26 Şubat 2012 Pazar

Norveç Güncesi 6,5 | Schlieri Röportajı


Fotoğraf biraz alakasız, amma bunu da bir yerde paylaşmam lazımdı. Acayip bir
taşıt, içinde yok yok. Mutfağı geçtim, şef aşçısı bile mevcut. Otobüs değil, yürüyen beş
yıldızlı otel desem yeri. Neyse, çok saptım, konumuza döneyim.

Önce hikayesi: Schlieri üzgün bir şekilde basın mensuplarının arasından yavaş yavaş ilerler. Başı öndedir, sağıyla soluyla pek ilgilenmez. Bu sırada Avusturya basınından, eski kurtlardan olduğu her halinden belli olan biri, mahzun yıldızın yanına yaklaşıp birkaç soru sorar. Ben de hemen onun yanında pusuya yatarım. Soru cevap fasılları bitince de telefonumda olduğunu dahi dün keşfettiğim ve iki gündür hunharca kullandığım ses kaydedici uygulamamı çalıştırırım, Schlieri'nin önüne atlarım:

Ben: İkinci atlayışında neler oldu? Rampadan çok güçlü çıkmana rağmen, neden aniden irtifa kaybettin ve erkenden indin?

Schlieri: Biraz fazla riske girdim. Yapmam gerekiyordu. Kayak takımımla ilgili sorunları hala çözebilmiş değilim. Hala mükemmel oldu diyemiyorum. Sonuç olarak en iyi günüm değildi.

Ben: Dünya Kupası'nda sona yaklaştık. Toparlanıp devam edebilmen gerekiyor. Kalan ayaklarda bunu başaracağına inanıyor musun?

Schlieri: Umarım.

Ben: En azından yine zirve mücadelesinde yerini alacağını düşünüyorum, bunu yapabileceğini çok kez gösterdin.

Schlieri: Evet, belki kazanabilirim. Evet. (gülüşmeler)

Ben: Takım yarışında bol şanslar.

Schlieri: Sağol.

İkinci atlayıştan biraz daha bahsedelim: Schlieri ikinci tur atlayışını çok kötü şartlarda yaptı. Rampadan inanılmaz kuvvetli çıkmasına rağmen, sanki arada bir yerde altındaki hava çekiliverdi ve atlayışını daha fazla zorlayamayacağını fark edince mecburi iniş yapmak durumunda kaldı. Atlayış izni aldığı şartların iyi olmadığının kendisi de farkında, çünkü indikten sonra alkışlayarak kendisini bu şartlarda atlatanları protesto ettiğini düşünüyorum. Ha, sorsanız inkar edecektir, "o alkış kendime bir eleştiriydi" diyecektir; çünkü bu tip bir protesto hem etik olarak hoş değil, hem de cezai bir yaptırımla karşı karşıya kalmasına neden olabilir.

Benzer bir durum Simi için de geçerli. İkisinin de ikinci atlayışları daha iyi koşullarda olsaydı, dünü çok daha iyi sıralarda bitirebilirlerdi.

Schlieri anlatıldığı kadar kompleksli, burnu havada bir adam değil onu baştan belirteyim. Hırslı. Gerçekten çok hırslı. Yaşının getirdiği hamlıkları da var, gözlerinden okunuyor. Bugünkü inişinden sonraki alkışı özellikle Avusturya basınındakiler tarafından eleştiriliyordu. Hatta "O alkışı Harri Olli yapmış olsaydı bir kez daha ceza alırdı" diyen de vardı, "Gördünüz mü, bizim küçük prens gözyaşları döküyordu" şeklinde mübalağalarla hayal kırıklığına gönderme yapan da. Evet, "Fair game" olmalı, ancak ben onların tarafında değilim. Kazanmaya alışmış genç bir yıldız, henüz 22 yaşında yaptığı sporun en büyüğü olarak lanse edilen hırslı bir sporcu dönem dönem bu tip tepkiler verebilir diye düşünüyorum. Biraz lüksü olmalı bu insanların. Erkenden indiği ikinci atlayışında rampadan çıkışının mükemmelliğini betimleyecek kelime bulamıyorum. O çıkış ile ikinci turun 25.'si olduysa da, varsın biraz isyan etsin adam arkadaş!

Ben sevdim Schlieri'yi. Tanısanız siz de seversiniz.

2 yorum:

  1. Süper olmuş ellerinize kollarınıza sağlık. Ayrıca biz schlieri'yi her haliyle seviyoruz.

    YanıtlaSil
  2. daha 22 yaşında olmasına avusturya ya bugüne kadar bir çok başarı ve altın madalya kazandırılmış bu başarılı ve bence şimdiden efsane sporcuya yapılan büyük haksızlık!! schlieri 22 yaşına kadar avusturya adı altında onlara çok büyük başarılar kazandırdı takım yarışıda olsa olimpiyatlarda avusturyanın altın madalya kazanmasında büyük rol oynadı!! hiç bir zaman onun kompleksli e burnu havada olduğuna inanmadım bu kadar komik ve güleryüzlü bir insan öyle olamaz... olsa bile birazcık bu kadar toleransı hakediyor 22 yaşında ve üzerindeki baskıya bakın ve bu baskıya rağmen kariyerindeki başarılarada bakın :) tanıyıp tanımamam önemli değil ben onu o rampaya her çıkışında daha çok seviyorum o rampaya her çıkışında nasıl atlıcak diye heyecanlanmayı seviyorum ve kayakla atlamayı kesinlikle onunla daha çok seviyorum

    YanıtlaSil