26 Temmuz 2012 Perşembe

WISLA 2012 YAZ GRAND PRIX YARIŞMASI:

1.GÜN(DEVAM) 


              Hofer, bana hızlıca tepeyi gezdireceğini söyledi. Tepeye lift ile çıktık. Sporcuların atlamaya hazırlandıkları noktaya geldik. Burada sporcunun solunda koçlarin bulundugu bölüm var, orada sporcunun koçu bayrak indirerek ona atlaması için izin veriyor, ancak sporcu hemen atlamak zorunda değil, sağında geriyesayım saati var, oradan belli bir süre içerisinde hazırlanıp atlayışa başlıyor. Kapıda yerini aldıktan ve binding kontrollerini yaptıktan sonra atlayışa geçiyor. Vücudu önce biraz dik, ancak hızla iniş pistine paralel bir konum alıyor ve pistte ilerlerken kayaklardan adeta Formula 1 yarışında arabaların çıkardıkları gibi müthiş bir ses çıkıyor. Onları pistin kenarından izleme fırsatım olduğu için bu sesin ne kadar kuvvetli olduğunu söyleyebiliyorum. Yere inişte sporcu öylesine büyük bir güç harcıyor ki, yine müthiş bir çarpma sesi duyuyorsunuz. Şimdi, sporcuların ne kadar kuvvetli olmaları gerektiğini çok daha iyi anlıyorum. Özellikle vücutlarının ve dizlerinin iniş anındaki direnci müthiş!

              Daha sonra pistin kenarındaki merdivenlerden yavaş yavaş aşağıya inip atlayışlara farklı açılardan baktık. Hofer, take off noktasında pistin açısının 11 derece olduğunu aşağıya doğru giderek arttığını, 30-35 dereceyi bulduğunu söyledi. Pistten ayrılıp, hakemlerin olduğu kuleye çıktık ve meşhur teknik adam Milan Tepes ile tanışma şerefine nail oldum! Ve tabii ki diğer hakem ve teknik adamlarla:) O odada Tepes'in önünde bilgisayarlar ve makineler vardı. Hofer bana sporcunun güvenli atlayış yapabilmesi için sistemin onay vermesi gerektiğini söyledi, yani kararı veren aslında bilgisayar, sistem, Tepes sadece ona göre hareket ediyor. Buna göre, rüzgar, ekranda dalgalar şeklinde görünüyor ve bu dalgaların iki sarı çizgi arasında kalması gerekiyor. Bu durum gerçekleştiği anda, atlama izni veriliyor ve sporcu atlayışına başlayabilir. Dolayısıyla, bu sisteme göre atlama kararının verilmesinden ötürü organizasyonun sorumlu olması mümkün değil, çünkü olay bütünüyle mekanik, teknolojik. Ancak bir kez sistem onay verdikten ve atlayışa geçildikten sonra atlayış esnasında her zaman koşulların değişmesi ve sporcunun performansının etkilenmesi mümkün, ancak bunun için de teknik adamların sorumlu tutulması söz konusu olamaz.


            Aynı odada, bir de puan hesaplamalarını yapan görevli ile beni tanıştırdı. Küçücük bir makine var elinin altında, oraya verileri(rüzgar, vs.) ve hakemlerin puanlarını(verilen en yüksek ve en düşük puanlar çıkarılıp) girerek sporcunun son puanını hesapladığını anlattı bana. Kısacası, herşeyi yerince ve yakından görmek çok daha öğretici oldu. Bu, gerçekten inanılmaz bir deneyimdi ve çok gerçekti.

    
           Sevgili Ozan Sülüm yarışları sunarken sık sık Hofer'in yerinde hiç durmadığından, bir saniye o köşede diğer saniye başka bir yerde olduğundan bahseder. Bu, çok doğruşmuş, çünkü bu tanıtım gezisini o kadar seri bir şekilde yaptı ki, onca merdiveni indi ve çıktı, adamda hiç bir tıkanma, terleme söz konusu olmadı. Ben ise duş yapmış gibi oldum diyebilirim, öyle ki kan ter içinde kaldım resmen:) Hofer ile geçirdiğim bu zaman gerçekten unutulmaz oldu benim için!
           Ona bloğun adresini de verdim, bana fırsat bulunca bakıcağını söyledi. Öyle bir ihtimal olursa diye ben de bir kez daha burdan ona teşekkürlerimi iletmek istiyorum.
 
 
           MR. HOFER, I'D LIKE TO THANK YOU VERY MUCH FOR EVERYTHING THAT YOU HAVE DONE FOR ME IN WISLA! I WONT FORGET IT!
           HOPE TO MEET AT ANOTHER FIS SKI JUMPING EVENT SOON!

           Bu arada biliyormuydunuz bilmiyorum ama bence bomba bir haber bu: berkutschi, Hofer'in kendi internet sitesiymiş. Beni, sitenin fotoğrafçısı ve onun için video clip hazırlayan arkadaşları ile de tanıştırdı. Video clip'leri hazırlayan kişi, hukuki bir engel olmadığından emin olduktan sonra bana kendisinin hazırladığı bazı clipleri yollayabileceğini ve benim de onu bloga koyabileceğimi söyledi. Dört gözle mailini bekliyorum!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder