21 Aralık 2015 Pazartesi

Röportaj | Juliane Seyfarth

Blogumuz uzun süredir maalesef sessiz sayılır. Twitter üzerinden güncel haberleri paylaşmaya devam etsek de burayı biraz boşlamış gibi olmak hepimizin içinde bir yara. Bu yaraya ufak da olsun bir pansuman gerek derken blogumuza özel bir röportaj fırsatı yakaladık ve tabii ki anında değerlendirdik. Karşınızda kadınlarda Alman Milli Takımı'nın yükselen yıldızı Juliane Seyfarth!

Sertan: Kayakla atlama tarihinin ilk kadın sporcularından biri olmak nasıl bir duygu? Kendinizi bu sporun öncülerinden biri olarak addeder misiniz?


Juliane: Kadınlar kayakla atlamasının uzun yıllardır içinde bulunmak elbette güzel bir his. Ancak kendime bu sporun öncülerinden biri demezdim.

Sertan: Tarihin ilk FIS Gençler Dünya Şampiyonası’nda birinci olarak kariyerine müthiş bir başlangıç yaptın. (Kranj 2006) Bu başarı, kariyerinin ilk yıllarında üzerinde bir baskı oluşturdu mu?

Juliane: Tarihin ilk Gençler Dünya Şampiyonası’nda altın madalya almış olmak her zaman aklımın bir köşesinde olacak. Tabii ki o şampiyonadan sonra en üst seviyede atlayışlar yapacak seviyede olmak istedim, ama iniş çıkışlar her zaman oluyor. Sporun doğasında bu var.

Photo Credit: http://www.berkutschi.com

Sertan: Sochi 2014’te milli takım arkadaşın Carina Vogt tarihin ilk kadınlar kayakla atlama olimpiyat altınını kazandı. Bu müsabakayı seyrederken neler hissettin? (Seyrettiğini varsayıyorum J) PyoengChang 2018 ile ilgili neler düşünüyorsun?

Juliane: Bu şampiyonluğu bir Almanın kazanmış olması gayet güzel. 2018 Olimpiyat Oyunları’nda olmayı ve orada iyi bir sonuç almayı umuyorum.

Sertan: 2015 yılında bir sıçrama yaptın ve güzel ilk on dereceleri kazandın. Bu sezon ilk Dünya Kupası podyumunu elde edebileceğini düşünüyor musun?

Juliane: Evet, podyumda yer almak bu sezonki hedeflerimden biri.

Sertan: Şu anki en büyük amacın nedir?

Juliane: Şu anda rampadan çıkışlarım gayet iyi, ama kötü inişlerim yüzünden düşük puanlar alıyorum. Japonya’daki Dünya Kupası ayaklarına kadar bu konu üzerinde çalışmam gerekiyor.

Sertan: Kayakla atlama kariyerinden sonra ne yapmayı planlıyorsun?

Juliane: Şu anda uluslararası yönetim konusunda eğitim görüyorum, dolayısıyla muhtemelen buna yakın bir alanda çalışacağımı düşünüyorum.


Sertan: Geçtiğimiz ay Bild seninle bir röportaj yapmıştı. (Evet,  Alman tabloid basınını bile takip ediyoruz, hehe) Yazının başlığı “Bir ilişki için zamanım yok” idi. Genç, başarılı ve çekici bir sporcu olarak bu tarz “ilişki” sorularından sıkıldın mı?

Juliane: Şu anda bir erkek arkadaşım olsa bile bunu açıklamak istemem, çünkü benim için gizlilik gerçekten çok önemli. Neticede bir kayakla atlamacıyım, bu yeteri kadar medya önünde olmamı sağlıyor zaten.

Sertan: Peki neden makyajını hiç eksik etmiyorsun?

Juliane: Çünkü makyajı çok seviyorum!

Sertan: Johann Sebastian Bach ile aynı şehirde doğmuş olmak nasıl bir duygu?

Juliane: Bana hiçbir şey ifade etmiyor, çünkü artık orada yaşamıyorum ve orada yaşamamın üzerinden uzun yıllar geçti.


Sertan: Geçmişte Tom Hilde ile de yapmış olduğumuz eğlenceli bir bölüm vardı. (http://kayaklaatlama.blogspot.com.tr/2011/05/tom-hilde-soylesisi.html) Senin için on sözcük – kelime grubu seçtik, bunların sana çağrıştırdığı ilk şeyi söylemeni istiyorum. Hazır mısın?

Juliane: Elbette!

S: Kayakla Atlama
J: Sevgilim!
S: İlk atlayış deneyimin
J: Çok Heyecanlı
S: Kranj 2006
J: Büyük başarı
S: Kayakla uçma
J: Bir gün yapacağım
S: İdolün
J: Janne Ahonen
S: En iyi kayakla atlama arkadaşın
J: Andreas Wank.
S: Türkiye
J: İlginç bir ülke
S: Erkekler
J: Belki biri kalbimi çalar
S: Güzellik
J: Benim için önemli
S: Yakışıklı
J: Kedim  “Garfield”


Sertan: Juliane, içten yanıtların için "Danke Schön". Umarım bu sezon seni podyumda görebiliriz!

Juliane: Teşekkürler!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder