13 Ocak 2013 Pazar

Unutmadık


Bir dolu fotoğraf koyabilirdim buraya. Aslı'nın çok sevdiği sporu yaparkenki fotoğrafını koyayım dedim. Aslında ne yazı yazmak geldi içimden, ne fotoğraf koymak, kabul. Dün Aslı'nın ölüm yıldönümüydü. Yayında andım kendisini görevimmiş gibi. Ajanslar birkaç haber geçmiş sağ olsunlar. O kadar. Niye?

Aslı tedbirsizlikten öldü. Antrenman yapmaması gereken bir yerde antrenmandaydı belki, orası beni ilgilendirmez, ama TRT'deki programa "dünyanın hiçbir yerinde alp disiplini pistinin kenarına güvenlik ağı çekilmez" dedikten birkaç ay sonra yapılan duruşmada "her yere ağ çekmek devlete külfet olur, biz ağsız kaydık" diyen bir federasyon başkanının sporcusu olarak öldü. Tek başına Özer Ayık'ı suçlar gibi olmayayım, kenarda tek başına durmaması gereken, önünde güvenlik önlemi olması gereken bir tahta kar perdesine çarparak öldü. Ambulansa kazadan neredeyse yarım saat sonra ulaşbildiğinden dolayı öldü.

1 yıl geçti, davanın ilk duruşması Şubat'ın bilmem kaçına ertelendi. Davanın sonucu ne olacak zerre umrumda değil artık. Ortada çok büyük bir hata var, kimse üstlenmiyor, kimse suçlu bulunmuyor.

Ben Aslı'yı tanımam etmem. Ama hala çok üzülüyorum onun için. Aslı'yı tanıyan çoğu insanın üzülüp, vicdan azabı çekmediği kadar.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder