Kayakla Atlama Özel Röportaj: Walter Hofer (Hem de Türkçe olarak!)

FIS KAYAKLA ATLAMA YARIŞ DİREKTÖRÜ WALTER HOFER SORULARIMIZI YANITLADI

            FIS Kayakla Atlama Yarış Direktörü Walter Hofer ile bu yaz Kayakla Atlama Yaz Grand Prix Serileri’nden Einsiedeln’da (İSVİÇRE) görüşme fırsatım oldu. Kendisi ile daha sonra internet üzerinden bir röportaj gerçekleştirdim, çünkü o kadar yoğun bir programı var ki, adeta hiç durmuyor! Kendisine bir kez daha Kayakla Atlama Blogu adına teşekkür ederim.

"Duygularımı katmadan karar alıyorum"

Şirin Güven: Kayakla atlamanın bir spor dalı olmasının yanı sıra, işin içinde sponsorlar, izleyiciler ve yayıncılık da yer aldığından, aynı zamanda, ticarî bir iş ve eğlence olduğu da şüphesiz ortadadır. Çoğu zaman hava koşullarının yarışmanın yapılmasını güçleştirdiği durumlarda, siz de sıkıntı yaşayabiliyorsunuz, çünkü ekibinizden aldığınız bilgiler doğrultusunda yarışmanın devamına ya da sona ermesine karar verecek olan sizsiniz. Geçtiğimiz sezon, buna benzer pek çok durum oldu, acaba sert eleştiriler aldınız mı? Eğer öyle ise, nasıl üstesinden geldiniz? Kararlarınız, yarışmanın adil olması bakımından önem taşıyor, eğer yeterince hızlı karar vermez ve daha sonra da yarışmayı iptal ederseniz, atlama yapamayan sporcular bakımından bu kararın adilliği sorgulanabilecektir. Acaba yarışma tamamlandıktan sonra sizin kararlarınıza karşı koçların itiraz etme imkânı var mı? Şimdiye kadar böyle bir itiraz oldu mu? Sonuç değişti mi?

Walter Hofer: Organizasyon yapımızın arka planını daha iyi anlayabilmeniz için size ayrıntılı bilgi vermekte fayda görüyorum. Öncelikle, yarışma jürisine 15 yıl boyunca başkanlık yaptığımı ifade etmek isterim. Fakat birkaç yıldır, bir çeşit "Jüri Danışmanı" konumundayım. Jüri üyeleri (teknik delege, teknik delege yardımcısı, yarış şefi/sorumlusu) arasında yer almıyorum. "Yarışma Yönetimi" diye adlandırılan ve FIS kuralları gereği jürinin vereceği kararlar arasında yer almayan durumlarda harekete geçecek olan birimin başındayım. Örneğin; eğer jürinin üç üyesi de yarışmanın (herhangi bir sebeple) durdurulması/ertelenmesi/iptal edilmesi gerektiği konusunda hemfikir ise, o zaman, gecikme, ara verme, iptal etme, vb. kararları vermeye yetkili olan kişi benim, ayrıca bu kararları duyurma yetkisi de bana ait. Bu yüzden, kararları alan kişi olarak algılanıyorum, ancak kararların tamamı bana ait değil.

Başka bir ifadeyle, Jüri, ICR kuralları’na uygun bir şekilde yarışmanın organize edilmesini ve gerçekleştirilmesini temin ediyor, ben de organizasyonun FIS kuralları ve kılavuzlarına uygun bir şekilde gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğini denetliyorum. Eğer bu kurallarda yer almayan bir karar alınacaksa, sonraki adımları atmak ve jüriye tavsiyede bulunmak benim görevim. Bu, önemli, çünkü, aynı zamanda hem kural koyan hem de kuralı uygulayan kimse olamam. Yarışma sorunsuz ilerlediği sürece, jüri devrede; eğer jürinin yarışmayı devam ettiremediği bir durum ortaya çıkarsa, ben devreye giriyorum (Yarışmayı iptal edersem ya da yeniden başlatırsam, yorumcular veya izleyiciler bana kızıyorlar). Yine de, bu, adil bir çözüm, çünkü, böylelikle baskı jürinin üzerinden kalkıyor. O nedenle, insanların verdiğim kararları beğenmemesine alışığım.

İkinci önemli konu, gerçekten profesyonel bir ekibim var. Örneğin, Miran Tepes, son derece dikkatli ve deneyimli bir teknik adam, keza Sepp Gratzer ve diğer atanmış resmî görevliler. Hepsi, ya eski kayakla atlamacı veya koç!

Kayakla atlama yarışmalarına olan ilginin kaynağı, şüphesiz, farklı. Sponsorlar, organizatörler, televizyon, acentalar, ulusal federasyonlar, ama bu, bizim için bir sorun değil, çünkü FIS, Dünya Kupası organizasyonlarının televizyonla yayın veya pazarlama haklarına sahip değil. Bu nedenle, üzerimizde bu türden bir baskı söz konusu değil. Tümüyle, sporun kendisi olaya hakim! Bununla birlikte, tabi ki, herkes, verdiğimiz kararlardan memnun olmayabilir. Bazı sporcular ilk sıralarda, diğerleri geride kalabilir. Bu da, sporun bir parçası! Eğer sporun kendisi belirleyici olmasa, bu görevde uzun zaman kalacağımızı düşünebilir miydiniz?

Diğer bir konuda, duygusallık! Her gün, duygusallıktan uzak kararlar vermeye çalışıyorum, duygusal kararlar vermemeyi öğrenmek zorundayım. Sadece rasyonel gerçekler ve rakamlar önem taşıyor. Organizasyonda ister 30.000 ister 300.000 izleyici olsun, karar hep aynı olmalı! İşimizin en büyük zorluğu bu, aslında, sporun güvenli ve adil olmasına hizmet edecek kararlar vermeye devam etmek!

Şirin Güven: Kariyerinizin tamamı hakkında fikir sahibi değilim, ancak merak ediyorum, neden kayakla atlama? Neden kayak (alp-kuzey disiplini) veya buz pateni değil?

Walter Hofer: Tesadüfen oldu diyebilirim. Aslında futbol oyuncusu olmak istiyordum ve 15 seneden fazla bir süre futbol oynadım, ama üst liglerde değil ve pek de yetenekli değildim, ancak tutkuluydum, istekliydim ve futbolu seviyordum. Önce Ticaret Akademisi’nde eğitim aldım, ama daha sonra spor hakkında daha fazla şey öğrenmek istedim. Bu nedenle, 25 yaşında, yaptığım işi bırakıp Salzburg’a beden eğitimi ve psikoloji eğitimi almaya gittim. Bu eğitimin masraflarını kendim karşılamak zorundaydım, o nedenle, iş aramaya başladım. Daha önceden fizik tedavi ve masaj eğitimi almıştım. Derken Avusturya Kayak Federasyonu’nun bir ilânını gördüm. Kayakla atlama sporcularına, özellikle fiziksel antrenman, esneme ve zihinsel çalışma konularında yardımcı olacak donanıma sahip genç bir öğrenci arıyorlardı. İşte bu, tam bana göre bir işti, benim uzmanlığımdı. Üstelik, ilk başta, kayakla atlama ile ilgisi yoktu, yani bu işi, her tür spor dalı için yapabilirdim. Daha sonra kayakla atlamaya ilişkin vizyonumu geliştirmeye başladım ve ayrıca bu daldaki profesyonel düzeydeki antrenmanların temellerini öğrendim. 10 yıl boyunca bu şekilde hizmet ettikten ve koçluk yaptıktan sonra(6 sene Avusturyalılar için, 4 sene Almanlar için) "Profesyonel Kayakla Atlama Direktörü" adlı yeni bir kadro kurmak üzere FIS tarafından çağırıldım ve yıllar içerisinde bu kadro gelişti ve en son yukarıda açıkladığım şeklini aldı. Gördüğünüz gibi, kendim hakkımda çok fazla şey söyledim. Ayrıca, Salzburg Üniversitesi’nde "Organizasyon Yönetimi" adlı bir ders de veriyorum.

Şirin Güven: Son zamanlarda bu spora hangi ülkeler büyük yatırım yapmaktadır? Şüphesiz, Avusturya, Almanya! Özellikle, antrenman tesisleri, koç istihdamı, sporun geliştirilmesine yönelik araştırma projeleri bakımından? Sanırım, uzun vadeli bir sponsor bulmak da her zaman kolay olmasa gerek?

Walter Hofer: Tarihi olarak 5 büyük oyuncu var: Almanya, Norveç, Finlandiya, Avusturya, Japonya. Bunun sebebi, bu ülkelerin aynı zamanda bu spor hakkında teorik bilgiye de sahip olmaları (üniversitelerde bu spor dalına ilişkin bölümlerin olması) ve çoğu kayak malzemesi üreticilerinin de bu ülkelerde bulunmasıdır. Yakın geçmişte, bu avantajı biraz da olsa dengelemeyi ve potansiyeli olan ülkelerin sayısını diğer yeni ülkeleri (Polonya, Slovenya, İsviçre, Çek Cumhuriyeti…) de kapsayacak şekilde genişletmeyi başardık. Şimdi, diğer bazı ülkelerin (Rusya, Kazakistan, Fransa, …) de aynı şekilde başarılı olmasını umuyoruz ve ayrıca kayakla atlama sporunu geliştirmeye gayret eden ülkeler (Türkiye, Güney Kore, Çin, ABD ve Kanada) de var.

"Büyük kural değişiklikleri sporu güvenli ve adil hale getirdi"

Şirin Güven: Kayakla atlama, halen gelişmekte olan bir spor, kurallar sürekli değişiyor, geniş ölçekte yeni teknolojiler kullanılıyor. Örneğin, Yaz Grand Prix’inde elemelere ilişkin yeni bir sistem denendi. Acaba daha ne gibi gelişmeler, değişiklikler bekleyebiliriz bu dalda? Bu sporu daha güvenli, heyecanlı ya da rekabetçi hale getirebilmek için başka neler değiştirilebilir? Gelecekteki projeler neler?

Walter Hofer: Bir sürü fikir var, ancak dürüst olmak gerekirse, büyük değişiklikler, 10-15 sene önce yapıldı. Kayakla atlamayı daha güvenli ve daha adil bir spora dönüştüren değişikliklerdi bunlar. Şimdi, yarışma formatı, ekipman, organizatörler ile ilgili kurallarda değişiklikler oluyor, bunlar daha küçük değişiklikler. Ancak yaz sezonu, değişiklikleri test etmek ve kış sezonuna alınıp alınamayacağını görmek açısından ideal bir zaman! Şu sıralar, daha ziyade, sporcuların bulundukları çevreyi ve onlara sunulan kişisel hizmetleri(yarışmanın yapıldığı tepedeki altyapı, yarışma hazırlıkları gibi)  geliştirmeye odaklandık. Bunlar, basının ilgisini pek çekmiyor, ancak biz sürekli bu konular üzerinde de çalışıyoruz.

Şirin Güven: Gözlemlerinize göre sizce, hangi yarışma tepesi/tepelerinde atmosfer daha kendine has oluyor, hem sporcuların hem de izleyicilerin açısından söylemek gerekirse?

Walter Hofer: Dürüst olmak gerekirse, şimdilerde pek çok organizatörün, kendilerine has bir yarışma atmosferi yaratabildiklerini düşünüyoruz. Zakopane’yi Willingen ile, Oslo’yu 4 Tepe ile, Vikersund’u Planica ile karşılaştıramazsınız. Hepsi, ayrı ayrı, kendine özgü ve harika bir atmosfere sahipler!

Şirin Güven Acaba Kayakla Atlama organizasyonları ile ilgilenenler için, gönüllü olarak yardımcı olmak haricinde, teknik konularda ya da organizasyon hakkında eğitim alma veya staj yapma gibi imkânlar var mı? 
Ya da berkutschi internet sitesi için kayakla atlama ile ilgili makale yazıp video koyabilirler mi?

Walter Hofer: Evet, hepsi mümkün. Her zaman çeşitli organizatörler ile çeşitli alanlarda çalışan gönüllülerimiz var. İlgilenenlerin, doğrudan organizatör ile iletişime geçmesi yeterli. FIS, çok küçük ama etkili bir yönetime sahip, ama organizatörlerin her zaman ilgilenen kimseler için yeri var.

Şirin Güven: Sizce, Türkiye Kayak Federasyonu’nun ve Kayakla Atlama Milli Takımı Teknik Ekibi’nin bu sporu geliştirmek, teşvik etmek ve gelecekte daha ileri hedeflere sahip olabilmek adına neler yapması gerekiyor? Bir sporcu, teknik adam ve organizasyon yöneticisi olarak cevap verebilir misiniz?

Walter Hofer: Öncelikle ifade etmeliyim ki, bizim federasyonlarımız ve ulusal federasyonlar, FIS (Uluslararası Kayak Federasyonu)’in bağımsız üyeleridir. Biz asla onların politikalarına müdahale etmeyiz, öte yandan, her zaman uzmanlığımızı ve deneyimlerimizi sunmaya hazırız. Talep edildiği takdirde inceleme ve soruşturma için uzmanlarımızı yolluyoruz. Türkiye Kayak Federasyonu’ndaki son gelişmelerden memnuniyet duyduk, her şeyin yolunda gittiği düşüncesindeyim. Yakın gelecekte Türk sporcuların uluslararası düzeydeki yarışmalara katılacağına eminim.

Şirin Güven: Bu, kişisel bir soru, o nedenle, cevaplamak istemezseniz sorun değil. Walter Hofer, yarışma düzenlemediği zamanlarda, özel hayatında neler yapar? Adrenalin dolu hobileri var mı? Kayakla atlama sporu ile uğraşan çocukları var mı?

Walter Hofer: Zamanla büyüyüp genç birer kız olan iki çocuğum tüm özel hayatımı kaplıyor…ve dürüst olmak gerekirse, gerçek anlamda, özel zaman-iş zamanı ayrımı yapamıyorum. İş saati diye bir kavramın söz konusu olmadığı harika bir iş yapıyoruz.


Ek: Hofer'in bahsettiği ve FIS tarafından belirlenmiş olan jüri, jürinin görevleri ve yarış direktörü hakkında yürürlükte olan mevcut referans kurallarını da aşağıda inceleyebilirsiniz.

Referans FIS Kuralları

403.2 FIS Yarış Direktörü(RD)

Bu görevli, FIS tarafından en üst düzey yarışmalar için atanır(bkz. m. 402.2.1). FIS Yarış Direktörü Teknik Delege –Lisansına sahip olması gerekir.

403.2.1. Yarış Direktörü’nün Görevleri arasında:

- Uluslararası Yarış Federasyonu’nun (FIS) menfaatlerini temsil etme.

- İncelemeleri planlama ve yürütme.

- Organizatör sözleşmesinin tüm yönleri ile doğru bir biçimde yerine getirilmesini denetleme.

- Organizasyonun FIS düzenlemelerine ve kılavuzlarına uygun bir şekilde gerçekleştirilmesini izleme ve sorumlu Teknik Komitelere rapor verme.

- İptal üzerine organizasyonun ertelenmesine ve yerini bir başka organizasyonun almasına ilişkin kararların koordinasyonu yer almaktadır.

Yarış Direktörü bu görevlerin yerine getirilmesinde gerekli gördüğü her türlü desteğin sağlanmasını organizasyon komitesinden talep etme yetkisine sahiptir.

402.1 Jüri

402.2.1 Jüri, aşağıda yer alan üyelerden oluşur:

- Teknik Delege (TD)

- Yarış Şefi/Sorumlusu

- Teknik Delege Yardımcısı.

402.1.2 Jüri’nin Görevleri

Jüri, resmî antrenman bölümleri dahil, tüm yarışmanın Uluslar arası Yarışma Kuralları’na (ICR) uygun bir şekilde organize edilmesini ve yürütülmesini temin etmelidir.

Jüri aşağıdaki konularda karar vermek zorundadır:

402.1.2.1 Sporcuların atlayışa başlamaları gereken maksimum rampa/kapı (inrun) uzunluğu. Rampa uzunluğu, atlama tepesinin tüm kapasitesinin kullanılmasına imkân verecek şekilde belirlenmelidir.

Yarışmada Jüri, atlayışların tepe mesafesinin %95'ine ulaşıp ulaşmadığını kontrol eder. Eğer atlayışların uzunluğu tepe mesafesinin %95'inden kısaysa, jüri kapıyı değiştirebilir, turu iptal yahut tekrar ettirebilir. Rüzgâr/Kapı Telafisi Sistemi’nin geçerli olduğu durumlarda, rampa uzunluğu aynı tur içerisinde de değişebilir (bkz. 422.1).

402.1.2.2 Sporcunun atlayışa geçmesine izin verilecek rüzgâr koşullarına (rüzgâr hızına) karar vermelidir.

402.1.2.3 Yarışmaya ara verilmesi, yarışmanın ertelenmesi ya da iptal edilmesi gereğine karar vermelidir.

402.1.2.4 Başlangıç noktasına ulaşmakta mücbir sebep nedeniyle geç kalan ya da atlayışı engellendiği için yeniden atlayış yapacak yarışmacının başlangıç sırasına karar vermelidir.

Jüri’nin derhal karar veremediği durumlarda atlayış ya da tekrar atlayış yapma hakkı geçici olarak verilebilir. Bu karar kamuya duyurulmalıdır.

402.1.2.5 Uluslararası Yarışma Kuralları ve Düzenlemeleri'nin içermediği ya da tümüyle içermediği ve yarışma sırasında ortaya çıkan itirazlar, elenmeler, yaptırımlar ve sorular hakkında karar vermek zorundadır.

402.1.3. Kararlar

Jüri’nin tüm kararları açık oylama ile alınmalıdır ve alınan tüm kararlar hakkında bilgi veren bir kararlar-protokolü düzenlenmelidir. Her jüri üyesinin bir oyu vardır. Jüri’nin tüm kararları salt çoğunluk ile alınacaktır.

Jüri üyeleri; mücbir sebep nedeniyle oy kullanmalarının engellendiği istisnaî durumlar haricinde, oy kullanmak zorundadırlar (anlaşma veya reddetme, çekimser kalma mümkün değildir).