28 Ocak 2012 Cumartesi

Daiki Ito Şeytanın Bacağını Kendi Evinde Kırdı


27 yaşındaki Daiki Ito sonunda Dünya Kupası zaferi kazandı, hem de kendi evinde Sapporo'da. Bu yıl bir çok yarışta birinciliği büyük şanssızlıklar sonucu kaybeden Ito, bugün ise 0,1 puanlık farkla Anders Bardal'ın önünde mutlu sona ulaştı. 10 yıldır yarışan Ito'nun ilk zaferi oldu bugünkü yarış. Kamil Stoch podyumun üçüncü basamağında yer alırken en iyi Avusturyalı ise dokuzuncu olan Andreas Kofler oldu.

Bardal bugün elde ettiği ikincilikle genel klasmanda Kofler'le arasındaki farkı 45 puana indirdi.


1. 42 Ito, Daiki Jp 134.0 130.0 252.6
2. 49 Bardal, Anders No 134.0 135.0 252.5
3. 46 Stoch, Kamil Pl 130.0 127.0 247.2
4. 38 Sklett, Vegard Haukoe No 129.0 138.5 246.1
5. 43 Koudelka, Roman Cz 130.0 130.0 240.0
6. 44 Kranjec, Robert Si 128.0 130.0 238.5
7. 10 Fannemel, Anders No 131.0 125.5 237.7
8. 47 Freitag, Richard De 137.0 128.5 235.4
9. 50 Kofler, Andreas At 117.5 129.5 228.7
10. 37 Neumayer, Michael De 130.5 129.0 227.4

25 Ocak 2012 Çarşamba

Sapporo Yolcuları Belirlendi



Evet, Schlieri yok beklendiği üzere. Yine evet, Simi de yok... Kofler yarış alır, Bardal Zakopane'nin ilk yarışındaki gibi saçmalarsa, Kofler'i alkışlamaya başlayabiliriz yavaş yavaş... Bu arada, yayınlara 50 kere gelen sorunun cevabı da var Sapporo'da: "ABD ne durumda?"



Avusturya: Andreas Kofler, Thomas Morgenstern, Wolfgang Loitzl, David Zauner, Manuel Fettner, Michael Hayboeck

Norveç: Anders Bardal, Vegard Haukoe Sklett, Rune Velta, Andreas Stjernen, Anders Fannemel, Kim Rene Elverum Sorsell, Ole Marius Ingvaldsen

Slovenya: Robert Kranjec, Peter Prevc, Jernej Damjan, Jure Sinkovec, Jurij Tepes, Dejan Judez

Polonya: Kamil Stoch, Piotr Zyla, Maciej Kot, Stefan Hula, Krzysztof Mietus

Almanya: Severin Freund, Richard Freitag, Michael Neumayer, Andreas Wank, Stephan Hocke

İsviçre: Marco Grigoli, Gregor Deschwanden

Finlandiya: Anssi Koivuranta, Sami Niemi, Olli Muotka

ABD: Peter Frenette, Anders Johnson

23 Ocak 2012 Pazartesi

Zakopane Fatihleri Stoch ile Schlieri


Halen Zakopane ile ilgili bir değerlendirme yapmamış olmamız içime oturdu. Polonyalılar gönül koymasın, geç olsun güç olmasın.

İlk yarış günü hava koşulları tek kelime ile berbattı. Birinci tur sonunda Freund lider, ev sahibinin birincilik ümidi Stoch ikinci sırada yer alıyordu. İkinci turda hava koşulları Severin'i sevmedi ve umulmadık şekilde alaşağı etti. Böylece partinin ev sahibi, zirvedeki tahtına Wielka Krokiew'deki on binin üzerindeki seyirciyi zafer sarhoşu etmek suretiyle kuruldu. Freitag ikinciliği aldı. İlk turda arkadan esen şiddetli rüzgar ve yoğun yağış altında fazla uzağa gidemeyen ve 14. sırayı zorlukla elde eden Kofler, ikinci turda nispeten uygun şartlarda 130 metre uçarak podyumdaki son basamağın sahibi olmayı başardı.

Slovenler podyumu az farkla kaçırdılar. Prevc dördüncü, son ayaklarda inanılmaz bir gelişim gösteren Kranjec beşinci oldu. Dev tepelere bayılan Robert, Vikersund'a güçlü gelecek, şimdiden belli ediyor bunu.

Morgi, Schlieri ve Bardal nerede derseniz... Onları rüzgar aldı götürdü, kar da geri gelemesinler diye yolları tıkadı. Berbat koşullarda ellerinden geleni yapmaya çalışsalar da fayda etmedi. Schlieri 18. sırada kaldı; Morgi düştüğünden, Bardal ise zayıf bir atlayış yapabildiğinden dolayı ikinci turu bile göremedi.


Cumartesi günü seyirci iki kat, hava koşulları da kat be kat daha iyiydi. Stoch'un, yahut bir başka Polonyalının zaferini kutlamak için toplanan binlerce Leh; Schlieri'nin ülkelerinin efsane ismi Adam Malysz'in Dünya Kupası birinciliği sayısını yakalayışını alkışladı. 39 Dünya Kupası birinciliğine ulaşan Schlieri'nin bu kategoride birinci olan Nykanen'in rekoruna yetişmesi için sadece 7 (yedi) birinciliğe ihtiyacı var. Akıl alır gibi değil, kelimeler kifayetsiz...

İkinciliği yine Freitag alırken bir önceki günün elemelere takılan ismi Bardal üçüncü sırayı kapmayı başardı ve Dünya Kupası mücadelesinin içinde olduğunu Avusturyalılara bir kez daha hatırlattı. Genel klasman lideri Kofler dördüncü, yerel kahraman Stoch ise yedinci sırayı aldı. Birincilik bekleyen Polonyalılar, yedincilikle bile sevinçten sarhoş oldular. Bu işin tek kaynağı sevinç olmasa ger... Her neyse.

Zakopane'de Finlandiya, Matti Hautamaeki ve Baş Antrenör Niemela'nın eksikliğine rağmen başarılı dereceler almayı başardı. Üç ilk on derecesi yaparak (Bir adet yedincilik, bir adet dokuzunculuk ve bir tane de onunculuk) Ari-Pekka Nikkola önderliğinde gelecek adına umut aşılayan iki yarışma tecrübe etmiş oldular. Simi ilk günü 15. tamamlayarak gerilerde kalsa da, ikinci günkü iyi koşulları verimli kullanarak 8. sırayı almayı başardı.

Şimdi dünyanın öteki ucuna gitme vakti. Sapporo'da görüşmek üzere, sayonara!

Bir Kayakla Atlamacının Günlüğü | Bölüm 1


Neden sürekli olarak kayakla atlamanın psikolojik bir spor olduğundan dem vuruyoruz kısmen de olsa anlatabilmek ümidiyle. (diyetlere, vücut kütle endeksinin getirdiği zorluklara, sıkı antrenman programlarına doğru düzgün değinmedim bile, baştan belirteyim)

Schlieri affeyleye!


12 Ocak 2011 Perşembe

Sevgili günlük,

Kulm’da, yani kendi memleketimde yapılacak olan sezonun ilk kayakla uçma yarışına hoş geldim. Bildiğin gibi kayakla uçma dalında gayet başarılı sonuçlar alan bir sporcuyum. Kulm’da bu güne dek katıldığım dört yarışta üç birinciliğim, bir de beşinciliğim bulunuyor. Tepe rekoru da bende: 215,5 metre! Sven’in yıllardır kırılmamış rekorunu 1,5 metre geliştirmeyi başarmıştım 2009’da, hatırlarsın. Kendi evimde yine başarılı bir netice alacağıma inancım tam. Yorucu geçen Dört Tepe Turnuvası ardından biraz olsun dinlenme fırsatı buldum, fakat hem antrenmanlar devam ediyor, hem de Dört Tepe’nin yorucu temposuna eklenen belirsiz hava koşullarının yarattığı aksaklıklar tüm takımı olduğu gibi beni de biraz yıprattı. Yine de her şey yolunda. Burada da birinciliği hedefliyorum. J

Bugün takım kaptanları toplanıyor. Yarın sabah saat 9.30’da resmi antrenmanlar, saat 12.00’de de elemeler yapılacak. Şartlar şimdilik güzel görünüyor. Bekleyelim ve görelim.


13 Ocak 2011 Cuma

Sevgili günlük

Sabah erkenden kalktım. Kahvaltımı ettim, son hazırlıklarımı tamamladım ve 9.30’da yapılacak resmi antrenman atlayışları için takımla birlikte Kulm’a gittim. Ve bil bakalım ne oldu: Saat 14.15’e kadar rüzgarın kesilmesini, kar yağışının azalmasını beklemekten başka hiçbir şey yapamadık. Erteleme üstüne erteleme geldi ve en sonunda elemelerin yarına kaldığı bildirildi. Yarın elemeler ile birlikte birinci yarışı, Pazar günü de ikinci yarışı tamamlayacağız.

Motivasyonum yerinde. Biraz yorgunluk var, o kadar. O da geçecektir. Yağışa rağmen seyirci iyiydi. Yarışta çok daha büyük bir kalabalık olacak J


14 Ocak Cumartesi

Sevgili günlük

İnanmayacaksın ama bugün de tek bir atlayış yapamadan günü bitirdik. 15.00’a kadar ne rüzgar dindi, ne de kar yağışı. Jüri de sonunda erteleme kararını verdi. Yarın son şansımız. Sabah erkenden antrenman atlayışları ile tek tur üzerinden bir yarış, öğleden sonra da ikinci yarış koşulacak. Zorlu bir gün olacak gibi görünüyor. Erkenden yatmakta fayda var, malum, yarın bir kez daha erkenden kalkıp kayakla uçabilmeye çalışacağım.

Hava izin verirse…


15 Ocak Pazar

12.00

Yine sabah erkenden kalk, kahvaltını yap, yola düş… Saat 9.45’te antrenmanlar başlayabildi. Ne de güzel başlamıştı hem de, yedinci kapıdan 187 metreye uçtum ve en iyi ikinci puanı elde ettim. 10.45’te başlayan tek turluk yarışta ise pek de iyi bir performans sergileyemedim. Beşinci kapıdan, yani kısa bir rampa mesafesinden çıkış aldım, karşıdan gelen rüzgar da çok yetersiz olunca 184,5 metre yapabildim. Stoch yarım puan önümde altıncılığı aldı, ben de ancak yedincilikle yetindim.

Öğleden sonra iki turluk yarışta gerçek gücümü göstereceğim. Şimdi bir şeyler atıştırma vakti.

17.00

Lanet…

Saat 14.00’da başlayan ikinci yarış ilkinden de güzel başladı biliyor musun günlük. Beşinci kapıdan çok iyi koşullarda 203,5 metreye uçtum ve ilk turu Ito’nun ardından ikinci sırada tamamladım. Fakat ikinci turun başlamasıyla birlikte çok ilginç şeyler olmaya başladı. İlk turda bizlere çok yardımcı olan hafifçe esen karşıdan rüzgar gitti, onun yerine dengesiz ve genellikle arkadan esen bir rüzgar geldi. Atlayışlar bir anda metrelerce kısaldı ve bu duruma ne Hofer, ne de jüri müdahale etmek istedi. Belki üç gündür yorgunluktan bitap düşmüş sporcuları değişken rüzgarda riske etmek istemediler, bilemiyorum, fakat çok tatsız bir tur oldu. Sıra bana geldiğinde de… Fermuarım kırıldı, inanabiliyor musun! Durumu düzeltebilmek için elimizden geleni yaptık, ancak nafile. Dakikalarca oturtamadık fermuarı yerine. En azından günü kurtarma umuduyla çengelli iğne denedik, o da tutmadı. Sonunda bir kargo paketi gibi boydan boya bantlandım. Ve o halde, diskalifiye olacağımı bile bile, bir kısmı özellikle benim için gelmiş olan on binlerce Avusturyalının önünde en iyi atlayışı yaptım. Abartayım mı? Takım elbise ile bile atlasam birinciliği alırdım bugün be günlük. Ve ne oldu bil, tabii ki diskalifiye oldum. Oberstdorf 2009’u hatırlıyor musun? Oradaki kayakla uçma ayağında da hava koşulları ve jürinin beni mahvettiğini düşünmüştüm, lakin bu sefer bambaşka oldu. Toplamda dört atlayış yaptım, birinde birinci, ikisinde ikinci, birinde de yedinci oldum teoride.

Pratikte bir yedinciliğim, bir de otuzunculuğum var.

Yorgunum.

17 Ocak 2012 Salı

Kayakla Atlama Röportajları #9 - Jure Sinkovec

Kayakla Atlama sevdalısı üç arkadaş, Gülce Dilem Dever, Melis Engin ve Fırat Can Yaşar, Facebook'da Slovenler'in yeni yıldızı Jure Sinkovec'i sıkıştırmışlar ve çok güzel bir röportaj yapmışlar blogumuz için. Kendilerine ne kadar teşekkür etsek az olur galiba. Ama bunu yaptıklarına pişman olabilirler, çünkü devamını da isteyeceğiz :) İşte o keyifli röportaj;


Merhaba Jure,

Sorularımızı cevaplamayı kabul ederek bizi çok mutlu ettin.Öncelikle, kayakla atlamaya nasıl başladın?

1991 yıında Ljubljana MOSTEC kulübüne gitmiştik ve orada kayakla atlama yapan çocuklar görmüştüm.Babamın elini tuttum ve bunu ben de yapmak istiyorum dedim.

Seni kayakla atlamaya bağlayan şeyler neler ?
Uçuyor olmak...

Eğer kayakla atlamacı olmasaydın (meslek olarak) ne olurdun ?
Sanırım yine sporcu olurdum.Futbol veya basketbol olabilir...

Okul zamanında kayakla atlamacı olmak senin için zor muydu
Hayır,hayatta nasıl doğru bir şekilde yaşamanız gerektiğini bilmek istiyorsanız mutlaka okula gitmeniz gerek ve sporu bıraktıktan sonra da eğitime devam edebilirsiniz.

Antrenör değişikliği takımı nasıl etkiledi ?
Bence bu onu nasıl kabul ettiğimize ve onun bize güvenmesine bağlıydı.Eğer bu iki şeyi aynı anda yapabilirseniz odaklanmak çok daha kolay oluyor.Zaten onu uzun süredir tanıyorduk.

Janus ve Zupan arasında bir karşılaştırma yapabilir misin ?
Evet farklılıklar var.Demek istediğim hiç aksaklık olmuyor ,antrenmanlar farklı ve aramızdaki iletişim çok daha iyi ve buna benzer şeyler...
(Erzurum Hatırası)

Prevc ,Tepes ve sen ,Slovenya'nın yeni jenerasyonu olarak Slovenya'nın bugüne kadarki en iyi sonuçlarını elde edebileceğinizi düşünüyor musunuz ?
Elbette,inanırsak başarabiliriz.

Kendini yarışmalardan önce nasıl motive edersin ?
Derin nefes alarak ve atlayışımı gözümün önünde canlandırırak...

Evet,şimdi gerçek Jure Sinkovec'le ilgili sorularımız var. Kayakla atlama dışında nasıl birisin ?
(Gülüyor) Benim yaşımdaki normal bir adam gibi arkadaşlarımla veya sevgilimle dışarı çıkarım.Ve elbette antrenmanlar var...

Hobilerin nelerdir ?
Futbol ,basketbol ve poker Doğa yürüyüşlerini de severim.

(Erzurum'da Universiade zamanı kaldığı oda)

Edindiğin en büyük deneyim?
Eğer kendinizi hayata %100 verirseniz hayatın çok zevkli olabileceğini öğrendim.

Ve hayranların...Hayranların seni desteklediğinde ,bu senin için iyi bir motivasyon kaynağı mı yoksa büyük bir baskı mı?
Desteklendiğinizde çok daha kolay oluyor.

Eğer yarışma Slovenya'daysa senin için bir şey değişir mi ?
Atlayışınıza daha motive oluyorsunuz ve daha iyi bir atlayış yapacağınıza inanıyorsunuz.

Kayakla atlamaya yeni başlamış çocuklar için tavsiyelerin var mı?
Çok çalışın ve yapabileceğinize inanın.Oldukça basit (gülüyor)

Hayat sloganın nedir ?
"İstenirse bir yol bulunur..."

Ve,son soru... Gelecek için planların neler ?
Kayakla atlama kariyerimi sonlandırdıktan sonra diğer şeylere bakacağım.

Bize cevap verdiğin için çok teşekkürler Seninle röportaj yaptığımız için çok memnun olduk.Sana Dünya Kupası'nda bol şans ve başarılar diliyoruz.
Teşekkür ederim.Umarım iyi bir röportaj olmuştur.Ülkemden selamlar,hoşçakalın.


Röportaj: Melis Engin - Gülce Dilem Dever - Fırat Can Yaşar

15 Ocak 2012 Pazar

Ayberk Demir, İrfan Çintimar ve Faik Yüksel İtalya'da FIS Cup'ta Yarıştılar



Dünya Kupası ve Continental Cup'tan sonra gelen kayakla atlama turnuvası FIS Cup, İtalya Val di Fiemme'de yapılan yarışlarla devam edildi. Yoğun bir katılımın sağlandığı iki günlük yarışların Cumartesi ayağında yarışan sporcularımızdan 15 yaşındaki İrfan Çintimar 67. , yine 15 yaşındaki Ayberk Demir 68. oldu.

Pazar günü ise yapılan yarışta Innsbruck'tan dönen Faik Yüksel'de katıldı ve 64. oldu. Ayberk Demir 73. , İrfan Çintimar ise 75. oldu.

14 Ocak 2012 Cumartesi

Faik Yüksel, Gençlik Kış Olimpiyat Oyunları'nda 16. Oldu


Innsbruck'un evsahipliğini yaptığı 1. Gençlik Kış Olimpiyat Oyunları'nda bugün kayakla atlama yarışları yapıldı ve erkeklerde Sloven Anze Lanisek şampiyon olurken, Norveçli Mats Berggaard ikinci, Japon Yukiya Sato üçüncü oldu.

Ülkemizi temsil eden tek sporcu olan Faik yüksel ise 16. oldu.

12 Ocak 2012 Perşembe

Kayseri, 2022 Kış Olimpiyatlarına Aday Oluyor

Kayseri olarak 2022 Kış Olimpiyatları’na aday olacaklarını belirten Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, 13–19 Şubat tarihlerinde Erciyes’te kar şenliği yapacaklarını duyurdu.

Kayseri olarak 2022 Kış Olimpiyatları’na aday olacaklarını belirten Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, 13–19 Şubat tarihlerinde Erciyes’te kar şenliği yapacaklarını duyurdu. Belediye olarak kültürel anlamda da Kültür Yolu Projesi’ni hayata geçireceklerini anlatan Özhaseki, bu proje kapsamında Kayseri’yi gezen turistler için 2 etaptan oluşan bir gezi rehberi oluşturacaklarını söyledi.


2012 yılı hedefleri arasında Erciyes Mastır Planı Projesi’ne devam edeceklerini ve buradaki yatırımların 2–3 sene daha süreceğini söyledi.

Özhaseki, 2012 yılında büyükşehir ve ilçe belediyeleri olarak 500 milyon liralık yatırım gerçekleştireceklerini söyledi.

11 Ocak 2012 Çarşamba

UbermenSchlieri

Dört Tepe altmışıncı defa nihayete ulaştı. Avusturya’nın altın nesli, dört sene arka arkaya dört farklı ismi zirveye çıkartarak ulaşılması zor bir rekora imzasını atmayı başardı.

Altı yıl önce ilk kez yer aldığı ve birincilikle başladığı Dört Tepe yolculuğunda sonunda zirveye ulaşan gerçek bir tecrübe abidesi: Schlieri! En tepeye ulaştığı gün henüz 21’ini bile tamamlamamış gencecik bir insan evladı için nasıl da ironik bir cümle, değil mi? Mevzu "UbermenSchlieri" ise, bu tip ironiler teferruattır. Zirvede olmak da esas olandır, kayakla atlamayı yakından takip eden herkes bilir bu gerçeği. Dört Tepe’nin şampiyonluğunu çok istedi bu genç süperstar. Daha ilk sezonunda bile hedefi –o dönem bu kadar güçlü dillendirilmese de- zirveydi. Araya takım arkadaşları girdi; tecrübeli kurtlar, sakatlıklar onu arzuladığı noktadan bir ya da iki basamak geride bıraktı her seferinde. Sonunda, belki de en kötü başlangıçlardan birini yaşadığı hikâyesinde, Oberstdorf’daki jürinin “Yeniden başlasın” kararı ve muhalif havanın dengesiz şartları; şampiyonun hedefine yürüdüğü patikayı çizmişti belki de.

Kayakla atlama tarihinde kırılmadık rekor bırakmamaya ant içmişcesine kariyer basamaklarını çıkmaya devam eden bu genç sporcuyu, efsane olma yolunda kanlı canlı izleyebilmek bizler için kıymetli bir talih kuşu.

Havanın dönekliğinden kötü etkilenmiş olan veteran efsane Schmitt, ilk iki ayaktan sonra terk-i tur eyledi. Bu kararının ardından yağmur gibi yağan “Emeklilik yakın mı?” sorularına ise “Yarın yine güneş doğacak ve ben yine kayakla atlayacağım” yanıtını verdi. Vatandaşı Jens Weissflog’a göre hala saygınlığından hiçbir şey kaybetmiş değil eskilerin bir diğer efsanesi. “Amma, işler bazen farklı yürüyor” diye de ekliyor Dört Tepe’nin dört şampiyonluk sahibi Germen'i.

Salt Lake City’deki büyünün üzerinden on yıl geçmiş, benzer bir mucizeyi bir kez daha denemiş bizim Simi. Girişimi bu kez tam tahmin ettiğimiz şekilde neticelendi: İlk üç ayaktaki ortalama performansı ona kâfi gelmiş olacak ki, fırtınalı B’hofen semalarına gitmeye tenezzül bile etmedi. Yine de tura renk katmadı desek yalan laf söylemiş oluruz, formuna rağmen güzel bir performans sergilediği gerçeği es geçilmemeli.

Bir adam daha vardı, turu yarıda bırakıp kaçmaktan imtina eden: Kırık omurgasına rağmen hastane odasında duramayan, Oberstdorf sonrası kendisini ziyaret eden takım arkadaşlarını Ga-Pa’da desteklemeye koşan, “Bir futbolcunun penaltı kaçırması gibiydi, ekstrası da omurga kırığı. Shit happens. (Olur öyle[!])” diyerek yaşadığı olay ile makarasını geçen bir adam. Bu naifliği ve güçlü yüreği gördükten sonra, bir süre Tom Hilde’nin başarılı performanslarından uzak kalacağımız için üzülmemek elde değil.

Stöckl ve Schuster’in takımları turnuva süresince sezon başından beri sergiledikleri form grafiklerinden daha farklı refleksler gösterdiler. Norveç’in takıma yeni adapte olan isimleri nispeten güzel atlayışlar yaptılar. Bardal’in podyumu kıl payı kaçıran performansı ile bu gerçeği aynı potada eritirsek güzel bir tur geçirdiklerini söyleyebiliriz. Stöckl’a göre hala Avusturya takımı bir numara ve rakiplerinden gelen en ufak hatayı affetmeyen bir yapıları var. Adam haklı. Şu ortamda, Hilde’nin daha ilk ayakta yaşadığı talihsizliği de hesaba katarak; ilk Dört Tepe koçluk tecrübesinde iyi bir iş çıkardığını söylemem gerek genç koçun. Almanya’nın durumu ise biraz daha farklı; bu sezon parıldayan Freund ve Freitag, Dünya Kupası performanslarının gerisinde kaldılar. Hocke, Mechler gibi isimler ise beklenenden fazla katkı verdiler. “Başarı için komple bir atlet olabilmeli: Teknik, zihin ve fizik…” diyor Schuster. Freitag ve Freund bu üç alanın tamamında henüz yeteri kadar güçlü değildi. Sacın iki ayağı, podyum umudunu ayakta tutmayla kâfi gelemedi Almanya adına.

Japonya beklenmedik işler yaptı. Az kalsın Ito podyuma çıkacaktı! Bir jüri kararı, iki kötü telemark, bir kötü hava koşulları neticesi altıncılık tesellisi oldu. Takeuchi’den gelen ekstra katkı, ilk onda iki derece olarak döndü kendilerine. Çekler iyiydi. Koudelka, istikrarının karşılığını hakkıyla aldı. Polonya’da Stoch’tan başka hiçbir isim varlık gösteremedi. Finlandiya adına en başarılı isim de efsane Janne Ahonen’dan başkası değildi. Büyük şampiyon: “Emeklilik sonrası ilk turnuvam... Sonunda tribündeyim ve sıcak Mulled Wine (Üzüm suyu [!]) içebiliyorum rahatlıkla” diyordu keyifle. Elinde bardağıyla bile çıksa kapıdan, yapsa atlayışlarını, klasmandaki en iyi Fin sporcu olacaktı muhtemelen elini kolunu sallaya sallaya…

Özetle Tom Hilde’nin omuru, Lukas Hlava’nın burnu, Simi’nin gururu, Schlieri’nin şeytanın bacağı kırık. Walter Hofer’in kar küremekten beli tutuk. Bizler de bu seyir zevkini geride bırakmak zorunda olduğumuz için buruk…

Bir kez daha emeği geçen herkese teşekkürlerimizi gönderelim ve kayakla uçma sezonuna merhaba diyelim.

Bu arada, fotoğraftaki de bir Alex. Hem uçan, hem de uçuranından…


10 Ocak 2012 Salı

Sloven Çift Evlilik Yolunda

Kayakla uçmaya başlamadan evvel bir Dört Tepe değerlendirmesi hala yapılacaklar listemde... Onun evvelinde, araya ufak bir magazin sıkıştıralım, bugünlerde Sloven basınının kayakla atlamaya dair en önemli haberlerinden biri bu gördüğüm kadarıyla.

Slovenya'nın en başarılı kayakla atlamacılarından olan Jernej Damjan, şarkıcı Taya (Tanja Adamic) ile bir yıllık inişli çıkışlı ilişkinin sonrasında evlilik aşamasına gelmiş durumda.

Yakışıklı oğlumuz ile güzel kızımız, 2011 yazında çıktıkları Bali tatili dönüşü yaşadıkları ayrılıktan sonra birbirlerinden uzak kalmayı başaramamış, "Meğer çok farklı dünyaların insanlarıymışız" sendromunu çabucak atlatıp aynı dünyanın insanları olduğu gerçeğini idrak etmişlerdi.

Son haftalarda Sloven basınında çıkan yoğun haberlere bakılırsa da evlilik için gün sayıyorlar. Ne diyelim, onlar ermiş muradına...


Müzisyen Kimliğiyle Matti Nykänen

Kayaklı atlamanın en aykırı, en çılgın, aynı zamanda en çok olimpiyat madalyası kazanan ismi Fin Matti Nykänen'in hapse girmeden önce yaptığı işlerden üç tanesini paylaşmak istedim..





9 Ocak 2012 Pazartesi

Artık Erzurum'da Sporcular Atlayış Yaparken Karayolu Trafiğe Kapatılmıyor

Dünya Üniversiteler Kış Oyunları için Erzurum'a yaptırılan Türkiye'nin ilk ve tek kayakla atlama kuleleri önünden geçen karayolu artık yarışlar sırasında trafiğe kapatılmıyor.

Kayakla atlayan sporcuları görmeye alışan sürücüler, seyir halinde iken kulelere bakmayı bırakınca 'yol kapama' uygulaması da sona erdi. Erzurum'da yaşayanların kayakla atlayan sporcuları görmeye alıştığını belirten Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Fatih Çintimar, artık yolun kapatılmasına gerek kalmadığını söyledi.

Dünya Üniversiteler Kış Oyunları sırasında herkesin bir acemilik dönemi yaşadığını belirten Çintimar, "O günlerde biz de toplumda acemiydi. Şimdi herkes ne yapması gerektiğini biliyor. Kültür oluşmaya başlayınca emniyetin yolu kapatmaya ihtiyacı kalmadı" dedi.

Kaynak: DHA

8 Ocak 2012 Pazar

Dört Tepe Turnuvası Takımlar Değerlendirmesi

Avusturya: Üst üste dördüncü kez, hem de dört farklı sporcuyla Dört Tepe Turnuvası'nı kazanan bir ülke var karşımızda. Schlierenzauer ve Kofler arasında geçeceğini tahmin ettiğimiz turnuva aynen öyle oldu. Morgenstern, Kofler'in son kötü atlayışı sonrası Kofler'in önüne geçti, Schlieri ise çok uzun zamandır beklediği turnuvayı kazanmış oldu daha 22 yaşında.

Avusturya genel klasmanda ilk üçü elde etmesine rağmen, başarılara alışkın antrenör Alexander Pointner çok çok mutlu olması gerek. Çünkü Avusturya'da gözle görülür 4. adam sorunu var. Koch, Loitzl, Zauner ve Fettner'den hiçbirisi istenilen düzeyde değiller. Bu 4. adamı bulamamaları takım yarışında Norveç' e kaybetmelerine de sebep olmuştu. Continental Cup lideri Michael Hayboeck ise Avusturya'da ki iki tepede de iyi sonuçlar elde ederek belki de diğer dört kişiye önemli bir mesaj verdi.


Norveç: Dört Tepe'ye gelirken yükselen Norveç formu Tom Hilde'nin daha ilk ayakta çok kötü bir şekilde düşmesi ve Dört Tepe'yi bırakmasıyla soğuk su etkisi yaratmış oldu. Anders Bardal beklentileri boşa çıkarmayıp, istikrarını korudu ve genel klasman dördüncüsü oldu. Vegard Haukoe Sklett'ten daha iyi atlayışlar beklerken Rune Velta herkesi şaşırtarak 11.'liği kazandı. Son dönemin en formda isimlerinden Sklett ise baskılara boyun eğmek zorunda kaldı 22. olarak. Eski Dünya Rekortmeni Bjoern Einar Romoeren ve Yeni Dünya Rekortmeni Johan Remen Evensen ise bir kere bile olsun final turu göremeyerek saç baş yoldurttular. İki genç isim Roensen ve Gangnes ise önemli puanlar kazanarak ilerisi için umut sinyali oldular Alexander Stoeckl için.

Polonya: Kesinlikle en büyük hayal kırıklığı oldular. Şampiyonluk adaylarındn Kamil Stoch sekizinci bitirdi. Sezona çok iyi başlayan Piotr Zyla'nın en iyi sonucu GaPa'da gelen 28.'lik oldu. Diğer gençler hiçbir varlık gösteremediler. Medya baskısı en üst düzeyde olan takım da Polonya ayrıca. Zor günler bekliyor bütün takımı.

Japonya: Turnuva öncesi favorilerimizi yazarken o kadar isim yazdık ama Daiki Ito'nun adını ağzımıza bile almadık. Çolk formsuz bir dönem geçiren Ito adeta küllerinden doğdu ve çok şanssız bir şekilde bir kere birinciliği bir kere de podyumu kaptırdı. GaPa'da kaçırdığı birinciliğe bütün kayakla atlama severler en az onun kadar üzülmüştür. Taku Takeuchi ise kariyerinin en iyi atlayışlarını yaparken, Innsbruck'ta da podyum geldi. Noriaki Kasai 400. Dünya Kupası'nda yarışarak büyük bir başarıya imza attı. Olumlu anlamda en büyük sürpizi Japonya gerçeleştirmiş oldu.


Almanya: En az bir yarış galibiyeti beklediğimiz Almanya, ne bir galibiyet ne de bir podyum kazanabildi. Sezonun süper ismi Richard Freitag turnuvanın en büyük hayal kırıklıklarından biri oldu belki de. Hocke, Mechler ve Wank'ın ise iyi perfomansları tek olumlu taraf görülebilir Almanya için. Martin Schmitt ise sakatlanarak turnuvaya erken veda etti. Sanki Schmitt'in sporu bırakma zamanı da geldi gibi.

Çek Cumhuriyeti: Lukas Hlava'nın son tepedeki düşüşü, Roman Koudelka'nın genel klasmanda beşinciliğinin biraz önüne geçti ama Koudelka'nın çok hızlı sürede buralara gelmesi gerçekten çok büyük başarı. Jakub Janda'nın da 12. olmasını başarı olarak görebiliriz. Hlava'nın son düşüşü de olmasa bayağı iyi bir turnuva olacaktı Çekler için.

Slovenya: İyi bir kadroya sahip olmalarına rağmen en iyi sonucu elde eden Robert Kranjec'in turnuvayı 14. bitirmesi Slovenya için sıkıntılı günlerin geldiğini söyleyebilir. Büyük umut bağlanan Prevc ve Tepes'in kötü atlayışlar yapmaya devam etmesi, 31 yaşına gelen Kranjec'in en üst seviyeye bir türlü çıkamaması diğer sorunlar olarak görülüyor.

Rusya: Dimitry Vassiliev Avusturya'da resmen coştu ve süper atlayışlarla çok iyi puan çıkardı. Artık önümüzdeki yarışlarda büyük bir heyecanla bekliyoruz Vassiliev'in atlayışlarını. Denis Kornilov'da iyi başladığı sezonda Dört Tepe'de de ilk 10'a giremeyerek turnuvayı 15. sırada bitirdi. Anton Kalinitschenko ise süre gelen formunu burada devam ettiremedi.

Finlandiya: Anssi Koivuranta 18. , Matti Hautamaeki 35. , Janne Haponen ise 38. sırada yer aldılar. Başka bir yoruma gerek yok herhalde.


İsviçre: Turnuvanın en büyük favorilerinden Simon Ammann o kadar kötü üç tepe geçirdikten sonra dördüncü tepeye bile gitmeyerek en büyük hayal kırıklığı oldu turnuvanın. Diğer isim Marco Grigoli ise sadece bir kez elemeleri geçebildi.

Fransa: Sürpriz yapan bir çok takımdan bahsettik ama Fransa'yı unuttuk. Çünkü Fransa çok önemli bir başarıya imza attı ve üç sporcusundan hiçbiri dört yarışta da elemeleri geçemedi. Daha doğrusu üç yarışta elemeleri geçemedi, çünkü son tepeye gelmedi Fransa takımı.

İtalya: Andrea Morassi'nin çok kötü atlayışlar yaptığı yarışlarda en iyi sonucu 25. olan Sebastian Colloredo elde etti.

7 Ocak 2012 Cumartesi

Kadınlar Dünya Kupası @Hinterzarten - İsviçreli Windmüller Günün Kazananı Oldu


Yoğun kar yağışı ve rüzgar altında Hinterzarten'de yapılan Kadınlar Dünya Kupası'nın ikinci yarışını İsviçreli Sabrina Windmueller kazandı. Olumsuz hava koşullarından dolayı ikinci turun iptal edildiği yarışta, sakatlıktan dönen A.B.D.'li Lindsey Van ikinci, İtalyan Lisa Demetz ise üçüncü oldu.



İlk yarışın galibi Sarah Hendrikson dokuzuncu, Fransız Coline Mattel yedinci, Avusturyalı Daniela Iraschko 14. , Sarah Takanashi ise 17. oldular.

Schlieri'nin Şampiyonluk Sonrası Görüşleri

Polonya kayakla atlama sitesi skijumping.pl (bu neymiş diye girmeyin, Lehçe adamı kör eder) Schlieri ile röportaj yapmış. Çevireyim dedim.





Muhabir: Gregor tebrikler. Müthiş bir başarı. Nasıl hissediyorsun?

Schlieri: Teşekkürler. İnanılmaz. Bir rüyanın gerçek olması bu benim için. Yıllardır çok uğraştım, antrenman yaptım ve sonunda kazanıyorum. Benimle çalışan, yardımcı ve destek olan herkese teşekkürler. Gerçekten olağanüstü bir duygu.

Muhabir: Hangi noktada "Şimdi şampiyon oldum" diye düşünmeye başladın?

Schlieri: Turnuva başlamadan önce çok güçlüydüm. Bu sene benim senem olabilir dedim. İnnsbruck sonrasında ise her şeyin yakın olduğunu fark ettim. Bugün bayağı zordu. Koşullar sıkıntılıydı ama yine de şampiyon oldum.

Muhabir: Bir milyon İsviçre Frankı'nı kazanamadığın için üzgün müsün?

Schlieri: Finansal olarak evet. Şanssızlık. Ama ben Dört Tepe'yi hiç kazanamamış biriydim başlamadan önce, dolayısıyla asıl amaç şampiyon olmaktı, dörtte dört yapmak değil. Sonuç mutlu son oldu, Grand Slam'i yapamadığım için çok da üzülmüyorum.

Muhabir: Kayakla atlamada neredeyse her şeyi kazandın, hiç bir şey bırakmadın bu denli genç olmana
rağmen. Hala kendinde güç ya da devam etmek için motivasyon bulabiliyor musun?

Schlieri: Tabii ki. Şimdi biraz rahatlayacağım, bu güzel duyguyu yaşayacağım. Kariyerim inanılmaz gelişti, her şeyi kazandım. Ama bireysel olimpiyat altınım yok ve Matti Nykanen'in 48 dünya kupası galibiyeti rekorunu geçmek öncelikli hedeflerim. Ama dürtü içimden geliyor, elimde olan bir şey değil, hala başarıya açım. Gerçekten çok mutluyum şu anda.

Kayaklarla Moonwalk

Sıkıntılı geçen günün belki de en güzel anıydı test atlayıcısının yaptığı Moonwalk. Bayağı bir araştırmama rağmen onu bulamadım fakat 2010 yılında Avusturyalı Stefan Thurnbichler'in yaptığı Moonwalk'la karşılaştım.

6 Ocak 2012 Cuma

2011-2012 Dört Tepe Turnuvası Şampiyonu Gregor Schlierenzauer !!!

Kabus gibi geçen bir günden sonra Dört Tepe Turnuvası nihayet yeni bir şampiyon daha kazandı. Bu isim elbette ki Gregor Schlierenzauer !!!


Bugünü anlatmaya kelimeler yetmez galiba. Kolay kolay karşılaşamayacağımız bir çok şeyle karşılaştık ve en sonunda ikinci tur bile yapılamadan, ilk turdaki atlayışlara göre sıralama yapıldı ve Schlieri, Kofler'in çok kötü atlayışı sonrası rahat bir şampiyonluk elde etmiş oldu.
Kofler ayrıca Dört Tepe Genel Klasmanı'nda ikinciliği de Morgi'ye kaptırmış oldu.

Yarışı ise Thomas Morgenstern kazanırken, ikinciliğe Anders Bardal, üçüncülüğe ise Schlieri çıktı.

Dört Tepe analizlerimizde bugünden daha çok bahsedeceğiz mutlaka.

Tebrikler Gregor Schlierenzauer !!!

Dört Tepeler || Bischofshofen, Paul-Ausserleitner


Dört Tepe Turnuvası'nın kapanışı ise Paul Ausserleitner tepesinde, Avusturya'da. Dananın kuyruğunu koptuğu ayak burası. Jakub Janda ve Ahonen'in birinciliği paylaştığı yer, Sven Hannawald'in 4/4 yapan ilk kişi olduğu yer de burası.

Bischofshofen'deki tepe ilk olarak Hochkoenig Tepesi adıyla 1947'ye açıldı. Zamanla çeşitli restorasyonlar geçiren Hochkoenigschanze'de 1952 yılında bir kaza yaşandı. Three-Kings turnuvasının antrenmanları sırasında Avusturyalı Paul Ausserleitner yaralandı ve birkaç gün sonra hayatını kaybetti. O günden beri de Bischofshofen'deki kayakla atlama tepesi onun adıyla anılıyor; Paul-Ausserleitner-Schanze.

1972 yılında yeni bir jüri kulesi yapıldı. 2002 yılında yıkılan kule tekrar yenilendi. Rampa ve tepe zamanla FIS'ın değişen standartlarına göre yeniden düzenlendi. 1998'deki Kuzey Kombine Dünya Şampiyonası sebebiyle yeni bir basın tribünü ve yeni bir lifte kavuştu tepe. 2003 yılında ise hesaplama çizgi 125m olarak belirlendi.

Yer:Bischofshofen
İsim:Paul-Ausserleitner-Schanze
Tepe Mesafesi:140.0m
Hesaplama Çizgisi:125.0m
Dünya Kupası Tepe Rekoru:145.0m Ito, Daiki
on 2005-01-06
Takeoff Uzunluğu:4.5m
Takeoff Açısı:11.0°
Yapıldığı Yıl:2003
Seyirci Kapasitesi:30000

5 Ocak 2012 Perşembe

Kuzey Kombine Continental Cup Yarışları Bu Hafta Sonu Erzurum'da Yapılacak


Kayakla atlama ve kayaklı koşudan oluşan kuzey kombine Continental Cup mücadeleriyle devam ediyor ve son durak Erzurum. 7-8 Ocak tarihlerinde kayaklı atlama tesisinde atlayışlar yapıldıktan sonra Kandilli'de kayaklı koşu mücadeleleri yapılacak.

Cumartesi: 11:00-Kayaklı Atlama (Kiremitliktepe)
14:00-Kayaklı Koşu (Kandilli)

Pazar: 11:00-Kayaklı Atlama (Kiremitliktepe)
14:00-Kayaklı Koşu (Kandilli)

4 Ocak 2012 Çarşamba

Simon Ammann Dördüncü Tepeye Gitmiyor


Kesinlikle Dört Tepe Turnuvası'nın en büyük hayal kırıklığı Simon Ammann oldu. Turnuva başmasına çok kısa bir süre kala geçirdiği ağır hastalık onu çok etkilemişti. Kilo kaybettiği için kayak boyu sürekli değişti ve buna uyum sağlamakta çok zorlandı.

Artık hiçbir iddiası da kalmadığı için son tepe olan Bischofshofen'e gitmeme kararı alan Simi İsviçre'ye dönüp istirahat edecek ve ne zaman ki eski sağlığına kavuşursa tekrardan Dünya Kupası'na geri dönecek.

Kofler'den Uluslararası Kayak Federasyonu'na Bir Milyonluk Bağış


Innsbruck, Dört Tepe'nin üçüncü ayağına ev sahipliği yaparken büyük bir heyecan yaşattı izleyenlere. Schlierenzauer'in puan farkını açıp Dört Tepe Şampiyonluğu'na doğru giderken FIS'in para ödülü sayesinde heyecanımız hiç azalmamıştı.

Bir kere son dönemin en güzel birinci turlarından birini izledik. Seyircinin gazıyla Walter Hofer kapıyı düşürmedi ve tepe rekorunun kıyısından döndük, ki biraz daha dayanabilseydi rekor çok rahat bir şekilde kırılabilirdi (Dimitry Vassiliev 1,5 metre ile rekoru kaçırdı, o derece yani).

Kamil Stoch ilk tur sonunda yarışı kazanmak için kocaman bir adım atmıştı en yakın rakibine 6 puanlık fark yaparak. Ama işler ikinci turda rüzgarın etkisiyle ters döndü ve epik bir final turuyla karşılaştık. Eurosport'un harika rüzgar gösterimleri işin kötüye gittiğini gösterdikten sonra, ilk defa kullanılan jüri telsizi konuşmasında " kar geliyor" haberinden sonra heyecan çok arttı.

İkinci tura Şanslı Kaybeden olarak girmeyi başaran Andreas Kofler ise rüzgarı en iyi kullanan isim oldu ve Innsbruck'da ilk defa podyum gördü, hem de en üst sırada. Schlierenzauer'in ağlayan annesi eşliğinde izlediğimiz kısa atlayışı sonrası, Stoch'tan da felaket ötesi atlayış geldi. Günün Adamı seçilen Taku Takeuchi ise iki iyi atlayış sonrası kariyerinin ilk podyumunu tattı.

Dört Tepe'nin bahtsız adamı Daiki Ito ise çok iyi ilk atlayış sonrası, biraz jüri kurbanı oldu ve neredeyse fırtınada ikinci atlayışını gerçekleştirerek son sıralarda yer aldı (Ito'nun rüzgardan gelen puanı +15'ti).

Bu arada tartışmasız Innsbruck seyircisi sezonun en iyi seyircisi ödülünü de bizlerden aldı.
Dört Tepe Turnuvası'nda son tepe öncesi genel klasman şu şekilde oluştu;

1 Schlierenzauer, Gregor At 805.4
2 Kofler, Andreas At 788.4
3 Morgenstern, Thomas At 769.3
4 Bardal, Anders No 758.5
5 Koudelka, Roman Cz 757.2
6 Freund, Severin De 738.0
7 Takeuchi, Taku Jp 731.0
8 Ito, Daiki Jp 725.9
9 Stoch, Kamil Pl 721.1
10 Hlava, Lukas Cz 714.2

Dört Tepeler || Innsbruck, Bergiselschanze


Almanya'yı bitirdikten sonra Avusturya'ya geçiliyor, Avusturya'daki ilk durak ise Innsbruck'teki Bergiselschanze.

1964 ve 1976 yıllarında Kış Olimpiyatları'na evsahipliği yapan Innsbruck kış sporlarının en önemli merkezlerindendir. Dört Tepe Turnuvası'nı ağırladığından kayakla atlama için daha da önemlidir. Kayakla atlama tarihi 20ler'e kadar giden Innsbruck'ün ilk resmi performansı 1927 yılında yapılan 47.5m'lik performanstı.

Tabii o dönemki rampa ve kule tahtadan. 1933'te yenilenen tepenin yeni rekoru 74m'ye çekilmişti. 1942 yılında her ne kadar sadece 5 sene geçmiş olsa da yenilemenin ardından, atlama kulesi tesisi ziyarete gelen bir futbol takımının üzerine yıkıldı ve 4 kişi hayatını kaybetti.

Sonrasında 1949 yılında tekrar yenilenen Berg Isel, 1953 yılında ilk Dört Tepe Turnuvası'na ev sahipliği yaptı. (1952 yılında başlayan turnuva) 1964 ve 1976 yıllarında Kış Olimpiyatlar'ını ağırlayan Berg Isel 2001 yılında bir kez daha restore edildi ve 2002'nin Eylül ayında tekrar yarışları ağırlamaya başladı.

  • Yer: Innsbruck
  • Tepe: Bergiselschanze
  • Tepe Mesafesi: 130.0m
  • Hesaplama Çizgisi: 120.0m
  • Dünya Kupası Tepe Rekoru: 134.5m Sven Hannawald
  • Seyirci Kapasitesi: 26000

Arşiv: Umut Özel