"Bu kayakla atlama sevgisi nereden :)))))))?" diye soruluyor bazen bana, diyorum ki Eurosport'a girdiğimde grandmaster Onur Salman Radikal'e geçiyordu, dünya kupasını anlatacak biri lazımdı, o dönemin tıfılı olarak Janne Ahonen'i görünce tanıyabildiğim için bana verdiler anlatımı. Tek cevap bu değil ama galiba. Bir dolu var.
4 sezonumu anlatacağım önümüzdeki hafta itibariyle. İlk senemde "lan kimsenin izlemediği şeyi verdiler, ayıp" diye sitem ederken, artık yayın başına 20 tane e-mail, 10-bir o kadar da mention alıyorum. Biraz da bu yüzden gerginim, mümkün olduğu kadar haber, makale, bilmem ne okuyup her şeyden haberdar olmaya çalışıyorum. Biliyorum ki Atle Pedersen Rönsen'in tatile nereye gittiği sorusu, Simon Ammann'ın bilmem ne zaman yapılan ulusal şampiyonada normal tepede kaçıncı olduğu sorusu falan gelecek. Bir yandan da acayip hoşuma gidiyor.
Bu sene izlenecek daha fazla şey olduğuna göre, daha fazla kişi izleyecek kayakla atlamayı. Kiminiz Cuma eve geldikten sonra elemeleri izlemeyi seviyorsunuz, kiminiz dışarıya çıkmadığınız Cumartesi günlerinde battaniye-çay-kurabiye ile ilk yarışı takip etmeyi, kiminiz de geç yapılan Pazar kahvaltılarında arka plana koyuyorsunuz yarışları... Gelin kabul edelim, kış döneminde hayatınızın bayağı acayip bir dönemini kapsıyor kayakla atlama. Bu sene bir dolu değişiklik var, gerek kurallarda, gerek sporcularda, gerekse takvimde. Her açıdan çok acayip olacak bu kış.
Bloga başladığımızdan beri ben sezon başı yazısı yazıyorum, Dünya Kupası adaylarım şunlar, 4 Tepe'de şu arkadaşlara dikkat vs... diye. Yine niyetlendim de, vazgeçtim. Milyon tane aday var be her şey için... Zaten hemen sağda anketler var oradan favorinizi, sürprizinizi, sevdiğiniz ülkeyi seçebiliyorsunuz, benim favorilerimi ne yapacaksınız? Bu sezon başı yazısında başka bir şey yapalım.
- Kayakla atlamayı siz neden seviyorsunuz?
- Bu sezondan ne bekliyorsunuz?
- Bir an önce gelsin de izleyelim dediğiniz yarış hangisi olacak?
Buyrun yorum bölümüne bırakın. Bakalım neler çıkacak.
-OzanCan Sülüm'ün mükemmel sesiyle,kimin ne kadar mesafeye atlayacak heyecanı birleşince bu spor insanı tv başına kitliyor :)
YanıtlaSil-Simi'nin 4 tepe turnuvasını kazanması :)
-Vikersund rekor denemeleri :)
-ben kayakla atlamayı 1-2 yıl evvel pek bilmeden izlerdim aynen bisiklette olduğu gibi sonra ikisinide televizyonda görüp şunları bi izliyim diyip başladım izlemeye sonra iki sporunda hastası oldum kayakla atlama maceramda böyle başladı
YanıtlaSil-Kofler etrafı dağıtıcaktır.
-4 tepede çok heyecan oluyor ama vikersınd yinede favori yarışım
bende sizinle beraber iyice kayakla atlama havasına girdim :) ilk yarışı heyecanla bekliyorum. qwerty adıyla twitlerimi atacağım cevaplarsanız çok sevirinim.
sanirin aynen sizin anlattiginiz gibi, cumalari eve geldigimde elemeleri ve pazarlari da kahvalti esliginde izlemeyi seviyorum kayakla atlamayi... kis sporlari cok da favori sporlarim olmasa da kayakla atlama farkli bir heyecan yasatiyor bana. özellikle, son 10 en iyi sporcunun atlayislarini heyecanla bekliyorum bütün hafta sonu... havada süzülüslerini seviyorum belki de, bi de sporcularin ucarlarken gercekten keyif aldiklarini ve adrenalinin dibine vurduklarini düsünüyorum.. ben de heyecanlaniyorum onlarla ayni anda:)en cok bekledigim yarislar da genis tepe yarislari, havada daha uzun süre süzüldükleri icin galiba...
YanıtlaSilYıllar önce ilk kez TRT yıllarında seyretmiştim kayakla atlamayı. TRT hafta sonlarında düzenli olarak yayınlardı yarışmaları. O yıllarda kayakları henüz paralel tutardı sporcular.Fin sporcular doğal favoriydiler. Beni bu spora bağlayan adam Nykanen oldu. Nykanen atlarken aldığım keyfi itiraf edeyim günümüzde veren atlet ne yazık ki henüz yok.Japon atlayıcılar da o yıllarda çok iddialıydılar. Sonra TRT yayınları kesti biz de henüz bilişim gelişmediği için kayakla atlamayı takip edemedik.Ta ki Eurosport hayatımıza girinceye kadar. Onur Salman'ın sıradışı anlatımını da yabana atmayalım. Ozan Sülüm de bayrağı aldığı yerden daha yükseğe dikti. Sonuçta her sezon rüzgar elverdiği sürece çok keyifli hafta sonları yaşamaya başladık yeniden. Bu sezon beklentim rüzgar yüzünden yarıda kalan yarış olmasın sadece. En sabırsızca beklediğim ise tabi ki Dört Tepe.
YanıtlaSilAslında sevme nedenim basit.Dünyada çekişmesi bu kadar bol olan ama bir o kadar da bu çekişmenin kavgaya dönmediği ve 1.'lik için çekişen rakiplerin,kendisini geçen atlayışı yapan rakibini alkışlayabildiği güzel insanların olduğu bir spor.Özellikle tüm haftasonu işim dolayısıyla futbol izledikten sonra kayakla atlama ilaç gibi geliyor.Sezondan beklentim ise nedensiz bir şekilde beğendiğim Robert Kranjec'in 4 tepeyi kazanması.(zor ama ihtimal de var be hocam) Bir an önce gelsin dediğim yarışlar da bellidir.Başta tabi 4 tepe sonra Vikersund ve Planica !!
YanıtlaSilBir kere, bu sporun kendisi pür heyecan! İster bireysel olsun ister takım yarışı, heyecan her zaman en yüksek düzeyde. Üstelik, sporcuların kendisi de bu heyecanı yaşarken biz seyircilere çok kolaymış gibi hissettiriyorlar. Son derece mütevazi, hayat dolu ve spor ahlakları ve disiplinleri gelişmiş insanlar! Dolayısıyla bence her yönüyle bu sporun kendisi onu izlettiriyor.
YanıtlaSilİkincisi, sonuçta bu yarışmaları Eurosport tv yayımlıyor ve ben de diğer bazı arkadaşlarla aynı şeyi söyleyecem. Ozan Sülüm'ün yayınları gerçekten muhteşem! Yani bir kere sunucu olarak kendisini çok başarılı buluyorum, zevkle dinliyorum, hem bir şeyler öğreniyorum hem nacizane kendi görüş ve düşüncelerimle o heyecanın bir parçası olmaktan mutluluk duyuyorum. Bence spor yayınlarında seyircinin de yayının parçası olması çok şeyi değiştiriyor. Sadece kayakla atlama değil, artistik buz pateni yarışmalarını da kaçırmamaya çalışırım 10 yaşından beri nerdeyse, aynı şeyi buz patni yayınlarında da bekliyorum, sanırım Başak Ünalan yapıyor o yayını da.
Bu sezonda ilk olarak, hava koşullarının geçen seneye nazaran daha iyi olmasını diliyorum. Geçen sezon bazı tepe yarışları kabusa dönüşmüştü(klingethal, lahti yanılmıyorsam). Bu durum yeni kuralların uygulanacak olması açısından da önem taşıyor. İkincisi yanılmıyorsam yeni tepeler var bu sezonda, onları görmek için sabırsızlanıyorum. Ayrıca, bu sene performanslarını özellikle merak ettiğim sporcu ve takımlar var. Favori yarışmalarım kayakla uçma yarışları, Vikersund, Planica ama kalben bir Garmisch-Partenkirchen hayranıyım ve en büyük isteğim bir gün o tepeyi görmek! O nedenle 4 tepe turnuvasını da iple çekiyorum. Bunların dışında Zakopane, Lahti, Willingen, Oberstdorf tepeleri de favorilerim arasında!
Efendim sene 1988,10 yaşındayım okuldan gelmiştim çizgi film izlemek için siyah beyaz televizyonumuzu açtığımda ekranda kayakla atlamayı gördüğümde şaşırmıştım olimpiyatları biliyordum ama kayakla atlamayı ilk defa görmüştüm,hatırlıyorum çizgi film olmadığı içinde çok kızmıştım,sonra sobanın yanındaki divana oturup izlemeye başladım çok ilginç gelmişti ve başlayış o başlayış benim için vazgeçilmez bir spor oldu.
YanıtlaSilBu sezon rüzgar doğru essin yeter.
Aslında ilk yarış çünkü andi köfler 2 sezondur ilk yarışları kazandı bu senede başarıcakmı,hafta görücez.
FİSUN BAKAN
kendimi bildim bileli uçmak benim hayatımdaki en önemli şeylerden biri.. bir yandan daha 6 yaşındayken karla kayakla tanıştım onun da benim hayatımda çok önemli bir yeri var ilk günden beri.. kayakla atlamayı bu kadar çok sevmem sanırım benim çin en önemli iki şeyi bir arada barındırması yüzünden.. yanlış hatırlamıyorsam 2007-2008 sezonuydu ilk defa televizyonda yarışlara denk geldim, o zamandan beridir de hayranlığım her gün daha da artıyor...
YanıtlaSilbu sezon neler olabileceğini çok fazla kestiremiyorum açıkçası şimdiden ama Avusturya ve Norveç yine domine eder onlarla beraber de Simi Robi Andi Wank Kamil Stoch'tan güzel işler bekliyorum tabi Japonları unutmamak lazım ne zaman hangisinin ne yapacağı pek belli olmuyor.. Saymaya başladım duramıyorum :) son olarak da Maciej Kot da baya umut veriyor.. Yarışlara gelince önce bir Liillehammer'a gidelim bir sezonu açalım sonra tabiki 4tepeyi ve kayakla uçma yarışlarını heyecanla bekliyorum. bu arada kadınlar ve karışık takım yarışları da baya keyfli geçecek =))
Nasıl ve ne zaman başladı kayakla atlamaya olan ilgim emin değilim ama parçaları birleştireyim: Sömestr tatillerinde Eurosport'un başından ayrılmazdım, o sıralar Onur Salman anlatıyordu yayınları. Çok geçmeden 'uçan bıyık' sevdalısı oldum ve kayakla atlama benim için bünyemdeki adrenalin eksikliği gidermekten fazlasına dönüştü. Ozan Sülüm'ün anlatımları sayesinde bilgim ve ilgim arttı desem yeridir.
YanıtlaSilBenim için Dört Tepe ayrı bir öneme sahip. Önümüzdeki senelerde yerinde izleme planlarım var, umarım gerçekleşir. Tahmin yapmayı beceremem, hele ki bu kadar favori isim varken. Çekişmeli bir sezon olacağına şüphem yok, hepimize keyifli seyirler :)
2 sene önce koltukta uyuklarken Ozan Can Sülüm'ün Anders Jacobsen diye bagirmasiyla uyandım ve "neymiş bu kadar heyecanlı olan" diyip izlemeye başladım. O günden beri kaçırdığım yarış sayısı çok azdır. Sporcuları kişisel web sitelerinden ve Twitter'dan takip edip neler yaptıklarını gördükçe ilgim daha da arttı.
YanıtlaSilBu sezon takım yarışlarının daha çekişmeli geçmesini (özellikle Avusturya ve Norveç arasında) ve Avusturya'nın yarışları domine etmemesini bekliyorum.
4 tepe turnuvası bir an önce gelin de izleyelim.
10-11 yaşlarındayken izlemiştim ilk kez kayakla atlamayı ve çok heyecanlı gelmişti bir adamın kendini tepeden aşağı bırakıp havada süzülmesi.Kayakla atlama izlerken hala aynı heyecanı taşırım.O zamanlar bugün olduğu takip edemeyip sadece denk gelince izleyebiliyordum.Son 3-4 yıldır ise neredeyse yarış kaçırmadım.Bu sezon Simi'nin 4 tepeyi kazanmasını bekliyorum.Bir an önce gelsin de izleyelim dediğim dediğim yarış tabi ki 4 tepe.
YanıtlaSil