27 Kasım 2011 Pazar

Kuusamo | Sezon Başlangıcı Değerlendirmesi

Aylardır sustuk, bir yerden başlamazsak olmayacak. Madem kış sezonunu açtık, biz de yazma sezonumuzu başlatalım.

Yaz Grand Prix'inde gördüğümüz performansların özeti şu şekildeydi: Eğer başlangıç listesinde Morgi ve Schlieri'nin adları varsa onlar favoridir, eğer onlar yoksa diğerlerinin kazanma şanslarını değerlendirebiliriz. Kış sezonuna da bu düsturla girdik desek hata olmaz.

Öncelikle Morgi. Kayakla atlamayı yakından takip eden herkesin bildiği üzere geçtiğimiz sezon tarih yazdı ve bu başarılarının ardından Avusturya'da yılın sporcusu ödülüne ikinci kez layık görüldü. Şöyle de insanüstü bir videosu yayıldı internet aleminde, hani hala görmeyen kaldıysa diye:


Schlieri de Morgi'den çok farklı bir yerde değil benim gözümde açıkçası. Fazladan bazı sakatlık şanssızlıkları oldu, birazcık da tecrübe eksiğinden bahsedebiliriz; ki o da tartışılabilir bir nokta. Onun haricinde ikisi de birbirinden yetenekli ve başarılı kayakla atlama efsaneleri. Muhtemelen diğer ülke ekipleri içlerinden "Yüzyıllar nadir olarak böyle yetenekli sporcular yetiştirir. şu talihsizliğimize bakın ki o büyük yetenekler çağımızda Avusturya milletine nasip oldu" diyorlardır.

Bugün de çok farklı bir görüntü yoktu. Ta ki şaşırtıcı bir şekilde araya giren ve kışa hazırlık dönemini adamakıllı bir antrenman programı uygulayamadan geçirdiği halde zirveyi kapmaya tenezzül eden Tatar Kofi bu oyunu bozana dek. Bozdu dediysem de, iki süper atlayışı bir araya getirip birinciliği zor bela alabildi takım arkadaşlarının elinden ve podyum fotoğrafında ikisine eşlik edebildi.

Şimdilik görünen o ki iki mükemmel atlayışı ardı ardına yapamayan Morgi-Schlieri ikilisini çok zor geçebilecek... Kofi bunu başarabilecek sayılı yeteneklerden olduğunu gösterdi ve sıkıntılı bir süreçten gelmesine rağmen bunu yaptı.

Aynı gün hem bir takım mücadelesini kazanmak, hem de bireysel yarışta ilk üç sırayı elde edebilmek, hele hele sürekli ertelemelerin ve belirsizliklerin olduğu bir sezon başlangıcında Avusturya için bile kolay bir iş değil. Bunu başardılar ve Kuusamo fethini sadece birkaç saat içinde tamamlayıp tepeye bayraklarını diktiler.Alman ve Norveç ekipleri takım yarışında felaket bir performans sergileseler de, bireysel yarışa geçildiğinde nispeten daha iyilerdi. Stöckl yarış sonrası açıklamasında güzel bir noktaya değindi, diğer ekiplerin işi şu an için Avusturya ile yarışmak değil. Bunu ha diyince başarmaları pek de mümkün görünmüyor. Gün be gün kendi performanslarının üzerine koyabilmeleri lazım. Bunu yapmadan en iyi olmaya çalışmak, iyimser deyişle hayalcilik olmaktan öteye gidemez.

Bireysel olarak Stoch, Koudelka, Freund, Kornilov ve Hilde güzel performanslar sergilediler. Japonlar ve Lehler takım mücadelesindeki derecelerini bireysele taşımakta zorlandı. Finler ise felaket bir takım mücadelesinin ardından bireyselde biraz da olsa kıpırdanmayı başardı. Slovenler de pek iç açıcı bir gün geçirmedi, bireyselde ilk 15'e tek bir sporcu bile sokamamaları kayda değer bir istatistik olsa gerek bu konuda. Yine de, tüm bu ekiplerin birer ikişer sporcularının performanslarına baktığı bir gerçek. Malysz emekli olduktan sonra Stoch'un yükü ağırlaştı, ona kim destek olabilecek? Hilde'nin yanına hangi istikrarsız sporcuyu yazalım, Velta mı? Romören mi? Evensen mi? Ingvaldsen mi? Freund'a eşlik edecek Alman kim? Kornilov iyi de, talihsiz bir şekilde terk-i diyar eyleyen Karelin'siz ona yardımcı olabilecek bir Rus çıkabilir mi? Tüm bunların haricinde, Simi geldiğinde neler yapacak?

Tüm bu sorular yanıtlarını bekliyor. Biz de bu yanıtları almak için buradayız. Nümayiş başlasın! (Başladı da)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder