30 Mayıs 2011 Pazartesi
Flaş!! Flaş!! Flaş!! Anders Jacobsen Önümüzdeki Sezon Yarışmama Kararı Aldı
26 yaşındaki Norveçli Anders Jacobsen'in kayakla atlamayı bırakabileceği konusunda çıkan söylentilere pek inanmamıştık. Fakat korkulan oldu ve önümüzdeki sezon yarışmama kararı aldı Anders.
Norveç'te basın toplantısı düzenleyen Jacobsen şunları söyledi: "İçimde yarışmak için bir yangın yok.Kayakla atlama çok zor bir spor olduğu için %100 odaklanmak gerekiyor ve şu an bunu yapacak pozisyonda değilim. Norveç artık belli bir mesafe almak istiyor. Bir yıl dinlenmek, spordan uzak kalmak ve düşünmek istiyorum. O zaman ne olacağını göreceğiz, henüz bilmiyorum".
Anders Jacobsen'in kariyeri;
- 2006/2007 sezonu Dört Tepe Turnuvası Şampiyonu
- 6 Dünya Kupası zaferi
- 8 Dünya Şampiyonası Madalyası
- 2010 Kış Olimpiyatları Takım Yarışı Bronz Madalyası
24 Mayıs 2011 Salı
Pascal Bodmer Antrenmanlara Başladı
Mart ayının ortasında Planica'daki kayakla uçma tepesinde yaşadığı düşüşten sonra omzundan ciddi şekilde sakatlanmıştı. Geçtiğimiz aylar boyunca oldukça yoğun bir rehabilitasyondan geçen 20 yaşındaki Alman 19 Mayıs'ta Hinterzarten'deki 70m'lik tepeden ilk atlayışını gerçekleştirdi.
"İlk antrenmanın gayet iyi geçti ve tekrar tam performansla atlayabilmekten büyük keyif aldım."
"Antrenörüm Stefan Horngacher'le birlikte daha büyük bir tepeye geçmeye karar verdik ve orda da herşey yolunda gitti."
"Artık omzum beni etkilemiyor atlayışlarımda. Ama bir süre daha kayak kıyafetimi giyip çıkartırken dikkatli olmalıyım."
Hinterzarten'de önümüzdeki günlerde daha fazla çalışma yapacak ve bir problem yaşamazsa bir iki hafta içerisinde yapılacak olan takım antrenmanına yetişecek. Şuan tek amacı Yaz Grand Prix'sine kadar tam anlamıyla hazır olmak.
Alexander Pointner 2014'e Kadar Avusturya'yla
2004'ten beri Avusturya'nın başında olan Alexander Pointner'ın kontratı 2014 yılına kadar uzatıldı. Avusturya'nın başarısından yetenek havuzundan bahsetmeye gerek yok diye düşünüyorum. Sadece isimlere baktığımız zaman bile Pointner'ın yarattığı bir anlamda "Yenilmez Armada"nın büyüklüğünü görüyoruz; Thomas Morgenstern, Gregor Schlierenzauer, Andreas Kofler ve sırasını bekleyen nice gençler...
"Alexander'ın antrenörlüğe devam etmesi beni çok memnun etti. Onun profesyonel anlayışı başarımızın ve gelecekte başaracaklarımızın en büyük temelini oluşturuyor." dedi Ernst Vettori.
Alexander Pointner ise "Avusturya Kayak Federasyonu'yla aramızdaki karşılıklı saygı beni çok memnun ediyor. Seçtiğimiz yolda bizi sürekli destekleyen insanlarla devam etmek gerçekten sevindirici. Önümüzdeki başarılar ve görevler için büyük heyecan duyuyorum."
Ayrıca Avusturya Kayak Federasyonu Harald Rodlauer'in Josef Walluschnig'in yerine kadın takımının antrenörlüğüne getirildiğini açıkladı. Josef Walluschnig ise Avusturya B Takımı'nın antrenmanlarında görev almaya başladı.
17 Mayıs 2011 Salı
Matjaz Zupan Fransa'nın Yeni Antrenörü
Slovenya'dan ayrılan Matjaz Zupan Fransa'nın yeni antrenörü oldu. Pekka Niemela'nın Finlandiya'ya gitmesinden sonra geçen yıl takımı çalıştıran Eybert Guillon Julien'den istediğini alamamıştı Fransa.
44 yaşındaki Zupan 2007-2008 yılları arasında Çek Cumhuriyeti'nin B Takımı'nı çalıştırdıktan sonra 2008 yılında Slovenya'nın baş antrenörlüğüne getirilmişti. Matjaz Zupan aktif olarak kayakla atlama ile uğraştığı zamanlarda, 1988 Calgary Olimpiyatları'nda takım gümüş madalyasının sahibi olmuştu.
Kuzey Kombine'nin Olimpiyat,Dünya Şampiyonu ve Dünya Kupası sahibi ismi Jason Lamy Chappuis'nin kayakla atlamaya geçmesi konuşuluyordu, fakat tercihini bu yıl da kuzey kombineden yana yaptı.
Fransa aynı zamanda önümüzdeki sezon mücadele edecek takımı da açıkladı.
44 yaşındaki Zupan 2007-2008 yılları arasında Çek Cumhuriyeti'nin B Takımı'nı çalıştırdıktan sonra 2008 yılında Slovenya'nın baş antrenörlüğüne getirilmişti. Matjaz Zupan aktif olarak kayakla atlama ile uğraştığı zamanlarda, 1988 Calgary Olimpiyatları'nda takım gümüş madalyasının sahibi olmuştu.
Kuzey Kombine'nin Olimpiyat,Dünya Şampiyonu ve Dünya Kupası sahibi ismi Jason Lamy Chappuis'nin kayakla atlamaya geçmesi konuşuluyordu, fakat tercihini bu yıl da kuzey kombineden yana yaptı.
Fransa aynı zamanda önümüzdeki sezon mücadele edecek takımı da açıkladı.
Erkekler:
Dünya Kupası Takımı : Emmanuel Chedal (A), Vincent Descombes Sevoie (A), Alexander Mabboux (B), Nicolas Mayer (B), David Viry (B)
Antrenör: Matjaž Zupan
Asistan koç: Frédéric Zoz
Fizyoterapist: Maxime Remy
Doktor: Thomas Lacroix
B Takımı (Continental Cup ve Junior Takım): Nicolas Gonthier (Jun), Ronan Lamy Chappuis (Jun), Benjamin Raffort (Jun)
Antrenör Nicolas Dessum
Kadınlar:
Takım: Coline Mattel (A), Julia Clair (Jun), Caroline Espiau (B), Léa Lemare (Jun)
Antrenör: Jacques Gaillard
15 Mayıs 2011 Pazar
13 Mayıs 2011 Cuma
Öneri
Bi' reklam kuşağımız yoktu, onu da yaptık!
Efenim geçen gün amazon.com'da hangi kitabı alsam diye dolanırken gözüme bir tanesi çarptı ki, tam da bizi ilgilendiriyor. Tim Ashburner'ın yazmış olduğu bir "kayakla atlama tarihi" kitabı. İçeriğini bulamadım, riske girdim tabii biraz, ancak kargo dahil 16 liraya gelince düşünmedim pek nedir ne değildir...
Şöyle bir kapak bile heyecanlandırmaya yetti. Bi' düşünün derim...
Efenim geçen gün amazon.com'da hangi kitabı alsam diye dolanırken gözüme bir tanesi çarptı ki, tam da bizi ilgilendiriyor. Tim Ashburner'ın yazmış olduğu bir "kayakla atlama tarihi" kitabı. İçeriğini bulamadım, riske girdim tabii biraz, ancak kargo dahil 16 liraya gelince düşünmedim pek nedir ne değildir...
Şöyle bir kapak bile heyecanlandırmaya yetti. Bi' düşünün derim...
9 Mayıs 2011 Pazartesi
Milli Takımdan Haberler
"Yok Norveç'in gelecek sezonki antrenörüdür, yok efenim Simi devam edecek mi, yok işte Adam Malysz Dakar'da yarışacakmış... Bizimkiler ne yapıyor arkadaşım?" mı diyorsunuz?
Eren Yağlıcı'nın hazırlayıp, Ozan Sülüm'ün sunduğu değerli hocamız "Yüksel Özkavcı'yla Kısa Kısa'ya" hoşgeldiniz o vakit.
Zevzek girişim sonrasında daha fazla uzatmıyorum. Eren'in Yüksel hocayla yaptığı ufak söyleşiyi getiriyorum karşınıza.
Eren: Hocam merhabalar, nasılsınız?
Yüksel Hoca: Teşekkürler, biraz yoğunuz bu aralar.
Eren: Yeni haberler var sanırım? Başlıyor mu sezon?
Yüksel Hoca: Evet, başlıyoruz yavaş yavaş. Öncelikle haftaya Erzurum'da kampımız var. Yine yen bir antrenörümüz katıldı, Jure Redelj, onu da ekleyeyim. Kulede çalışacak olan ekibin başına getirildi, onları organize edecek.
Eren: En çok merak edilen noktalardan biri; bu sene seçmeler yapılacak mı?
Yüksel Hoca: Ona henüz karar vermedik, kampta karar verilecek. Bu kampın birçok şeye cevap olacağını söyleyebilirim aslında. Artık sanıyorum takımlar arası geçişler de olmayacak. Yine kuzey kombine için de seçme yapılabilir.
Eren: Konuşmak için erken ama, bu sezonki hedeflere gelirsek, nedir milli takımın hedefi?
Yüksel Hoca: Açıkçası ana hedef Dünya Gençler Şampiyonası. Esas ama orada bir şeyler yapabilmek. Tabii yavaş yavaş olimpiyata doğru da gelmeye başladık. Uzun vadedeki hedeflerimizden biri de mutlaka Soçi'de birisini kuleye çıkarmak.
Eren: Erzurum'daki organizasyon tam not almıştı. Peki daha büyük bir organizasyon, örneğin bir Yaz Grand Prix'si yahut Dünya Kupası düzenlemekten ne denli uzağız?
Yüksel Hoca: Daha pek bir şey belli değil gibi... Ana sorun düzenlemede. Rüzgar perdeleri bekliyorlar, perdeler yapılmadan büyük bir organizasyon alamayız gibi duruyor. Biraz o iş de bürokrasiye kalmış durumda. İhale bekleniyor.
Eren: Son bir soru, bu yaz, Yaz Grand Prix'sinde bizden birisi yarışacak mı?
Yüksel Hoca: Şu an için hayır. Daha o tip bir yarışa katılmak için erken.
Eren: Hocam çok teşekkür ederiz zaman ayırdığınız için.
Yüksel Hoca: Ben teşekkür ederim.
Ufak bir not: Askerde olan Fatih (Kıyıcı) hocamıza da hayırlı tezkereler diliyoruz.
Söyleşi: Eren Yağlıcı
Eren Yağlıcı'nın hazırlayıp, Ozan Sülüm'ün sunduğu değerli hocamız "Yüksel Özkavcı'yla Kısa Kısa'ya" hoşgeldiniz o vakit.
Zevzek girişim sonrasında daha fazla uzatmıyorum. Eren'in Yüksel hocayla yaptığı ufak söyleşiyi getiriyorum karşınıza.
Eren: Hocam merhabalar, nasılsınız?
Yüksel Hoca: Teşekkürler, biraz yoğunuz bu aralar.
Eren: Yeni haberler var sanırım? Başlıyor mu sezon?
Yüksel Hoca: Evet, başlıyoruz yavaş yavaş. Öncelikle haftaya Erzurum'da kampımız var. Yine yen bir antrenörümüz katıldı, Jure Redelj, onu da ekleyeyim. Kulede çalışacak olan ekibin başına getirildi, onları organize edecek.
Eren: En çok merak edilen noktalardan biri; bu sene seçmeler yapılacak mı?
Yüksel Hoca: Ona henüz karar vermedik, kampta karar verilecek. Bu kampın birçok şeye cevap olacağını söyleyebilirim aslında. Artık sanıyorum takımlar arası geçişler de olmayacak. Yine kuzey kombine için de seçme yapılabilir.
Eren: Konuşmak için erken ama, bu sezonki hedeflere gelirsek, nedir milli takımın hedefi?
Yüksel Hoca: Açıkçası ana hedef Dünya Gençler Şampiyonası. Esas ama orada bir şeyler yapabilmek. Tabii yavaş yavaş olimpiyata doğru da gelmeye başladık. Uzun vadedeki hedeflerimizden biri de mutlaka Soçi'de birisini kuleye çıkarmak.
Eren: Erzurum'daki organizasyon tam not almıştı. Peki daha büyük bir organizasyon, örneğin bir Yaz Grand Prix'si yahut Dünya Kupası düzenlemekten ne denli uzağız?
Yüksel Hoca: Daha pek bir şey belli değil gibi... Ana sorun düzenlemede. Rüzgar perdeleri bekliyorlar, perdeler yapılmadan büyük bir organizasyon alamayız gibi duruyor. Biraz o iş de bürokrasiye kalmış durumda. İhale bekleniyor.
Eren: Son bir soru, bu yaz, Yaz Grand Prix'sinde bizden birisi yarışacak mı?
Yüksel Hoca: Şu an için hayır. Daha o tip bir yarışa katılmak için erken.
Eren: Hocam çok teşekkür ederiz zaman ayırdığınız için.
Yüksel Hoca: Ben teşekkür ederim.
Ufak bir not: Askerde olan Fatih (Kıyıcı) hocamıza da hayırlı tezkereler diliyoruz.
Söyleşi: Eren Yağlıcı
5 Mayıs 2011 Perşembe
Tom Hilde Söyleşisi
Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır diye bayağı iddialı bir kapanış yapmıştım iki yazı önce. Dün onu okudum, "amma abartmışım be" dedim ama sağ olsun Sertan kurtardı beni.
Sezon bitti tabii, biz kayakla atlamaseverler için ölü sezon. Gerçi yavaş yavaş çıkıyor haberler, zira onlar başladılar antrenmanlara, kamplara. İşte kamplara başlamadan önce yakaladı Sertan Uzun, nam-ı diğer "Jokullmagic" Tom Hilde'yi. Ben Facebook'ta gördüklerime "ehe ehe nasılsın?" diye ıkına sıkına soru sorarken, adam Tom Hilde'yi yakaladı.
Daha fazla geyik yapmayayım: Bu seneki 4 tepe turnuvasının son ayağını kazanan, son dönemde Norveç'in en iyisi, takımın tek bekarı... İşte, karşınızda, Tom Hilde!
Sertan: Merhaba Tom.
Tom: Selam.
Sertan: Öncelikle sezonun en şaşırtıcı gelişmesinden başlayalım istersen. Kojonkoski Norveç Ulusal Takım koçluğundan ayrıldı. Gerçekten zor olmalı… Tüm ekibin bu değişiklikliği üzüntü ile karşıladığına hiç şüphem yok. Kendisinin yaklaşık on yıldır milli takımı çalıştırdığını hesaba katarsak, bu ayrılıktan sonra takımda ne gibi değişiklikler bekliyorsun? Gelişimin süresince kendisinin sana karşı yaklaşımı nasıldı? Olimpik bir atlet olma yolunda ilerlerken tekniğin, stilin, ya da mantaliten üzerinde özellikle yaptığı bir etki oldu mu?
Tom: Söylediğin gibi, Mika’yı kaybetmek gerçekten de çok üzücü. Yaklaşın on yıldır buradaydı. Norveç kayakla atlamasını olması gerektiği seviyeye tekrar çıkartan isim olmayı başardı. Birlikte pek çok iyi ve kötü zamanımız olmuştur, fakat en sonunda netice ne olursa olsun beraberce çalışabilmeyi başarabildik. Mika’dan öğrendiğim en önemli noktaya gelirsek, üst seviye bir sporcunun nasıl düşünmesi gerektiğini, saldırgan bir tutum ve mantalitenin bir sporcuyu nasıl ileri götürebildiğini ve zihinsel çalışmanın ne kadar önemli olduğunu Mika’dan öğrendiğimi düşünüyorum.
Sertan: Peki, yeni koç Alexander Stöckl hakkındaki ilk izlenimlerin neler? Mika’dan aldığı bayrağı daha da ileri taşıyabileceğini düşünüyor musun?
Tom: Stöckl’dan henüz neler bekleyebileceğim konusunda emin değilim, fakat kendisinin takıma yeni şeyler getireceğini umuyorum. Biliyorum ki benim için en önemlisi hedefime ulaşma doğrultusunda neler yapacağımdır ve kendisinin bu yolda bana yardımcı olmasını bekliyorum.
Sertan: Birkaç yıl sonra kendini nerede görüyorsun? Pettersen gibi bir Dört Tepe Şampiyonu olarak mı? Ya da Bystøl gibi bir olimpiyat altını sahibi şeklinde mi? Hedeflerin doğrultusunda ilerlerken gösterdiğin gelişim düzeyinden memnun musun?
Tom: Hiçbir zaman nihai hedefler koymadım kendime. Evet, bir hayalim var, bu da yıllar boyunca en üst seviye bir atlet olabilmek... Eğer önümüzdeki on yıl boyunca Dünya Kupası’nı ilk on sıra içinde bitirebilmişsem, inanılmaz bir kariyere sahip olduğumu düşünebilirim demektir. Ayrıca en iyi seviyede istikrarlı bir atlamacı olabilmenin en önemli nokta olduğuna inanıyorum. Eğer her yarışı ilk on derecesiyle bitiriyorsanız, podyum başarıları da kendiliğinden gelecektir.
Sertan: Naçiz düşünceme göre uzun ve yorucu bir Dünya Kupası sezonu sonunda ulaştığın beşincilik, gelişimindeki mükemmel başarı ile ilgili güzel bir referans. Tüm sezon boyunca bazı takım arkadaşların ciddi şekilde bocalarken sen hep en istikrarlı ve mücadeleci atlayıcı olmayı başardın. Senin gözünden sezonun bir değerlendirmesini alabilir miyim, hem bireysel hem de milli takım olarak?
Tom: Bu sezon tam anlamıyla umut ettiğim gibi geçti. Sezon öncesi kendime koyduğum hedef, işleri yoluna koyabilmek ve yeniden zirvede olan bir atlet haline gelebilmekti. Geçmişte başarılı bir sezonum vardı, sonrasında da iki tane kötü sezonum… O noktadan geri dönebilecek ve yarış kazanabilecek kadar güçlü olabildiğim için kendimle gurur duyuyorum. Şimdi benim adıma en mühim mücadele, korumacı bir seviyeye gerilememek ve kaytarmamak konusunda olacak. Kısacası önümüzdeki sezona daha da gelişmek istiyorum. Takıma dönecek olursak elbette bazı başarılı sonuçlarımız var, fakat hala potansiyelimize yaklaşabildiğimizi düşünmüyorum. Daha iyisini başarabileceğimizi biliyoruz.
Sertan: Sanal alemde en sık görünen, deyim yerindeyse en yüksekten uçan kayakla atlamacı olarak görünüyorsun. Bu tavrın bizleri de fazlasıyla mutlu ediyor açıkçası. Senin için taraftarlarınla bu şekilde iletişim kurabiliyor olmak ne derece önem teşkil ediyor? Sosyal medya hakkındaki görüşlerin neler?
Tom: Her zaman internet dünyasına ve bilgisayarlara meraklı olmuşumdur. Web sayfaları yapmak bana eğlenceli ve mücadeleci gelmiştir, bu yüzden sitemi güncellemek benim için bir hobi diyebilirim. Ayrıca siteme ne kadar çok insan çekebildiğimi görüyorum ve yaptığım işe ilgi duyan insanlar da bana ekstra motivasyon sağlıyorlar. Elbette taraftarlarımla bir şekilde iletişimde olabilmek çok önemli. Onlar benim atlayış yapabilmemin sebebi, bu yüzden verebildiğim her şeyi onlara geri iletebilmeye gayret ediyorum.
Sertan: Kapıda oturduğunda, atlayışından saniyeler önce aklından neler geçiyor? Elbette atlamaya çok alışıksın, ama bir podyum derecesi ya da birincilik alabileceğin bir pozisyonda olduğunu bildiğinde rampanın tepesindeyken neler hissediyorsun?
Tom: Buna sadece bir yanıtım var, gerçekten çok sıkıcı bir durum! Müsabakalar esnasında sadece yapmam gereken teknik görevlerimi düşünüyorum ve tamamen kendime, yapabileceklerime ve de onları nasıl gerçekleştireceğime odaklanmaya çalışıyorum. Fakat ben de pek çok kez yarışmaya giderken, ya da antrenmanlar sırasında seyircilere bakarak güzel, ya da gergin bir hissiyata kapılmışımdır mutlaka.
Sertan: Senin için tek kelimelik/cümlelik sorularım var. Sende uyandırdıkları ilk hissiyatı söyleyebilir misin?
Tom: Elbette
Sertan: Kayakla atlama
Tom: Hayatım
Sertan: İlk atlama deneyimin
Tom: Daha çocuktum…
Sertan: Bischofshofen (ve tabii ki birinciliğin!)
Tom: HARİKA
Sertan: Holmenkollen
Tom: Norveç :)
Sertan: Vikersundbakken
Tom: Aşırı
Sertan: Adam Malysz ve bıyık olayı (bu arada, aldığımız mesajlara göre Türkiye’deki hayranların ikiye bölünmüş durumdalar. Erkekler bıyığını beğenmiş, fakat kadınlar pek de hazzetmemişler :)
Tom: Kayakla atlama tarihinin en büyük isimlerinden birine veda etmek için harika bir yol
Sertan: İdolün
Tom: Janne Ahonen
Sertan: Norveç Milli Takımı’ndaki en iyi arkadaşın
Tom: Her biri
Sertan: Romøren
Tom: Erişkin bebek :P
Sertan: Rüzgar/Kapı faktörü sistemi
Tom: Kayakla atlamanın başına gelen en güzel şey
Sertan: Türkiye
Tom: Açıkçası pek bir düşüncem yoktu Türkiye hakkında. Fakat orada beni destekleyen taraftarlarım olduğunu bilmek harika, bunu bilmiyordum :D
Sertan: Genç kayakla atlamacılar için kısa bir tavsiye
Tom: Eğlenin, ve yaptığınızı severek yapın.
Sertan: Tom, tüm içten yanıtların için çok teşekkürler. Umarım önümüzdeki sezon da her şey istediğin gibi olur ve günün birinde Türkiye semalarında senin Dünya Kupası atlayışlarını izleyebiliriz.
Tom: Ben teşekkür ederim.
Söyleşi: Sertan Uzun
Haa unutmadan:
Tom Hilde'nin twitter adresi şu; http://twitter.com/#!/tomhilde
İnternet sitesi de budur; http://www.tom-hilde.com/
Sevimli adamdır, takip ediniz.
Sezon bitti tabii, biz kayakla atlamaseverler için ölü sezon. Gerçi yavaş yavaş çıkıyor haberler, zira onlar başladılar antrenmanlara, kamplara. İşte kamplara başlamadan önce yakaladı Sertan Uzun, nam-ı diğer "Jokullmagic" Tom Hilde'yi. Ben Facebook'ta gördüklerime "ehe ehe nasılsın?" diye ıkına sıkına soru sorarken, adam Tom Hilde'yi yakaladı.
Daha fazla geyik yapmayayım: Bu seneki 4 tepe turnuvasının son ayağını kazanan, son dönemde Norveç'in en iyisi, takımın tek bekarı... İşte, karşınızda, Tom Hilde!
Sertan: Merhaba Tom.
Tom: Selam.
Sertan: Öncelikle sezonun en şaşırtıcı gelişmesinden başlayalım istersen. Kojonkoski Norveç Ulusal Takım koçluğundan ayrıldı. Gerçekten zor olmalı… Tüm ekibin bu değişiklikliği üzüntü ile karşıladığına hiç şüphem yok. Kendisinin yaklaşık on yıldır milli takımı çalıştırdığını hesaba katarsak, bu ayrılıktan sonra takımda ne gibi değişiklikler bekliyorsun? Gelişimin süresince kendisinin sana karşı yaklaşımı nasıldı? Olimpik bir atlet olma yolunda ilerlerken tekniğin, stilin, ya da mantaliten üzerinde özellikle yaptığı bir etki oldu mu?
Tom: Söylediğin gibi, Mika’yı kaybetmek gerçekten de çok üzücü. Yaklaşın on yıldır buradaydı. Norveç kayakla atlamasını olması gerektiği seviyeye tekrar çıkartan isim olmayı başardı. Birlikte pek çok iyi ve kötü zamanımız olmuştur, fakat en sonunda netice ne olursa olsun beraberce çalışabilmeyi başarabildik. Mika’dan öğrendiğim en önemli noktaya gelirsek, üst seviye bir sporcunun nasıl düşünmesi gerektiğini, saldırgan bir tutum ve mantalitenin bir sporcuyu nasıl ileri götürebildiğini ve zihinsel çalışmanın ne kadar önemli olduğunu Mika’dan öğrendiğimi düşünüyorum.
Sertan: Peki, yeni koç Alexander Stöckl hakkındaki ilk izlenimlerin neler? Mika’dan aldığı bayrağı daha da ileri taşıyabileceğini düşünüyor musun?
Tom: Stöckl’dan henüz neler bekleyebileceğim konusunda emin değilim, fakat kendisinin takıma yeni şeyler getireceğini umuyorum. Biliyorum ki benim için en önemlisi hedefime ulaşma doğrultusunda neler yapacağımdır ve kendisinin bu yolda bana yardımcı olmasını bekliyorum.
Sertan: Birkaç yıl sonra kendini nerede görüyorsun? Pettersen gibi bir Dört Tepe Şampiyonu olarak mı? Ya da Bystøl gibi bir olimpiyat altını sahibi şeklinde mi? Hedeflerin doğrultusunda ilerlerken gösterdiğin gelişim düzeyinden memnun musun?
Tom: Hiçbir zaman nihai hedefler koymadım kendime. Evet, bir hayalim var, bu da yıllar boyunca en üst seviye bir atlet olabilmek... Eğer önümüzdeki on yıl boyunca Dünya Kupası’nı ilk on sıra içinde bitirebilmişsem, inanılmaz bir kariyere sahip olduğumu düşünebilirim demektir. Ayrıca en iyi seviyede istikrarlı bir atlamacı olabilmenin en önemli nokta olduğuna inanıyorum. Eğer her yarışı ilk on derecesiyle bitiriyorsanız, podyum başarıları da kendiliğinden gelecektir.
Sertan: Naçiz düşünceme göre uzun ve yorucu bir Dünya Kupası sezonu sonunda ulaştığın beşincilik, gelişimindeki mükemmel başarı ile ilgili güzel bir referans. Tüm sezon boyunca bazı takım arkadaşların ciddi şekilde bocalarken sen hep en istikrarlı ve mücadeleci atlayıcı olmayı başardın. Senin gözünden sezonun bir değerlendirmesini alabilir miyim, hem bireysel hem de milli takım olarak?
Tom: Bu sezon tam anlamıyla umut ettiğim gibi geçti. Sezon öncesi kendime koyduğum hedef, işleri yoluna koyabilmek ve yeniden zirvede olan bir atlet haline gelebilmekti. Geçmişte başarılı bir sezonum vardı, sonrasında da iki tane kötü sezonum… O noktadan geri dönebilecek ve yarış kazanabilecek kadar güçlü olabildiğim için kendimle gurur duyuyorum. Şimdi benim adıma en mühim mücadele, korumacı bir seviyeye gerilememek ve kaytarmamak konusunda olacak. Kısacası önümüzdeki sezona daha da gelişmek istiyorum. Takıma dönecek olursak elbette bazı başarılı sonuçlarımız var, fakat hala potansiyelimize yaklaşabildiğimizi düşünmüyorum. Daha iyisini başarabileceğimizi biliyoruz.
Sertan: Sanal alemde en sık görünen, deyim yerindeyse en yüksekten uçan kayakla atlamacı olarak görünüyorsun. Bu tavrın bizleri de fazlasıyla mutlu ediyor açıkçası. Senin için taraftarlarınla bu şekilde iletişim kurabiliyor olmak ne derece önem teşkil ediyor? Sosyal medya hakkındaki görüşlerin neler?
Tom: Her zaman internet dünyasına ve bilgisayarlara meraklı olmuşumdur. Web sayfaları yapmak bana eğlenceli ve mücadeleci gelmiştir, bu yüzden sitemi güncellemek benim için bir hobi diyebilirim. Ayrıca siteme ne kadar çok insan çekebildiğimi görüyorum ve yaptığım işe ilgi duyan insanlar da bana ekstra motivasyon sağlıyorlar. Elbette taraftarlarımla bir şekilde iletişimde olabilmek çok önemli. Onlar benim atlayış yapabilmemin sebebi, bu yüzden verebildiğim her şeyi onlara geri iletebilmeye gayret ediyorum.
Sertan: Kapıda oturduğunda, atlayışından saniyeler önce aklından neler geçiyor? Elbette atlamaya çok alışıksın, ama bir podyum derecesi ya da birincilik alabileceğin bir pozisyonda olduğunu bildiğinde rampanın tepesindeyken neler hissediyorsun?
Tom: Buna sadece bir yanıtım var, gerçekten çok sıkıcı bir durum! Müsabakalar esnasında sadece yapmam gereken teknik görevlerimi düşünüyorum ve tamamen kendime, yapabileceklerime ve de onları nasıl gerçekleştireceğime odaklanmaya çalışıyorum. Fakat ben de pek çok kez yarışmaya giderken, ya da antrenmanlar sırasında seyircilere bakarak güzel, ya da gergin bir hissiyata kapılmışımdır mutlaka.
Sertan: Senin için tek kelimelik/cümlelik sorularım var. Sende uyandırdıkları ilk hissiyatı söyleyebilir misin?
Tom: Elbette
Sertan: Kayakla atlama
Tom: Hayatım
Sertan: İlk atlama deneyimin
Tom: Daha çocuktum…
Sertan: Bischofshofen (ve tabii ki birinciliğin!)
Tom: HARİKA
Sertan: Holmenkollen
Tom: Norveç :)
Sertan: Vikersundbakken
Tom: Aşırı
Sertan: Adam Malysz ve bıyık olayı (bu arada, aldığımız mesajlara göre Türkiye’deki hayranların ikiye bölünmüş durumdalar. Erkekler bıyığını beğenmiş, fakat kadınlar pek de hazzetmemişler :)
Tom: Kayakla atlama tarihinin en büyük isimlerinden birine veda etmek için harika bir yol
Sertan: İdolün
Tom: Janne Ahonen
Sertan: Norveç Milli Takımı’ndaki en iyi arkadaşın
Tom: Her biri
Sertan: Romøren
Tom: Erişkin bebek :P
Sertan: Rüzgar/Kapı faktörü sistemi
Tom: Kayakla atlamanın başına gelen en güzel şey
Sertan: Türkiye
Tom: Açıkçası pek bir düşüncem yoktu Türkiye hakkında. Fakat orada beni destekleyen taraftarlarım olduğunu bilmek harika, bunu bilmiyordum :D
Sertan: Genç kayakla atlamacılar için kısa bir tavsiye
Tom: Eğlenin, ve yaptığınızı severek yapın.
Sertan: Tom, tüm içten yanıtların için çok teşekkürler. Umarım önümüzdeki sezon da her şey istediğin gibi olur ve günün birinde Türkiye semalarında senin Dünya Kupası atlayışlarını izleyebiliriz.
Tom: Ben teşekkür ederim.
Söyleşi: Sertan Uzun
Haa unutmadan:
Tom Hilde'nin twitter adresi şu; http://twitter.com/#!/tomhilde
İnternet sitesi de budur; http://www.tom-hilde.com/
Sevimli adamdır, takip ediniz.
3 Mayıs 2011 Salı
Simi'den Uçuşa Devam Kararı
Hadi yine iyiyiz, Simi bırakmıyor.
Hatırlarsınız, sene içerisinde "Kayakla atlamaya devam etmek adına bir liste yapacağım. Artı ve eksilerini yazacağım bu listede eğer eksiler fazla çıkarsa bırakabilirim" demişti İsviçreli. Listede artılar çoğunluktaymış neyse ki, en az bir sene daha devam ediyor. Sırtındaki sorunların geçebileceğini, sırtı ağrısa da kayakla atlama ateşinin baskın geldiğini anlatmış.
Berni Schödler de memnun bu karardan. İsviçre'nin Kayakla Atlama patronu "Gençler için çok güzel bir haber. En azından takımda onlara güven verecek biri olacak. Umarım sadece 1 seneyi kapsamıyordur bu karar." gibi bir açıklama yaptı.
4 Tepe yine* çok güzel olacak!
*: Sanki bu sene çok güzel oldu da...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)