Bu yazıyı yazmam gerektiğini hissederek yazıyorum. Bir
önceki Kartal Eddie filmini konu alan yazımda hangi konuları değiştirdiklerini
ya da neleri ekleyip çıkardıklarını bilmediğim için yazamadıklarımı bu yazıda
toparlamak istedim. Çünkü 6 Haziran 2015 Tarihinde Michael Edwards'ın BBC'ye verdiği röportajda sadece %15inin gerçek hayatına dayandığını söylemişti.O yüzden bu yazı Michael Edwards’ın değil, Kartal Eddie filminin
yazısı.
Öncelikle çözmem gereken testleri, olmam gereken sınavların arasında
boğuşurken gittim “Kartal Eddie” filmine. Aslında buraya gelecek filmler
listesinde yoktu. Kendilerine ilettiğim on küsür mailden sonra vizyona girecek
filmler listesinde gördüğümde yaşadığım mutluluğu size anlatamam. Hemen filmin vizyona girdiği gün,1 Nisan
günü için karar kıldık ve 19.00 seansına biletimizi aldık.
Ben ailemle gittim filme. Çünkü kendileri de hem bu tarz
filmlerden ve kayakla atlamadan hoşlanan insanlar. Tahmin edeceğiniz üzere koca
salonda tek biz vardık. Çünkü insanlar, gerçek hayattan uyarlanmış, insana bir
şeyler katacak hikayeler yerine basit ve sıkıcı aşk filmlerini, ya da komik
olmayan komedi filmlerine gitmeyi daha uygun görüyor. Film bittiği zaman
sinemadaki bir görevli gelip bize filmi beğenip beğenmediğimizi, henüz bugün
çıktığını dile getirdiğinde biz çok beğendiğimizi ve çok severek izlediğimizi
söyledik. Kingsman: Gizli Servis filminden bildiğimiz yapımcıların üstlendiği
ve yine aynı filmde gördüğümüz Taron Egerton burada gerçekten oyunculuğunu
konuşturmuş ve aslında çok zor bir rol olan Eddie Edwards rolüne “cuk” diye
oturmuş. Hugh Jackman’ın oynadığı Bronson Peary rolü ile olayı daha eğlenceli
ve sürükleyici yaparak, izleyiciye oynamaya çalışıp başarılı da olmuşlar.Ayrıca
Matti Nykanen’i canlandıran Edvin Endre’de gerçekten iyi iş çıkartmış
söylemeden geçmek istemedim. Ben izlerken gerçekten çok keyif aldım ve bunu
okuyan sizler, gerçekten gidin ve filmi yerinde, sinemada izleyin.
![]() |
Dexter Fletcher, Hugh Jackman,Michael Edwards,Taron Egerton |
Michael Edwards nam-ı diğer Eddie Edwards bizim ana
karakterimiz. Küçüklüğünden beri olimpiyatlara gitmeyi kafaya koymuş ve bunun
için sürekli çabalayan biri. Onun sıvacı
olmasını isteyen ve onun hiç bir zaman sporcu olamayacağı yönünde uyaran babası ve ona
yürekten inanan ve desteğini esirgemeyen annesi ile birlikte yaşıyorlar. Türlü
türlü sporu deneyip hiç birinde kendisine şans verilmeyince 22 yaşında son
olarak kayakla atlama sporuna yöneliyor. Fakat kayakla atlama Britanya için çok
fazla bir şey ifade etmemektedir. Ne bir takımları vardır,ne de sponsorları.
Ayrıca 6-7 Yaşlarında başlanması gereken bir spora 22 yaşında başladığı için diğer sporcular tarafından kendisiyle dalga geçilir.
Kalın çerçeveli kocaman gözlüklerinin ardından cesurca bakan
Eddie, tüm bu zorluklara rağmen yılmaz ve çalışmaya, antrenmanlarına devam
eder. Ona eşlik edecek biri daha vardır
üstelik. Davranışları yüzünden takımdan atılmış yetenekli kayakla atlamacı
Bronson Peary; Eddie’ye yardım edip onu 1988 olimpiyatlarına hazırlayacaktır.
Fakat önündeki engeller her zaman karşısına çıkmaya devam edecektir. Gerek
babası,gerek sporcular hatta Britanya Olimpiyat Federasyonu bile.
Uluslararası Olimpiyat Komitesinin(IOC) kurucusu Pierre de
Coubertin’in “En önemlisi kazanmak değil,katılmaktır.” Gibi sözlerini de içinde
bulacağımız film, vazgeçmemenin, cesaretin, inanmanın ve hayallerin peşinden koşmamız
gerektiğini anlatıyor.
*Spoiler özelliği taşımakta*
Michael Edwards'ın 1994 ve 1998 Olimpiyatlarına katılıp katılamadığını merak edenler için:
Michael Edwards 94' ve 98' Olimpiyat elemelerini geçemedi çünkü Britanya Olimpiyat Komitesi "Kartal Eddie Kuralı" adını verdiği kural ile yeterlilik standartlarını yükseltti. Ayrıca Eddie Edwards'ın 1997 yılında gittiği 115m hala Britanya rekoru olma özelliğini taşımaktadır.
Gerçekten de dediğin gibi insanlar kendisine bir şey katmayan gerçek dışı absürt olayları izlemekten keyif alıyor. Film hem azim hem de insana en azından denemeden gitme dedirttiriyor. Aslında diyecek çok şey var,çok yorum var. Ama kimsenin pekte kaala almadığı yer de lafı çok uzatmak olmaz. Filmi izledikten sonra ufak bir araştırma yapmak istedim daha fazla bilgi edinebilmek adına burayı buldum ve yazını okudum. Ellerine sağlık. :))
YanıtlaSilFilmi tv den izledim ve çok etkilenip filmin gerçek kahramanını araştırmak için google amcaya sordum karşıma senin yazı metnin çıktı ve çok haklısın kardeşim saçma sapan filmleri izlemek yerine bu tür filmleri izlemek en dogrusu
YanıtlaSilUnknown +1
YanıtlaSil