“Lapa lapa kar yağar,
Gelinlik giyer dağlar,
Kış mevsiminin hüznü,
Doğada sessizlik var"
Bugün açılan heykelinde yazan ufak bir dörtlüğü Aslı'nın.
Heykelin açılış konuşmasını yapan Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk: “Aslı kayağı sevdiği için kayak onu bu hayattan almadı. Onu alan Türkiye'deki ihmaller, cahillikler ve yönetim anlayışıdır. Türkiye'de değil daha uygar bir ülkede bu sporu yapıyor olsaydı bugün yaşıyor ve yarışıyor olacaktı" demiş. Kelimesi kelimesine doğru.
Ama biliyorum ki bu sözlerin ardında da siyaset var. Herhangi bir anlayışın gelip de bu haksızlıkları, adaletsizlikleri giderebileceğine Türkiye gençliğinin inancı kalmamış durumda.
Aslı otoyolda hız yapmamıştı. Kimseye silah çekmemişti. Alkol içmemişti. Kızlı erkekli ortamlarda bulunmamıştı. Mecliste kavgaya gürültüye karışmamıştı. Molotof kokteyli atmamıştı. Yolsuzluğa karışmamıştı. Melih Gökçek'e twitter'dan sataşmamıştı.
Spor yapmak istemişti sadece. Canından oldu. İşin kötüsü o canından olurken, bu işte ihmali bulunanlar mağdur olmayı yine başardı.
Ülkemizin genç sporcularına verdiği değer bu seviyede. Böyle bir ülkeye saygı duyabilmek gerçekten önemli bir sabır testi.
Nasıl bir ülkeye mi?
Allah'a hakaret eden tweet'i retweet eden genç şu anda hapiste. Allah'ın adıyla insanları kandıranlar dışarıda.
Darbe yapmaya teşebbüs edenler içeride. Darbe yapanlar dışarıda.
Yardım kisvesi altında haklı dolandıranlar dışarıda.
Ali İsmail Korkmaz mezarında yatarken ölümünün sorumluları dışarıda. Polis, sokaktaki adamı kafasına ateş etmek suretiyle öldürüyor, yargılanıyor, o dahi dışarıda.
Sınavlara hile, spora şike bulaştıranlar dışarıda. Dürüstçe sınavını yapanlar işsiz, sporunu yapanlar mezarda.
Milli futbol takımı kaptanı ırkçılık damgalı, milli basketbol takımı kaptanı dopingcilik... Onlar zaten dışarıda.
Aslı'nın vefatının sorumluları nerede olabilir ki?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder