25 Şubat 2012 Cumartesi

Norveç Güncesi 5 | Rüzgar

Basınç farkından doğan bir doğa hadisesi, bütün sezon boyunca olduğu gibi dünümüzün de keyfini alıp götürebilmeyi başardı. Jüri ve yetkililer ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışsalar da, çözümü pek olmayan bu hadise neticesinde bir turu bile tamamlayamadan bugüne geldik. Yine de, basın çadırını bile sallayan bir rüzgarda günü kurtarabilmek adına her şey denendi. Ben şahidim.

Detaylara gelelim:

- Schlieri’nin keyfi biraz yerine gelmiş gibiydi. Dün çok kötü koşullarda atlamış olsa da 200 metreye ulaşabileceğini görmesi, onu kendine getirmiş olmalı. Yine de şampiyonluktan gerçekten uzak görünüyor.

(Bu arada: SportWoche (Avusturya) dergisinin kayakla atlama haberlerini yapan Christoph König, şu anda yanımda bir Koch haberi hazırlıyor. Elinde Koch’un dinlediği müziklerin listesi var ve pek çoğu rock türevi olduğu için ona yardımcı oluyorum. Tool, Faith No More, RATM, Metallica… Gerçekten gaz bir listesi varmış arkadaşın)

- Kofler ile ayaküstü lafladık. Avusturya takım otobüsü, medya çadırının hemen yanında beklediği için tüm takımla iç içe oluyoruz gün bittiğinde. Kofler’i de sevgilisi ile el ele, yanlarında ak sakallı dede görünümündeki akrabası varken yakaladım. (bahsettiğim dedeyi kayakla atlamayı yakından takip edenler iyi bilir.) İki soru sordum kendisine, kısa ve net:

Pointner başınızda yok, bu sizi kötü etkiler mi?

Çok kararlı bir “hayır” geldi buna yanıt olarak. “Evet, Pointner bizim için önemli, fakat bütün takım ne yapması gerektiğini iyi biliyor. Onun ailesinin yanında olması gerekti, doğrusu da bu. Bizler de işimizi yapacağız. Sorun değil”.

Geçmişte çok iyi bir kayakla uçmacı olmamana rağmen, buraya geldiğinden beri müthiş atlayışlar yapıyorsun. Ne değişti?

“Bugün şanssız bir gün oldu aslında. Bizim için zor bir durum bugünün iptali. Yine de, olması gereken oldu diye düşünüyorum. Gerçekten iyi durumdayım. Bu tepeyi de seviyorum. Burada yaptığım atlayışlar bana gelecek için de güç veriyor.

Yarın daha iyisini bekliyorum senden dileğime de, yarın rüzgarın daha iyi olmasını ve bu sayede bir-iki metre dahi olsa daha ileri gitmek istediğini belirterek yanıt verdi. Tüm bunların yanında şeker gibi bir insan olduğunu da belirtmeden geçmeyeyim.

Stöckl’ü daha uzun süre yakalama şansım oldu. Gerçi basın ile arası çok iyi olan bir adam, utanmasa oturup kendi röportajını kendisi yazacak. Bugünün üç tur olmasının ve hınca hınç dolacak olan tepenin özellikle gençlere getireceği baskılar üzerine konuştuk.

“Üç tur gerçekten zorlayıcı olacak. Sporcuların üç saat boyunca havaya girmesi, rahatlaması, tekrar havaya girmesi, tekrar rahatlaması… Bu süreç kolay değil. Fakat bunu aşacak güçteler. Özellikle Rune bunu gösterdi. Yarın da aynısını bekliyorum.”

Romören’in sırtında ufak bir sorun olduğundan dem vuran Norveç basınına da “Sabah ağrıları vardı, fakat şu anda daha iyi. Yarına bir sorunu kalmayacağını düşünüyorum” yanıtını verdi.

Stöckl’ün söylediklerine yarın devam edelim. Uzun bir gün olacak ve tepeye gitme vakti. Size dünün en güzel atlayışı ile veda etmek istiyorum. (Hehe)


2 yorum:

  1. Ahmet Kahraman25 Şubat 2012 14:15

    yazılarınız çok keyifli okurken çok zevk alıyorum keşke yerinizde olsaydım :)

    YanıtlaSil
  2. Kesinlike çook zevkli ve bence bizde çok şanslıyız şuan için :P özellikle size ve tabi ki bloga bize böyle bir fırsat sunduğunuz için çook teşekkürler!!! :):):)

    YanıtlaSil