Her zaman olduğu gibi kayakla atlamada 2011’e Almanya’da girdik. Dört Tepe Turnuvası başlamıştı bile. İki tepede zafere ulaşan Thomas Morgenstern 2. kez yeni yıla büyük bir zaferle girdi. Sezonun geri kalanında da bir kez zirvede olmak üzere altı kez podyumdaydı Morgi. Sezon sonunda da Dünya Kupası zaferine müthiş bir performans ile ulaştı. Takımlar yarışlarında da Avusturya’nın üstünlüğünü kırmaya kimsenin gücü yetmedi 2011’in ilk yarısında.
Tek yıllardan 2011’de Kuzey Disiplini Dünya Şampiyonası da takvimdeki olağan yerini aldı. Oslo’da düzenlenen şampiyonada erkeklerde 4 altın, kadınlarda 1 altın ile Avusturya tulum çıkarttı.
Sezon sona erdiğinde ise kayakla atlamanın üç önemli ismi tepelere ve uçuşlara veda etti. Polonya’da en çok bilinen isim Adam Malysz, nam-ı diğer uçan bıyık, Almanya’nın son dönemdeki en büyük yıldızlarından, Olimpiyat şampiyonu Michael Uhrmann ve efsane Finnair Janne Ahonen spora veda etme kararı alan isimler oldu.
Tepelerde kar yokken Yaz Grand Prix’si ile heyecan devam etti. Müthiş performansını yazın da sürdürmeyi başaran Thomas Morgenstern zafere ulaşan isim olurken, Alexander Stöckl ile çalışmaya başlayan Norveçliler sıkıntıları aşamasalar da Tom Hilde 3. olmayı başardı. Adam Malysz’in bayrağı devrettiği Lehlerden Kamil Stoch kürsünün 2. basamağında yer aldı.
Ekim ayında Rusya’dan çok acı bir haber geldi. Rusya’nın en büyük umutlarından, yetenekli genç Pavel Karelin geçirdiği trafik kazası sonucu henüz 21yaşında hayata gözlerini yumdu. Rusya’nın ev sahipliği yapacağı Soçi’deki Kış Olimpiyatları’ndaki en büyük madalya umudu, geleceğin yıldız adaylarından Karelin’in ölümü hem Rusya’da hem de spor dünyasında adeta bir yıkım oldu.
Hayat devam ediyordu ve Kasım’da yeni sezon başladı. Thomas Morgenstern zirveden Dört Tepe Turnuvası öncesi uzakta. Stöckl’ın Avusturyalılar gibi çalıştırdığı Norveçliler yavaş yavaş form tuttu. Almanya ise son yıllarda bocalama görüntüleri yerine genç Freitag ve Freund ile podyumdan görünteler paylaşır oldu. Avusturya ise her zamanki gibi zirveye başka bir ismi çıkartmayı bildi. Yeni sezonun ilk yedi yarışıının dördü Andreas Kofler’in oldu. Kuusamo’da Avusturya takım yarışında da zirveye çıktı. Harrachov’da ise uzun zamandır görmediğimiz bir şey oldu. Avusturya’yı bir başka ekip geçmeyi başardı. O ekipte tabii ki Avusturya programıyla çalıştırılan Norveç idi.
Aralık ayında ise kadınlar için bir dönüm noktası idi. Lillehammer’de tarihler 3 Aralık 2011’i gösterdiğinde ilk kez Dünya Kupası düzeyinde bir yarış düzenlendi kadınlarda. Kadınlar Dünya Kupası’nda ilk zafer Sarah Hendrickson’ın oldu.
Ülkemizde de kayakla atlama spor gündemini iyiden iyiye işgal etmeye başladı. Şubat ayında düzenlenen Universiade Kış Olimpiyatları’nda en çok ilgi çeken etkinliklerin başında yer aldı kayakla atlama. Yıl sonunda ise Continental Cup’ın bir ayağı Erzurum’da düzenlendi. Türkiye’ye dair en büyük gelişme ise herkesin dikkatini çekmeyi başaran Sloven koçlarıyla çalışan genç yaştaki milli sporcularımız oldu. Olimpiyat Oyunları’na katılma hedefleri, Dünya Kupası’nda boy gösterme hedefleriyle çalışmalarına tüm hızla ve her şeyiyle devam ettiler.Yılın Olayı: Hayatın içinden her şeyi bir senede içinde barındırdı kayakla atlama. Herhangi bir olayı ön plana çıkartmanın imkanı yok. Bu olaylar arasında Pavel Karelin’in vefatı olmamal1yd1.
http://tr.eurosport.com/kayakla-atlama/hayatin-ta-kendisi_sto3074823/story.shtml
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder