyi olamazdı. Ga-Pa'da 131'den sonra 143 metreye uçabilmek, hele de ensesinde Schlieri gibi anormal bir sporcu varken, mükemmel bir iş. Tüm Norveç medyası, hatta diğer İskandinav ülkeleri halihazırda medyatik bir isim olan Jacobsen'i iyice öne çıkartmış durumda. Svendsen, Moan, Svindal gibi Norveç sporunun önde gelen isimleri sosyal medyada "JACOBSEEEN" çığlıkları atıyor. Bu sezonun flaş takımı olan Almanya'nın evinde ikide iki, şampiyonluk için gerçekten de büyük bir adım.
* İstatistiklere bakarsak, işler biraz karışıyor. Dört Tepe tarihinde ilk iki ayağı da kazanmış olan atlamacı sayısı 17, bunların kaçı turnuvayı birinci bitirmiş derseniz: 12. Beş isim ilk iki ayağı kazandığı halde turnuvayı kazanamamış. Dörtte dört geliyor mu sorusu her zamanki gibi gündemde, ancak birincilik dahi henüz aslanın ağzında...
* Şu anda Jacobsen ile Schlieri arasındaki puan farkı 12.
2006-2007 sezonuna dönelim, tam da bugüne. Ga-Pa sonrası puan durumunu yazıyorum: Schlieri: 425 - Jacobsen: 407. Fark 18 puan.
O sezon Dört Tepe'yi kim kazanmıştı derseniz: 17 puan farkla Jacobsen.
Schlieri kendi evinde o sezonun rövanşını alabilir mi?
* Innsbruck iki sporcunun da dengesiz sonuçlar aldığı bir tepe. Birincilikleri de var geçmişte, birinci sıradan metrelerce fark yemişlikleri de... Yine de Schlieri'nin hem kendi evinde olduğu için, hem de geçmişte nispeten daha iyi sonuçlar aldığından ötürü yarım adım önde olduğunu iddia edebiliriz. Norveç'in takım olarak Avusturya'yı darmadağın ettiği ilk iki ayak sonrasında ulusal takımdan alacakları destek kuvvetleri ile takımı da toparlayacaklardır. Schlieri baskıya göğüs gerebilirse, heyecan son ayağa taşınır, yürekler ağızlara gelir, Ozan Sülüm ses tellerini B'hofen semalarında bırakır, acayip bir finale şahit oluruz.
* Björn Wirkola dışında Dört Tepe'yi birden fazla kazanmış bir Norveç vatandaşı bulunmuyor. Geçen senenin Kayakla Uçma Dünya Şampiyonası test atlayıcısı bunu başarabilir. Ne kariyer ama!
* Schuster'e birazcık kırgınım. Wank iyi, hoş; ama Queck'inki de can değil mi? Kağıt üzerinde şampiyonluk şansı (!) bile vardı hala çocuğun, Avusturya semalarını da bir tecrübe etse olmaz mıydı?
* Schmitt haklıymış beyler. Ataları Japonya'dan Germen İmparatorluğu'na sığınmış olabilir. İhtiyarlamaz mı hiç insan... Bazı atlayışları, özellikle yazlıkçılar dizisinin esas oğlanı Wank'ın canını yaktığı ustalık eseriydi.
* Fantasy Ski Jumping işi güzel oldu mu? (Evet yazın)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder