30 Kasım 2010 Salı
Anders Bardal Çok Formda (Kuopio - Elemeler)
Kuopio'da sadece bireysel finaller yapılacak. İşte bu finalde mücadele edecek sporcuları belirlemek için bugün elemeler yapıldı.
Çok önemli bir sürprizin yaşanmadığı atlayışlarda, kayakla atlamanın son dönemdeki en formda isimlerinden Norveçli 28 yaşındaki Anders Bardal en önde bitirdi yarışı. Yine formda atlayıcılardan Sloven Peter Prevc ikinci, Avusturyalı Telemark Uzmanı Wolfgang Loitzl ise üçüncü sırada yer aldı.
Öne çıkan gelişmeler ise şunlar oldu:
- Yine yarışı izlemeye pek gelmeyen Fin seyircisi (Tv'de görünen tahmini ve iyimser sayı 50)
- En uzak mesafeye giden Ville Larinto'nun ve elemelerin galibi Anders Bardal'ın yüksek performanslarını devam ettiriyor olmaları.
- Gregor Schlierenzauer'in Kuusamo'da ki 14.'lükten sonra, elemelerde elde ettiği 11.'lik.
- Polonya Takımı'nın bir türlü beklenen performansı gösterememesi. (Kubacki, Mietus ve Muranka finale kalamadı.)
- Almanya da pek değişen olmadığını gördük. Michael Neumayer biraz istekli görünüyor, o kadar.
- Antonin Hajek'in herkesi hayal kırıklığına uğratmaya devam etmesi. (38. olarak finale kalabildi)
- Andreas Kuettel'in balı. Yine en son sıradan finale kalmayı başardı.
- Kendi düşüncem, bu yıl Fransız Vincent Descombes Sevoie'nin iyi bir yıl geçireceğiydi. Finlandiya O'na yaramadı diyelim.
Final yarın 18:00'de başlayacak.
Yalnız Kovboy Harri Olli
Kyykkänen yaptığı açıklamada” orta parmağını göstermesi buzdağının sadece görünen kısmı. Yaz kampında da birçok uygunsuz hareketlerde bulunmuştu. Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi vermek istemiyorum. Bunlar Olli’nin özel şeyleri ve hakkında yorum yapmam doğru olmaz” dedi.
29 Kasım 2010 Pazartesi
Penceremin Perdesini Havalandıran Rüzgar
Önce sezonun ilk gününe damgasını vurdu rüzgar Kuusamo'da. Gerçi zaten alışkınız Kuusamo rüzgarına ama, ilk resmi atlayışları keseceğini de pek düşünmemiştik. Jarkko Mætæte (üstü noktalı a'dan bulamadım, bununla idare edin) ile açtık sezonu malum. Ardından sezonun ilk ciddi mesafesi Juha-Matti Ruuskanen'den gelmişti... ki ondan yaklaşık bir 20 sporcu sonrasında önce 15 dakikalık bir jüri toplantısı, ardından da elemelerin başka güne alınması kararı çıktı.
İkinci güne herkes dua ederek başladı Kuusamo'da, buna eminim. Sezonun ilk takım yarışı heyecanını kesintisiz, arızasız izlemek istiyordu çünkü herkes. Soğuk dondurucu hale geldiğinde, takım yarışı da başladı. Çok fazla detaya girmeyeceğim, malum Eren takım yarışı analizini koydu bloga ama, şunu mutlaka dillendirmem lazım, Pekka Niemelae Manu Chedal'i toparladığı kadar Fin takımını toparlayabilirse, her takım yarışı olağanüstü geçer. Ha bir de şu, Simi'yi takım yarışında izlemek nefis.
Hani verdiğin sözler? Hani 33 yaşındaki formda adam nerede? Yok yok, şöyle gireyim: "Kuusamo da ne diskalifiye yaptı arkadaş!"
Kimden başlayayım bilmiyorum ki... Önce Roman Koudelka takımını bir kişi eksik bıraktı. Bindung'u soğuktan parçalanmış, kopmuş. Vallahi son zamanlarda duyduğum en ironik olaylardan biri diyebilirim rahatlıkla, bir kış sporcusunun malzemesi soğuk sebebiyle işlevini yitirdi... Tuhaf.
Takım yarışı bu kadar da, elemelere ve bireysele gelince işler iyice garipleşti. Yani tam manasıyla garip bir pazar günü yaşadık Kuusamo'da. Elemelerde önce Sokolenko ve Volodimir Boşçuk, kayaklarının uzunluğundaki sorun sebebiyle diskalifiye edildiler. Buraya kadar tamam. Peki ya sen Harri Olli? Yayında güldük ettik eyvallah, sabahımı şenlendirdin hatta, hiç gülesim yoktu ama o hareket nedir? Bilmeyenler için söyleyeyim, Harri Olli yalnızca 77 metrelik bir atlayış yaptıktan sonra kameraya orta parmak hareketini yaptığı için diskalifiye edildi ve Kuopio'daki yarıştan da men edildi. Ha bir de, onun yerine takıma Kai Kovaljeff çağrılacak. Bittin oğlum sen!
Peki ya sen Janne? Adam Malysz'in iyi yanlarını al dedik sana. Onun gibi, bu kadar yaşlı ve görmüş geçirmişken hala daha tepelerde olabil dedik, sen gittin adamın Yaz Grand Prix'sinin son yarışında yaptığı tarihi hatayı yaptın, kırmızıda atladın... Oldu mu şimdi? Gerçi sen yarışamayınca da Küttel'i izledik, o da başka keyif...
Ha bir de unutmadan. Vladi Zografski de kıyafet hatası sebebiyle diskalifiye edildi. Bir ara korktum beni de diskalifiye edecekler eşofmanla anlatıyorum diye... Etmediler.
Yarış güzeldir, heyecanlıdır, orası kişiye göre değişir. Ama şunu demeden geçmeyeyim; "bre Kuusamolular, sezonun açılışı bu kadar kişiye mi yapılır? İnsan gibi gelip izleseydiniz ya!"
"Özet geç" diyenler için gelsin:
-Avustuyalılar beklendiği gibi domine etti.
-Norveçliler bu sene Avusturya'yı en fazla zorlayacak takım olduklarını gösterdiler.
-Japonya'ya Japon teknik kadro inanılmaz yaramış, bunu rahatlıkla söyleyebiliriz artık.
-Peter Prevc Jurij Tepes ile birlikte istikrarlı bir sezon geçirirse millet Kranjec'İ unutur, o derece.
-Finler istikrar sorununu çözerse seneyi ilk 3'te bitirebilirler.
-Almanya... Neyse...
Son olarak; Koffi, büyüksün.
NOT: Keşke daha güzel bir ilk hafta yazısı yazabilseydim ama, Leslie Nielsen ölmüş, kafamı toplamam için en az 1 hafta gerek. Güle Güle Çıplak Silah'taki dede...
28 Kasım 2010 Pazar
Avusturya Duble Yaptı-Kazanan Andreas Kofler (2010-2011 Dünya Kupası Sezonu - Kuusamo Bireysel Yarış)
Aylardır konuştuğumuz Polonya'nın ikinci tura sadece Adam Malysz'i sokabilmesi, Gregror Schlierenzauer'in kötü ikinci atlayışı sonrası 14.'lüğü elde etmesi, yaz mevsimine damgasını vuran Kamil Stoch'un 34 olması,Almanya'nın 2. tura sadece iki sporcu sokup, en iyi dereceyi yapan Neumayer'in 21.'liği, Robert Kranjec'in de 33.'lüğü haftasonunun en büyük hayal kırıklıklarındandı.
Peki olumlu gelişme gösterenler kimlerdi? Şahane bir üç gün geçiren Fin Ville LArinto ve Norveçli Anders Bardal (13. oldu belki ama gelecek için şimdiden heyecanlandırıyor bizleri), takım olarak üstün Norveç performansı.
1. | 47 | Kofler, Andreas | 145.5 | 143.5 | 331.2 | |
2. | 48 | Morgenstern, Thomas | 142.0 | 145.5 | 328.3 | |
3. | 50 | Ammann, Simon | 142.5 | 138.0 | 310.1 | |
4. | 37 | Evensen, Johan Remen | 136.0 | 140.0 | 301.4 | |
5. | 31 | Hautamaeki, Matti | 138.5 | 133.5 | 300.0 | |
6. | 9 | Larinto, Ville | 142.0 | 137.0 | 296.2 | |
7. | 32 | Hilde, Tom | 135.0 | 132.5 | 286.6 | |
8. | 39 | Ito, Daiki | 133.0 | 135.0 | 285.4 | |
9. | 46 | Malysz, Adam | 133.5 | 130.0 | 282.1 | |
10. | 44 | Jacobsen, Anders | 136.5 | 131.5 | 281.3 | |
10. | 22 | Fettner, Manuel | 130.5 | 138.0 | 281.3 |
27 Kasım 2010 Cumartesi
2010-2011 Dünya Kupası Sezonu - Kuusamo Takım Yarışı Analizi
Takım takım değerlendirecek olursak;
Avusturya: Yaz Grand Prix'ye pek iştirak etmeyen, katıldıkları yarışlarda da Morgenstern dışında iyi sonuçlar alamayan Avusturya'nın, bu yıl geçilebileceği düşünülüyordu. Ama Avusturya, aynı Avusturya. Koch her zamanki gibi 5. adam olarak takıma giremedi, Zauner de sakatlandığı için Kuusamo'ya gelemedi.
Morgi'nin 128.5 metrelik ilk atlayışından sonraki 7 atlayışta 130 metrenin üstünde geldi, ki bunlardan 4 tanesi 140 metre ve üstünde atlayışlar oldu. Takımın en iyi ismi ise Andreas Kofler gözüktü. Geçen yıl Dört Tepe turnuvası'nı kazandıktan sonra form düşüklüğü yaşayan Kofler'in, bugün gösterdiği yüksek performansı, O'nu yarınki bireysel yarışın en büyük favroilerinden biri haline getirdi.
Norveç: 2 gündür yapılan antrenman atlayışlarında iki kişi çok dikkat çekiyordu. O isimlerden birisi Anders Bardal'dı. Bardal bugün de iyi atlayışlarına devam etti ve takımın en yüksek puan alan ismi oldu. Eğer bugün Norveç ikinci olduysa bunun en büyük sorumlusu iki tane 115 metrelik atlayışlar yapan Bjoern Einar Romoeren'dir. Eğer Romoeren Bardal ya da Jacobsen'in performansına yaklaşsaydı, çok rahat bir birincilik gelecekti Norveç için.
Japonya: Sanki eski günlerine dönüyor gibi bir hava var Japonya'da. Yazın gelen Daiki Ito'nın zaferinden sonra, bugün gelen üçüncülük gelişimin düzeyini gösteriyor bizlere. Bugün yarışan dörtlünün (Kasai, Ito, Tochimoto,Takeuchi) çok istikrarlı bir performans göstermeleri onların en büyük artısıydı. Hemen hemen yakın atlayışlar yaptılar. En çok puanı ise ne Ito, ne de Kasai, Tochimoto aldı.Finlandiya: Evet iki gündür iki kişi dikkatleri üzerine çekiyordu. Biri Bardal'dı, az önce bahsettik. Diğeri ise Fin Ville Larinto idi. 2008-2009 sezonunda üç kere Dünya Kupası podyumuna çıkan Larinto'yu geçen yıl pek izleyemedik. Bugün ise Keituri ve Olli varken, antrenörünün kendisini seçmesi, ne kadar formda olduğunu gösteriyordu. Antrenmanlarda yaptığı 150.5 metrelik atlayış ise resmi olmayan tepe rekoruydu. Kuusamo'da en çok merak edilen isimlerden birisi de Kuzey Kombine'den, Kayakla Atlamaya geçen Anssi Koivuranta'ydı. Bugün takım yarışına seçilmesi, Ahonen ve Hautamaeki'den iyi sonuçlar alması, yarınki elemelerde büyük motivasyon sağlamış olmalı.
Polonya: Kuşkusuz 3-4 aydır en çok konuştuğumuz takım Polonya'nın Kuusamo'da podyuma çıkma ihitmali vermememizin sebebi antrenman atlayışlarında vasatın üzerine çıkamamalarıydı. Zaten Adam Malysz'in rahatsızlığından sürekli bahsettik. Kamil Stoch'un da bekleneni verememesinden dolayı Polonya beşincilikle yetindi.
Slovenya: Günün en iyi isimlerinden birisi de Jurij Tepes oldu. 142.5 m ve 136.5 metrelik iki muazzam atlayıştan sonra, takım arkadaşlarının kendisine ayak uyduramaması, Kranjec'in son atlayışında rüzgara yenilip anca 75 metreye gitmesi sebebiyle Slovenya'yı ilk beşte göremedik.
Almanya: Görünen köy kılavuz istemez. Almanya'nın kötü günler geçirdiği aylardır bilinen bir gerçekti. Bu yıl işleri gerçekten çok zor olacak..İsviçreli Francais ve Rus Ipatov, vasat atlayışlar yapmış olsalardı, bugün onları finalde de izleyemeyecektik.
Rusya: Tek kelimeyle Dimitry Ipatov'un kurbanı oldular. Güne damgasını vuran bir diğer isim de Denis Kornilov oldu. 142.5 ve 129 metrelik atlayışlar yapan Kornilov'u bu yıl ilk 15'te görürsek şaşırmamak gerekir. Ipatov ise 91 ve 95 metrelik atlayışlarla takımının önemli bir başarıya imza atmasına engel oldu.
İsviçre: Bu yıl sanki bazı yarışlarda İsviçre'yi finalde görebileceğiz. Eğer Remi Francais normal bir atlayış yapsaydı Simi'yi iki kere izleyebilecektik.
Çek Cumhuriyeti: Günün en şanssız takımıydı kuşkusuz. Roman Koudelka'nın atlayıştan önce kayak aparatı (binding) koptu ve mücadeleyi 3 kişi tamamladılar. Buna rağmen İtalya'yı ve Kazakistan'ı geçmeyi başarıp 10. oldular.
İtalya: Geçen yıl bıraktığımız yerden devam eden takımlardan birisi de İtalya. Çok kötü dört atlayış sonrası gelen 11.lik. İşin kötüsü hiç de umut vermediler.
Kazakistan: Önemli olan katılmaktı anlayışında olan Kazaklar felaketlerdi bugün. Dört atlayıştan en iyisi 102 metre, diğerleri ise 81m,85m,85m idi.
1. | Avusturya | 1231.4 | | ||||||||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||||||||
2. | Norveç | 1163.4 | | ||||||||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||||||||
3. | Japonya | 1121.3 | | ||||||||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||||||||
4. | Finlandiya | 1053.8 | | ||||||||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||||||||
5. | Polanya | 1029.0 | | ||||||||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||||||||
6. | Slovenya | 986.0 | | ||||||||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||||||||
7. | Almanya | 905.3 | | ||||||||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||||||||
8. | Rusya | 833.6 | | ||||||||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||||||||
9. | İsviçre | 460.3 | | ||||||||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||||||||
10. | Çek Cumhuriyeti | 364.8 | | ||||||||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||||||||
11. | İtalya | 323.8 | | ||||||||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||||||||
12. | Kazakistan | 237.0 | | ||||||||||||||||||||||||
|
Elemeler Pazar Sabahı Yapılacak
26 Kasım 2010 Cuma
Takımlar Dörtlülerini Belirledi
Avusturya: Wolfgang Loitzl, Andreas Kofler, Gregor Schlierenzauer , Thomas Morgenstern
Polanya: Kamil Stoch, Adam Małysz, Krzysztof Miętus , Marcin Bachleda
Finland: Janne Ahonen, Matti Hautamäki, Anssi Koivuranta ,Ville Larinto
Çek Cumhuriyeti: Roman Koudelka, Lukáš Hlava, Jakub Janda , Antonín Hájek
Norveç: Bjørn Einar Romøren, Anders Bardal, Anders Jacobsen , Tom Hilde
İsviçre: Rémi Francais, Marco Grigoli, Andreas Küttel, Simon Ammann
Italya: Sebastian Colloredo, Andrea Morassi, Diego Dellasega , Roberto Dellasega
Rusya: Denis Kornilov, Pavel Karelin, Roman Sergeevich Trofimov, Dmitry Ipatov
Kuusamo Şaşırtmadı: Elemeler İptal
İkinci antrenmanlar tamamlanamadı. Elemelere geçildi, 28 sporcu atlayışını yaptıktan sonra tehlikeli rüzgardan dolayı elemeler iptal edildi. Elemelerin ne zaman yapılacağı yarın kararlaştırılacak.
Son Dakika !!! David Zauner Evine Döndü
25 Kasım 2010 Perşembe
Simon Ammann'ın Yeni Hedefi
Hepimiz bunları konuşurken Simon Ammann'dan ilginç bir açıklama geldi. "Bu yılki hedefim takım yarışlarında podyuma çıkmak". İsviçre takımında Kuettel ve Ammann çok iyi iş çıkarabilirler, ama o diğer 2 isim çok iyi iş çıkarabilirmi? Biraz zor gibi..
Uçan Bıyık Kuusamo'da Varım Dedi
Doktorlardan Rafal Kot "Adam'ın dizindeki sorunlar azaldı, ancak Polonya Kayak Federasyonu'ndan bir ricamız var. Uçakta dizinin sıkışmaması gerekiyor. Bu yüzden Business Class'da uçmasını istiyoruz. Uzun bir yolculuk olacak ve dizinin rahat etmesi Adam'ın sağlığı için çok önemli" diye konuştu.
David Zauner Antrenmanda Düştü
David'e fizik tedavi uygulanıyor ve Kuusamo'ya gidip gidemeyeceği bugün yapılan kontrollerden sonra belli olacak.
"Her yıl aynı prosedür geçerli oluyor. Geçen sene de sezon başlangıcında düştüm ve köprücük kemiğimi kırmıştım. Bu sefer önemli birşey olmadığını hissediyorum. Çok formdayım ve bu haftasonu kendimi göstermek istiyorum" diyerek iyimser açıklamalarda bulundu Zauner.
24 Kasım 2010 Çarşamba
Onur Salman Yazdı; Kayakla Atlama 2010-2011 Sezonu
Neyse girizgahı uzatmış oldum ama biz Cuma günü başlayacak olan Dünya Kupası için klavyenin tuşladığı, aklımızın erdiği kadar bir şeyler yazalım. İlgilenenler biliyorlar ki son senelerin bir fenomeni var. O da yaz dönemi Grand Prix’sini kazanan Dünya Kupası’nın da doğal favorisi hatta kazananı oluyor. Sadece bu istatistikle bakarsak şampiyonu kestirmek zor olmayacak: Daiki Ito. Ancak Japon sporcu yıllardır üzerinden atamadığı istikrar problemiyle nereye kadar gidecek? Sezon içi iniş-çıkışları nasıl kontrol edecek? Yıllardır, Ito’nun Noriaki Kasai’den çok şey öğrendiğini düşünenlerdenim. 22. sezonunda Kasai, sanıyorum ki en büyük kıyağı Ito’ya yapıp, olası düşüş dönemlerinde ona arka çıkacaktır. Yeter mi? Eurosport’ta göreceğiz.
Yazın gördüğümüz bir gerçek daha var. Polonya adım adım takım olmaya doğru gidiyor. Bu sadece bir türlü büyüyemeyen Kamil Stoch’un en etkileyici başlangıcı yapmasıyla alakalı değil. Yıllardır ektikleri tohumların hasadını toplama zamanı geldi. Adam Malysz eşliğinde Dawid Kubacki, Maciej Kot ve Stefan Hula “Bizi de göz ardı etmeyin” diye bağırıyor. Özellikle takım yarışlarında dikkat çekebilirler.
Yazı bir kenara bırakırsak bu sporun lokomotif ülkeleri ve son yılların parlak sporcularına spot ışıklarını çevirmek gerekir. Son yıllarda kayakla atlama dendiğinde akla gelen ilk ülke kuşku yok ki Avusturya. Müthiş bir jenerasyonu olağanüstü bir antrenörle birleştirip yenilmez bir kadro yarattılar. Geçen sezon istediklerinde uzak kalmış gibi dursalar da ilk dörde üç atlet sokabilmek o kadar da kolay değil. Yeni sezonla birlikte Thomas Morgenstren’in de haddinden fazla motivasyonunu işin içine katarsak, yeni bir Avusturya sezonu görmemiz işten bile değil. David Zauner’in sürprizlerine dikkat.
Finlandiya’ya gelirsek son yılların en iyi Janne Ahonen iştahına sahipler. Eğer Harri Olli, artık bir çocuk gibi değil de ne istediğini bilen bir sporcu gibi davranırsa, onun da üst sıralar için neden şansı olmasın ki. Tabii ki Pekka Niemela’nın antrenörlük yeteneklerini de takıma sirayet edeceğine şüphe yok. Norveç ve Almanya son yıllardaki zayıf çizgiden bir adım daha ileriye gidemeyecek gibi. Hele ki Werner Schuster’in Almanya’sı umutsuz vaka gibi. Umarız bizi yanıltırlar ama tek umut Severin Freund, Stephan Hocke, Pascal Bodmer ve Andreas Wank’ın otoriteleri bile şaşırtacak performansları olabilir. Norveç ise daha farklı bir durumda. Mika Kojonkoski kariyerini bitirmeyi düşünüyor, en sonda değineceğim ama şimdi altını çizmemiz gereken bir Dünya Şampiyonası var hem de Oslo’da ve formda olan sadece bir sporcuları var: Tom Hilde. Yani işleri sadece oldukça zor. Dünya Şampiyonası motivasyonu ne doğurur onu tahmin etmek tabii ki hayli zor.
Son şampiyon Simon Ammann, sırt ağrıları yüzünden yaz dönemini çok sıkıntılı geçirirken, herkes motivasyonunu tamamen kaybettiği yönünde hem fikir. Bu ne demek. Simi’yi sadece ve sadece ‘Dört Tepe Turnuvası’nda tam kapasite görebiliriz. Ama bu sporun en büyük isimlerinden Janne Ahonen bile sadece bir turnuvaya odaklandığında başarılı olamadı. Harry Potter bunu yaparsa, altın harfler kayakla atlama tarihi kitabından silinmez. Bir-iki kelam da renk katacaklar hakkında konuşalım daha doğrusu ahkam keselim. Şahsi fikrim Sloven takımı bütün fertleriyle her yarışmaya renk katacak. Çek Cumhuriyeti adına Antonin Hajek ve Roman Koudelka’yı izlemek benim için hep inanılmaz bir keyif olmuştur. Ve herkesin üzerinde hem fikir olduğu bir sporcu, Bulgar Vladimir Zografski. Faik’le aynı jenerasyon olmasının keyfi mi bilinmez ama ne kadar yetenekli olduğunu görmek için benim hakkında bir şeyler yazmama gerek yok takdir edersiniz. Umarım Faik’i de bu arenada izleriz hem de çok yakında.
Son söz kuşkusuz ki Dünya Şampiyonası’nın. Herkes o anı bekliyor. Oslo hazır, sporcular hazır, tahmin ediyorum ki bizler de hazırız. Nasıl bir sonuç çıkar tahmini zor. Böyle turnuvalarda hep bir öngörü beklenir ama benden çıkmaz. Benim gönlüm Morgi ve Schlieri’den yana, Malysz’in azmine meyleden bir kalbim var, Ahonen’in yeteneklerine ve umursamazlığına vurgunum, Zografski’nin gençliği beni kendine bağlıyor, Hajek ve Koudelka’nın yarışırken aldığı keyfin hastasıyım. Biri kim şampiyon olur mu dedi? Vallahi umurumda değil. Özellikle sevdiğim isimler olsa da ben her bir atlayışın ayrı ayrı sevdalısıyım. Şampiyonlukla hiiiiiiiiç mi hiiiiiiiiç alakam olmaz.
NOT: Eren ve Ozan kusura bakmasın biraz uzun oldu. Ama ahkam kesmek memleket vazifesi. Yazar mısın dediler affınıza sığınız ahkam kestim. Belki bir şeyler söyledim belki bildiklerinizin bir de ben üstünden geçtim. Ama neticede sözün özü buraya kaldı. Biz Eurosport’ta spor anlatıyoruz. Kimsenin önemsemediği “Bu da spor mu?” dediği şeyler bize keyif veriyor. Kazanmaktan çok izlemek ve anlatmak ve keyif almak bizim payımıza düşen. Eğer keyif de verebiliyorsak ne mutlu. İşte o zaman kazanmış oluyoruz. Ama kazananın değil yarışanın emeği ve sağlığı bizce her şeyden önce gelir. Saygılar