3 Ocak 2011 Pazartesi

Rüzgar ve Kumar

Açıkçası önceki gün yaşanan garabetten sonra çok da hevesli değildim yazmaya, yine de değinilmesi gereken pek çok nokta olduğu bu konuyu pas geçmek istemedim. Bir yandan yeni yıla girişin yan etkilerini vücudumuzdan temizleyişimizi kutlarken, diğer yandan da Ga-Pa'da olup bitenlere kısaca ışık tutmaya çalışalım bu soğuk Pazar gecesinde.


Dün Garmisch-Partenkirscen'deki başlangıcımız neredeyse sorunsuzdu. Hava koşulları yarışma için gayet iyi görünüyordu. Birinci turun ortalarını kazasız belasız geçmek üzereydik ki, Ville Larinto'nun talihsiz düşüşü optimist yüzleri bir anda düşürdü. Dengesiz inişi sonrasında dizi dönecek gibi olan, kontrolünü tamamen kaybettikten sonra da acı içinde yere yığılan Larinto kısa süre içinde ayağa kalkınca; bizler de o an için gözlemlediğimiz yalancı pozitif umutlara sarılmıştık. Ancak gecenin ilerleyen saatlerinde gelen haberler hiç de iç açıcı değildi. Acilen Finlandiya'da dönmesi gerektiği ve ameliyat olacağı bildirilen Larinto'nun, çok iyi başladığı sezona veda ettiğinden bahsediliyordu Fin kaynaklarda. Larinto'nun düşüşü hakkında hava koşullarını suçlu bulmak ne kadar doğru olur tartışılır, zaten koç Pekka Niemelä’nın bu konu ile ilgili seçtiği günah keçisi de Larinto’nun iniş yaptığı bölümdeki zemin bozukluğu oldu. Dün göğsünde taşıdığı 13’ün bu şanssızlığa bir katkısı olmuş mudur bilinmez, lakin sezona bomba gibi giren genç Fin için bugün basınla paylaştığı “Gelecek sezona çok daha hazır olarak gireceğim” açıklamalarından başka bir teselli kalmamış görünüyor süregelen sezonla ilgili.


Gelgelelim dünün asıl curcunalı kısmına. Atlayış atlayış yarış detayına boğmadan özet geçmek gerekirse: Günün başında ziyadesiyle uygun görünen rüzgar koşulları kısa sürede o kadar kötü bir hal aldı ki, iki kez ara verilen birinci tur resmen jüri kararıyla ite kaka tamamlanmak durumunda kaldı. Fikrimce, verilen ilk aradan sonra gelen atlayışların durumuna bakılarak alınabilecek bir tekrar, yahut iptal kararı azami düzeyde adil olabilecekken; büyük risk alarak en azından bir turu tamamlamak isteyen jüri, başta Kofler olmak üzere şampiyonluk yolunda iddialı olan bazı sporcuların açık bir şekilde mağdur olmasına sebep oldu.


Bu mağduriyetin en önemli nedeni, rüzgar faktörü hesaplanması konusunda uygulamaya başlanan formülün en önemli eksiğinin gün gibi ortaya çıkması. Ga-Pa’da koşulabilen tek turun başlangıcında ortalarda görünmeyen yanal rüzgar, yarışın sonlarına doğru atlayışları baltalayacak kadar kaotik bir hal aldı. Rampa arkasından (tailwind), yahut tepe aşağısından (headwind/upwind) gelen en ufak bir rüzgar bile yeni puan hesaplamalarında dikkate alınırken, atlayışı engelleme sınırlarında gezen yanal rüzgarın bu hesaplara hiçbir sayısal etkisi yok şu anda. Üstüne üstlük, atlayışların internete düşen görüntülerinde de net bir şekilde görüldüğü üzere Kofler atlayış izni almadan önce haddini aştığı ortada olan rüzgar; sporcusu için yegane uygun anı yakaladığını düşünen Pointner bayrağını salladıktan hemen sonra yine sınır değeri geçmiş durumdaydı:




Bahsettiğim rüzgar, muhtemelen Andy rampadan çıkana kadar iyice şiddetlendi ve Kofler uçuşa geçtiği anda hepimizin müşahede ettiği üzere soldan çok net bir kroşe indirdi:





Geyik bir yana, iskeleden aldığı darbeyle bir anda kontrolü kaybeden bahtsız Andy, Ga-Pa’nın buz gibi zemininde alabora olmaktan son anda kurtuldu kurtulmasına; lakin Dört Tepe’de ünvanını koruma şansını çok tartışılacak bir şekilde kaybettiğiyle kalmış oldu. Kofler haricinde turnuvayı kazanma konusunda iddialı olan Thomas Morgenstern ve Matti Hautamäki de dahil olmak üzere pek çok sporcunun aynı Kofi gibi soldan gelen etkili rüzgar konusunda mağdur olduğunu düşünüyorum. Neticede, atlama doğrultusundaki teğetsel rüzgar bileşenine ve kapı değişimlerine ilaç olmaya çalışan yeni hesaplama sisteminin; yatay rüzgar dikkate alınmadan eksik olduğunu kötü bir şekilde tecrübe ettiğimizi söylemem yanlış olmayacaktır.


Innsbruck öncesinde pek de teati edilemedğini düşündüğüm olan bu dert, umarım ki kısa zamanda giderilmeye çalışılır. Walter Hofer’in iyi niyetine inansam da, doğum gününde koşulan Ga-Pa'da ilk ona sadece bir adet sporcusunu sokarak alabileceği en kötü hediyeyi alan Alexander Pointner’ın ve ülkesinin bu prestijli turnuvadaki en önemli şampiyonluk ümidi sanki bir deneme atlayıcısıymışcasına atlamak durumunda kalmış Pekka Niemelä’nın eleştirilerine de kulak kabartması şart. Hofer'in de işi kolay değil, ayarlanmış onca otel ve uçak rezervasyonunun, bilet almış binlerce kayakla atlamaseverin en ufak bir program kaymasını kaldıramayacağı kadar sıkışık bir program söz konusuyken, sadece yarışma gününün şartlarıyla karar verebilmek çok çok zor olsa gerek. Yine de, Ga-Pa'nın bu seneki ayağının herkes için adil, lakin bazı sporcular için biraz daha adil bir şekilde tamamlanabildiğini tekrar tekrar belirtmekte yarar var.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder