6 Şubat 2013 Çarşamba

Jan Matura: Kendime Hep İnandım





Çek kayakla atlamacı Jan Matura ilk defa 2002 senesinde Dünya Kupası yarışlarında boy gösterdi, fakat Sapporo’da aldığı ilk galibiyeti için 11 sene geçmesi gerekti. Matura, cumartesi sabahı Harrachov’da, Çek Cumhuriyeti’nde kayakla atlamayla ilgili bizimle (FISskijumping) söyleşi yaptı.

FISskijumping: Kayaklı koşuda yaşı ilerlemiş sporcuların bir çok kere yarış kazandıkları, uzun yıllardır yaptıkları antrenmanların ve edindikleri deneyim sayesinde sıkça görülür. Gençlerin karşısında yarış kazanarak, bunun kayakla atlamada da yapılabilineceğini gösterdi. 32 yaşınayken ilk Dünya Kupası yarışını kazanmayı nasıl başardın, ve sence kariyerinin daha önceki dönemlerinde eksik olan şey neydi?

Jan Matura: Aslında gençler kategorisinde nispeten daha iyiydim, fakat ondan sonra, kariyerim benim umduğum yönde gelişmedi. 2001’e kadar kuzey kombine sporcusuydum, ve kayakla atlamaya geçtikten sonra, inişli çıkışlı birkaç senem oldu. Vasja Bajc’ın bizim koçumuz olduğu dönemde birkaç güzel sonucum olmuştu, ama bu sene kıyafetlerde yapılan 2 cm’lik tolerans kuralı çok yardımcı oldu. Bu benim başarımı etkileyen sebeplerden biri oldu, daha sonra ekipmanlarla beraber de uyum sağladı.

FISskijumping: Sapporo’daki iki yarışta da, neredeyse ilk turda liderliği elde etmeyi başardın. Sence ikisi arasında hangisi daha zordu? Uzun bir süre bekleyerek ilk Dünya Kupası kazanma şansı yakaladığın ilki mi, yoksa ilkinin bir tesadüf olmadığını kanıtladığın ikincisi mi?

Matura: İlk yarışmada gergin değildim çünkü önceye göre daha iyi atladığımı biliyordum ve üstümde bir baskı da yoktu. Yani eğer kazanmasaydım da hiçbir şey olmayacaktı, çünkü zaten kimse kazanmamı beklemiyordu. Ayrıca, bence ilk 10’da gelen herhangi bir sıra çok iyi bir sonuç demek. Kazanmış olmam harika, ve bunu da ilerleyen kariyerimde yapmış olmaktan dolayı mutuyum. İkinci gün benim için daha çok eğlenceyle alakalıydı. İlk günün ardından kendimi kanıtlama çabam yoktu, ve beni fazlasıyla mutlu eden bir şekilde yine her şey bir araya gelmişti.

FISskijumping: Dünya Kupası yarışı kazananı olmayı başarmadan önce, bir atlet olarak zor zamanlar geçirdin. Ancak aileni geçindirmeye yetecek paran vardı ve finansal olarak ebeveynlerin destek oluyordu ve böylece atlamaya devam edebiliyordun. Vazgeçmemek için seni motive eden şey ne oldu?

Matura: Söylediğim gibi, uzun bir kariyerim var, en az bir kere olsun podyuma çıkmadan da onu bitirmek istemedim. O zamana kadar en iyi derecem Sapporo’daki dördüncülüktü, ve bu da beni devam etmeye iten güç oldu. Çünkü podyuma çıkabileceğime hala inanıyordum.

FISskijumping: Polonya’da bir kayakla atlamacı evlendiği zaman söylenen bir söz vardır. “10 metre daha kısa atladı.” denir. Aynı şey ilk çocuğu doğduğunda da söylenir. Sence sana olan da bu muydu?

Matura: Böyle bir şeyi ilk defa duyuyorum, ki bence bu Polonya’da da bu şekilde işlemiyor. Kamil Stoch evlendi ama hala çok iyi atlıyor, aynı zamanda Piotr Zyla’nın da çocukları var. Yani bence işler böyle yürümüyor.

FISskijumping: Kamil Stoch demişken, her zaman Polonya takımına liderlik eden bir atlamacı olur, ve Kamil, Adam Malysz’ten sonra bu rolü üstlendi. Çek takımında da böyle bir rol var mı? Sizin de bir nevi “takım kaptanınız” var mı?

Matura: Genellikle bir önceki sezonda en iyisi olan kişidir, bizim takımımızda da Roman Koudelka ve Lukas Hlava’ydı. Önümüzdeki sene kim olacağını göreceğiz. Ama liderlik rolü daha çok motivasyon için, böylece diğer çocuklar da gelişimlerine odaklanıyorlar.

FISskijumping: İki yarışma biden kazandıktan sonra bu rolü senin üstleneceğini düşünüyor musun?

Matura: Tabii ki ben de diğer çocukları motive edebilirim, çünkü onlar da kendilerinde aynı ekipman olduğunu görüyorlar, ve de aynı koşullar. Bu faktörler sayesinde güzel sonuçlar alınabilir. Onlar da bu şekilde bir şeyler başarabileceklerini biliyorlar.

FISskijumping: Ekipman konusunda işlerin senin ve takımın için yolunda gittiğini söyledin. Kayakla atlama Çek Cumhuriyeti’nde en gözde spor değil, antrenman yapmak ve iyi kalite malzemeler kullanmak için paraya ihtiyacınız var. Ülkende iyi bir sponsor bulmak zor mu?

Matura: Kayakla atlama için sponsorların çoğu yurtdışından geliyor. Kayak federasyonumuzdan iyi bir destek alıyoruz, ama bir kayakla atlamacı için kişisel bir sponsor bulmak çok zor.

FISskijumping: Sezon başlangıcında sonuçların pek de dikkat çekici değildi, ama formunun hızlı bir şekilde yükseldiğini görebiliyoruz. 4 Tepe Turnuvası’nın ilk yarısının hemen ardından aldığın sonuçları yükseltmeye başladın.

Matura: Yazın Anders Jacobsen ve Wolfgang Loitzl’la atladığım zaman iyi anlar yakalamıştım bile, ama sezon başlangıcı hayal kırıklığı oldu. Kendime soruyordum “Nasıl oluyor da diğerleri hala iyi atlayabiliyorken ben atlayamıyorum?” Atlama kıyafetlerimiz ve kayaklarımız %100 bize uygun değilken, ekipmanlarımızla ilgili sorunlar yaşıyorduk. Fakat 4 Tepe süresince ve sonrasında bunu değiştirmeyi başardık ve iyi sonuçlar da arkasından geldi.

FISskijumping: Roman Koudelka bir süre Richard Schallert ekstra antrenman yaptı, Jakub Janda da aynısını Vasja Bajc’la yaptı. Sana da yardım eden kişisel bir antrenörün oldu mu?

Matura: Ben zaten deneyimli bir sporcuyum, bu yüzden yaklaşık olarak nasıl antrenman yapmam gerektiğini biliyorum. Koçlarımla her zaman antrenmanlarımla alakalı konuşuyorum, ama hiçbir zaman ekstra bir yardıma ihtiyacım olmadı. Vasja Bajc’la her zaman çok sıkı çalıştım, ama çok iyi bir insan olmasına rağmen hiçbir zaman Richi’yle beraber kayakla atlama ustalığını anlamayı başaramadım. David Jiroutek’e ise sadece antrenmanlarımla ilgili danışıyorum ve bence bu iyi sonuçlar veriyor.

FISskijumping: Sence bu, Roman Koudelka için iyi giden ama senin için gitmeyen, Richard Schallert’ın daha çok Avusturya tarzı yaklaşımından kaynaklanıyor olabilir mi?

Matura: Hayır, her koçun antrenmanlarla ilgili birbirinden çok da farklı olmayan fikirleri var, ve her kayakla atlamacının da ona daha çok uyan metotları var. Yani demem o ki, Vasja Bajc’ın yaklaşımı bana daha uygun ve Richi’ninki de Roman için daha iyi.

FISskijumping: Sence Richard Schallert ülkende, genç Çek atlamacıların gelecekte başarılı olmaları için antrenman sisteminde bir çeşit Avusturya yaklaşımının izlerini bıraktı mı?

Matura: Bu biraz karışık, çünkü Avusturya’da burada olduğundan çok daha fazla kayakla atlamacı var. Bizde nispeten daha küçük bir yelpazede yetenekli genç atlet var, bu yüzden elimizdeki sınırlı miktarla çalışmak durumdayız. Doğal olarak bu da bizim için Dünya Kupası’nda yarışacak 5-6 sporcuyu seçmeyi, özellikle de beş kat daha fazla atlamacısı olan Avusturya’nın durumuyla karşılaştırıldığında, çok fazla zorlaştırıyor.

FISskijumping: Şu anda ülkende birkaç tane biraz yaşlı sayılabilecek atletler var. Mesela Jakub Janda, Lukas Hvala, Borek Sedlak veya sen. Genç Çek atletlerinizin bazılarının yakın bir zamanda atılım yapma şansı olduğunu düşünüyor musun?

Matura: Aslında birkaç tane yetenekli atletimiz var, ama bunu zaman gösterecek, çünkü kayakla atlama dinamik bir spor ve performansları çok değişken. Ergenlik çağını nasıl geçirdiklerini, hayatlarının bu dönemiyle nasıl başa çıktıklarını göreceğiz. Ancak bunu atlattıktan sonra iyi bir kayakla atlamacı olabilirsin.

FISskijumping: Sapporo’daki güzel sonuçların Harrachov’daki kayakla uçma yarışmaları için iyi birer gösterge oldu. Yakın zamandaki ilerlemenin, kendi vatandaşlarının kayakla atlamaya olan ilgisini ne derecede etkilediğini düşünüyorsun?

Matura: Her zaman kendi ülkemde yapılan yarışmalar beni çok heyecanlandırmıştır, kayakla atlama tepesinde Çek bayraklarını ve hayranlarını gördüğün zaman mutlu oluyorum. Eğer bu iki galibiyetim daha fazla hayranın tepelere gelmesini sağlarsa, o zaman da çok mutlu olurum. Gördüğüm kadarıyla, dünkü elemelerde baya büyük bir kalabalık vardı, bu da bugünkü yarışlarda çok daha iyi olabileceğini gösteriyor.

FISskijumping: Harrachov’daki kayakla uçmayı Vikersund’dakiyle kıyaslarsan, her iki durumda da atlamaların ve koşullarla ilgili neler söyleyebilirsin? 
Matura: Buradaki tepe dün mükemmel bir şekilde hazırlanmıştı, ve koşullar da çok iyiydi. Bugün kar yağıyor, rüzgarın nasıl olacağını göreceğiz, fakat bu iki tepe birbirinden tamamen farklı. İkisini kıyaslamak zor çünkü Vikersund çok modern bir tepeyken Harrachov birkaç kere yeniden inşa edildi, yine de uçup 200-205 metreye gidilebilen oldukça eski bir tepedir. Hatta eğer birisi uzun bir uçuş yapabilirse 215 metreye gidebilir, ki bu da sanırım en fazla bulunabilecek mesafedir.

FISskijumping: Jaka Hvala burada yeni kıyafetlerle atlamak için çok heyecanlı olduğundan bahsetti. Kendi düşüncelerini nasıl tarif edersin, eskileriyle kıyasladığında bir farklılık var mıydı?

Matura: Daha önce de söylediğim gibi, benim için bir avantajdı, çünkü ağırlık problemleri yaşıyordum ve atlama kıyafetleri sıkılaşınca, ağırlık farkı ortadan kalktı ve böylece benim için iyi olmuş oldu. Mesela, Roman Koudelka’nın da kıyafetle ilgili ufak sıkıntıları vardı, fakat dediğim gibi, şimdi kurallar değişti ve ben bu konuda mutluyum.

FISskijumping: Kendi evinizdeki yarışlardan önce takımının genel havasını nasıl değerlendirirsin? Normalden fazla bir baskı hissediyor musun?

Matura: Evdeki yarışmalar hepimiz için son derece önemli ve hepimiz çok motive geliyoruz. Dolayısıyla bu yarışları heyecanla bekliyoruz.

FISskijumping: Her zaman yüzündeki gülümsemeyle sıcakkanlı ve açık biri gibi görünüyorsun. Arkadaşların daha çok Çek Cumhuriyeti’nin atlamacıları arasından mı yoksa diğer ülkelerin atlamacılarıyla da temas halinde misin?

Matura: Tabii ki burada birçok arkadaşım var ama en yakın arkadaşım Robert Kranjec diyebilirim. Yazın, tepede Anders Jacobsen ve Wolfgang Loitzl’la beraber çok fazla zaman geçirdik ve çok iyi diyaloglarımız oldu.. ve Simon Ammann, o da çok sıcak kanlı birisidir.


Kaynak: http://www.fisskijumping.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder