Az kaldı az... Geliyorlar. Şunun şurasında 2 hafta "yatcaz kakcaz", dünya kupası başlamış olacak.
Hazırlıklar tamam, piller de şarj edildi zaten, e önemli olan bizim de ısınmamız değil mi? Ya da yavaş yavaş soğumaya başlamamız mı deseydim?
Yine hatrı sayılır bir ara sonrası, bir başka kayakla atlama röportajı ile karşınızdayız, kayaklaatlama.blogspot gururla sunar; "Vladi Zografski"
"Zdravo gomşi, kako si?" diyerek, Yasaklar'daki Metin Akpınar gibi giresim geldi röportaja başta. Hani az bir şey sıcak olsun, onun diliyle açalım röportajı diyerek hamle yapacaktım ki, meğerse sallamaymış bu sözler. Boşu boşuna rezil olacaktık.
Transilvanya lord gibi ismi olan Vladi Zografski kardeşiniz, yakıştırma değil cidden kardeşiniz yaşında, 14 Temmuz 1993 Samokov doğumlu. Hepsi de kayak yapan 4 kişilik bir aileden geliyor. Zaten babası Emil Zografski Bulgaristan kayakla atlama milli takımının hocalarından biri bildiğiniz gibi... E küçük kardeşi Martin'i de almışlar takıma, o da başlamış, Diana Zografska da o tepe senin bu tepe benim gezecek onlarla birlikte herhalde.
Deli dolu insanların yaptığı spor kayakla atmamanın, deli dolu adamlarından bir tanesi daha şimdiden Vladi Zografski. "Gezmek, yeni yerler görmek, arkadaş edinmek en çok sevdiğim şey" diyor. Aslında en sevdiği şeyleri yaparken, aynı anda sıkılmadan, bayıla bayıla da mesleğini icra ediyor artık iyiden iyiye. Malum, kış sporları camiasında herkes tanır birbirini. Didier Cuche bugün Facebook'tan Vladi'yi dürtse, "allah allah, nereden tanışıyor ki yahu bunlar?" diyemezsiniz, o derece. E gezmek desen, zaten her hafta ayrı bir yerdesin... Hayatından çok memnun olmasına şaşırmamak lazım Vladi'nin.
Dedik ya, ailecek kayakla atlamacı, kayakçılar bunlar diye, tatillerde maaile kaçıyorlar kardan, kıştan. Sıcak diyarlara göç ediyorlar. "Yazın antrenmanlar öncesinde hepimiz sıcak yerlere gitmek istiyoruz, yeterince kar görüyoruz hepimiz zaten, azıcık kontrast olsun hayatımızda" diyor Vladi. Haklı da. Yazının başında da dediği gibi, gezmeyi, yeni yerler görmeyi çok seven bir adam. Her ne kadar kış sezonu boyunca Avrupa'nın neredeyse her yerini dolaşsa da, yazın hiç görmediği bir yere gitmek istiyor. Allahtan babası ve annesi de onun kafasında, aile tatilleri özendirici oluyor yani. Ama sonra tekrar kara kışa geri dönüyorlar tabii, hem de 6 aylığına, karın ta göbeğine...
Çok genç yaşta tecrübe kazandı Vladi, tüm takım arkadaşları gibi... Aynı bizim milli takıma benziyor aslında. Yalnızca gençlerden ve büyük hedefleri olan antrenörlerden oluşan bir takım Bulgaristan. En yaşlısı 20, en genci de 15 yaşında olan bir kadro var ellerinde. "En büyük şansımız, henüz çok küçükken yıldız denecek adamlarla yarışarak tecrübe kazanmamız" diyor Vladi. Tabii tecrübe kazanma"mız" diyor da, biz bir onu bir de arada Bogomil Pavlov'u gördük dünya kupasında. Takımdaki diğer ikili, Petar Fartunov ve Deyan Funtarov çok fazla gözükmediler şimdiye kadar.
Bu senenin açılışında, bekleneninin çok üzerine çıktı Vladi. Yaz Grand Prix'sinin en büyük sürprizlerinden, en akılda kalan adamlarından biriydi herkes için. Yarıştığı tüm ayaklarda harika atlayışlar yapan genç Bulgar, iki kez ilk ona (5. ve 9.), iki kez de ilk yirmiye (12. ve 17.) girmeyi başardı. Genel klasmanı ise çok az bir puan farkıyla, ilk 30 dışında 33. tamamladı. Tabii birçok ayağa katılmadığını da hatırlatalım.
"Sene başında hedef koymak çok mantıksız, ancak sanırım artık hedef koyacak tecrübedeyim, ilk otuz içinde olmamayı başarısızlık, ilk ona girmeyi ise başarı sayacağım" diyor Dünya Kupası'nın bir alt kademesi olan Continental Cup hedefini sorduğumda. "Madem ilk onu hedefliyorsun, o zaman Dünya Kupası için de vardır yine bir hedefin..." dediğimde ise, bizim futbol yorumcuları muhabbetine bağlıyor herif, skor sizi aldatmasına getiriyor lafı... "Yaz Grand Prix'sinde yaptığım atlayışlar belki durumunu, ne kadar hazır olduğumu görmem için ufak bir işaret verebilir, ancak Dünya Kupası için esaslı hedefler, büyük hedefler koymak için daha çok erken, yalnızca toplayabildiğim kadar puan toplamayı düşünüyorum" diyor. Pek mütevazı, orası kesin.
Her şeyden memnun da, 17 yaşında tek kişilik dev kadro olmak zor iş. "Keşke takım çıkartabilsek. Bence çok başka bir heyecan takım yarışları, imrenmiyor değilim" derken takımda tek olduğu için memnun olmadığı çıkarımını yapmak zor değil. Ama dedik ya, çok genç bir takım, zamanla oturacak her şey...
Biraz daha derine gireceğim ama, yabancı dili vefa etmiyor sevgili Vladi'nin. Neyse canım, bu kadarı da yeter, yazılık malzeme çıkardı ya, "благодаря!" (bıpagadarya gibi okunuyor) diyorum ve Bulgarca vedalaşıyoruz. (google translate sağ olsun)
Az kaldı az, yakında röportajlar yarışlar sonrası verilecek, o derece yaklaştı sezon...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder