22 Aralık 2013 Pazar

ENGELBERG'DE BİRİNCİ GÜN: POLONYA'NIN MÜTHİŞ BAŞARISI
 
Tm__2738 
 
Engelberg'deki birinci bireysel yarış gerçekten harikaydı. İlk on içerisinde 4 Polonyalı ve 3 tane Norveçli sporcu yer aldı.
Jan Ziobro, 1.turdaki 134 m.'lik atlayışının ardından 2.turda 141 m.'lik muhteşem bir atlayış gerçekleştirdi ve böylece Dünya Kupası'ndaki ilk galibiyetini elde etmiş oldu. Bu başarı gerçekten müthiş! Jan'dan, böylesine bir patlama yapabileceğini açıkçası pek beklemiyordum, ama bu başarısının da tesadüf olabileceğini söylemek sanırım kendisine haksızlık etmek olacaktır. 
Günün ikinci adamı ise şüphesiz Kamil Stoch idi. Polonyalı sporcu, artık formuna kavuştu ve sanırım istikrarı da buldu. Artık Kamil'i tutabilene aşkolsun! 137.5 m.'lik atlayışı ile 1.turu zirvede tamamlayan Kamil, ikinci tursa 129 m.'ye gitti ve yarışı ikinci sırada tamamladı. Puanı açıklandıktan sonra Jan'ı ilk kutlayan da o oldu.
Gerçekten hem her iki sporcu hem Polonya takımı adına muhteşem bir gün oldu Engelberg'de! Jan, mutluluğunu, 'bu günü kesinlikle hayatım boyunca unutmayacam' şeklinde ifade etmiş:) Kamil de, takımın çok iyi hazırlandığını ve bu günün Polonya takımı için iyi bir gün olacağını hissettiğini, ama bu derece iyi bir sonuç alabileceklerini ummadığını, çok mutlu olduğunu söylemiş.
Piotr Zyla ve Klemens Muranka da yarışı 6. ve 7.sırada tamamlayarak Polonya takımının göz dolduran başarısına büyük bir katkı sağladılar. Özellikle Klemens seyircilerin büyük beğenisini kazandı. Takım koçu Lukasz Krucjek ve tüm teknik ekibini ve Polonyalı sporcuları tebrik ediyoruz! Ne yalan söyleyeyim Polonya kazanınca çok mutlu oluyorum, galiba hala Adam Malsyz'in etkisi var üzerimde, sanki o kazanıyormuş gibi geliyor:)
Polonya'nın yanı sıra Norveçli sporcu Anders Bardal'in de başarısı takdire şayandı. Performansından pek memnun olmayan sporcu, sanırım arkadan gelen rüzgara maruz kalmış, iniş konusunda çalışması gerektiğini ifade etmiş. Bir de, 'Umarım Polonya takımı sabaha kadar parti yapar da yarın geçilirler' diye esprili bir temennide bulunmuş:) Bardal dışında, Ingvaldsen ve Fannemel yarışı 9. ve 10.sırada tamamladılar. Dolayısıyla Norveç adına fena sonuçların alınmadığı bir ayak olduğu denilebilir.
Avusturya'dan Thomas Diethart 129.5 m. ve 135.5 m.'lik atlayışları neticesinde podyumu sadece 0.3'lük bir farkla kaçırdı. Atlayışlarında istikrar devam ediyor ve Avusturya adına güzel işler yapıyor Thomas. Avusturya'nın ikinci adamı ise kıdemli sporcu Wolfgang Loitzl idi. Elemeleri kazanan Wolfgang'ın atlayışları müthişti ve yarışı sekizinci sırada tamamlayarak Dünya Kupası sıralamasında bu sezon ilk kez ilk on içerisine girdi. Morgi ile ilgili sanırım yeni bir haber yok, ama dileğimiz bir an önce iyileşip 4 Tepe Turnuvası'nda yerini alması!
Jakub Janda yarışmayı 5.sırada tamamlayarak sezonda şimdiye kadarki en iyi sonucu almış oldu.
Simi evinde ikinci turda inanılmazdı! Uzun süre birinci sırada kaldı ama son on sporcuda podyum her atlayıştan sonra değişti. Öylesine büyük bir heyecan ve rekabet yaşandı ki, herkes iyiydi ama hep daha iyi atlayan birisi çıkageldi ve sonunda Simi yarışı 11.sırada tamalayabildi. Sanırım yarıştaki son on atlayışı seyreden tüm kayakla atlama severler heyecandan yerine oturamamıştır, gerçekten müthişti.
Alman sporcular umduklarını bulamadılar. Severin Freund ilk turda düşerek final turuna kalamadı.
Slovenyalı sporcular Peter Prevc ve Rok Justin kendilerini biraz geliştirerek 15. ve 16. sırada günü tamamladılar ve 4 Tepe Turnuvası öncesinde moral buldular.
Janne Ahonen istediğini yapamadı ve 23. sırada yarışı tamamladı.
Schlieri ise gerçekten formdan çok uzak bir performans sergiledi ve sezondaki en kötü sonucu(27.sıra) aldı. 4 Tepe öncesindeki son yarışta(Engelberg) kendine güvenini tazeleyecek bir sonuç alması iyi olacaktır. Gerçi 4 Tepe'nin motivasyonu hiç bir yarışa benzemiyor, o nedenle Schlieri'nin ne yapabileceğini kestirebilmek o kadar da kolay değil!
  
 



2 yorum:

  1. Neden Japon takımı Engelberg'e gelmedi ? Bir bilginiz var mı acaba ? Taku Takeuchi özellikle.

    YanıtlaSil
  2. Bildiğim kadarıyla Japonlar geçen sene 4 Tepe Turnuvası öncesinde Japonya'ya dönmemiş ve Avrupa'da kalmışlardı. Hazırlıklarını orada yapmışlardı, şimdi hatırlayamıyorum Oberstdorf olabilir ve bunun psikolojik etkisi anlaşılan iyi olmamış, homesick olmuşlar galiba:) Şaka bir yana, kültür olarak çok farklı olmaları, pek çok açıdan zorlanmalarına ve yeterli motivasyonu ve dinginliği sağlamalarına engel olmuş olsa gerek diye düşünüyorum. O nedenle bu sene, Japonya'ya dönme kararı almışlar, böylece kendilerini 4 Tepe'ye en iyi evlerinde hazırlayabileceklerini düşünüyorlar ki, bence de doğru karar! Ortalığı kasıp kavurabilirler 4 Tepe'de, merakla bekliyorum. Berkutschi sayfasında ilgili bir makale var, ingilizceniz varsa yararlanabilirsiniz:)

    YanıtlaSil